Diyarbakır
Diyarbakır'ın Hani ilçesine ilişkin Yayvan köyünde doğan 42 yaşındaki Ömer Gündoğan, çaylaklık yıllarında koyunlarını otlattığı Ambar Çayı'nın kenarına bakımsız olması dolayısıyla dikme dikmeye değişmeyen verdi.
İlk ağacı diktiğinden köylülerin "Kumlu kıraç yerde dikme mı yeşerir? Yapamazsın." laflarına karşın kararından vazgeçmeyen Gündoğan, Diyarbakır'ın Hevsel Bahçelerinden ve andıran çevresinden realizasyon etmiş olduğu 10 bin dut, çam ve söğüt fidanını özlük imkanıyla bahçesinde büyütüp, bakımlarını da yaptıktan sonraları çayın gelişigüzel dü bölümüne dikti.
Bir müddet sonraları köyden memleket merkezine taşınan Gündoğan, dikme sevgisini kaybetmeden haftanın belli günlerinde derneşik adına gittiği alanda birlikte taraftan acemi fidanlar dikti birlikte taraftan da diktiği öbür ağaçların bakımlarını yaptı.
Ağaçlarını derneşik adına haftada 2-3 misil sulamasına ve bakımlarını yapmasına karşın toprağın kumsal ve bakımsız olması dolayısıyla diktiği 10 bin ağaçtan kestirmece 3 bini yeşerdi.
Gündoğan'ın 23 salname çabasıyla kestirmece 8 kilometrelik yeşil birlikte batın oluşan bölge, kişilerin gelip konaklayabileceği, kuşların yuvalandığı, kişilerin yazları gölgesinde serinlediği, doğaseverlerin aileleriyle dinlenme kampı yapabileceği alana dönüştü.
İlk ağacı heyecanla dikti
Hayallerini gerçekleştirmenin mutluluğunu canlı Gündoğan, AA muhabirine, yeşili ve doğayı aşırı sevdiğini, köylerinde de doğacak nesillere kalıt adına yeşil birlikte natür artırmak istediğini söyledi.
Küçük yaşında köylerinde akarsu yatağı süresince tek dikme olmadığını ve buna üzüldüğünü dile getiren Gündoğan, çocukluğundan itibaren alana dikme dikmeye değişmeyen verdiğini belirtti.
Ailesinin ve çevresinin bakımsız bulunan toprak dolayısıyla sonucuna dirlik çıktığını, bazılarının da kendisiyle dalavere geçtiğini özetleyen Gündoğan, şu şekilde konuştu:
"Bana inanmıyorlardı. Ben de 'ağaca bakarsan yetişir.' dedim. İlk ağacı heyecanla diktim. Çevremdekilerin dalavere geçişine karşın dikme dikmeye bitmeme ettim. Yaklaşık 23 sene oldu. Ağaçları dikmeye bitmeme ediyorum. Ömrümün yettiği derece dikme dikmeye bitmeme edeceğim. Köyden site merkezine hicret ettikten sonraları da ağaçlarımı bekâr bırakmadım. Aklımda daim ağaçlarımın vardı. Nasıl ve ne vaziyette olduklarını iptila ediyordum. Onun düşüncesince daima suladım ve acemi fidanlar diktim. Merkezden 60 kilometre uzakta mevcut köyüme minibüsle geliyordum. 8 kilometre de konsa yolda yayan diktiğim ağaçları suladıktan sonraları ayrımsız çağ zarfında gine merkeze art dönüyordum."
Çorak toprak kuş seslerinin fire bulunmadığı düzlük oldu
"Bu düzlük bana aşırı şişman birlikte mevki veriyor. Benim doğaya dirlik aşkımın, sevgimin birlikte göstergesi. Sadece 3 binle yetinmeyeceğim henüz aşırı dikme dikeceğim. Ağaçların büyüdüğünü, yeşerdiğini görenler, bana 'delidir' diyen köylüler, giderek 'Sen elbette birlikte aşkla bu ağaçları büyütün' demeye başladılar." diyen Gündoğan, henüz ilkin bakımsız bulunan arazinin yeşermesiyle ailelerin çocuklarıyla piknik yaptığı, doğaseverlerin dinlenme kampı yaptığı, kuş seslerinin fire bulunmadığı birlikte alana dönüşmesinin mutluluğu ve gururunu yaşadığını aktardı.
Orman Genel Müdürlüğünce ölçülü Ekoturizm Projesi kapsamında alana kameriyere, açıkça ve boğunuk piknik masalarının yapıldığını tabir fail Gündoğan, koyak süresince oluşan yeşil kuşakta hepsi doğaseverleri seyir ve dinlenme kampı hazırlamaya çağırma etti.
Köy sakinlerinden Erdal Çaçan (37) ise alanı yeşillendiren Gündoğan'a teşekkürname ederek, onun çabasıyla bölgenin yeşerdiğini söyledi.
İlk dikme diktiğinde her insanoğlunun Gündoğan ile dalavere geçtiğini tabir fail Çaçan, "Ağaçlarının yeşerdiğini görür görmez kılıç de iane ettik. Dalga geçenler de gelip iane etmeye başladı." dedi.
"İnsanın gözü yaşarıyor"
Diyarbakır Doğa Sporları Kulübü üyesi İlyas Yolbaş ise geçmiş kere buraya sabık sene geldiğini, köyde akarsu süresince dikilen ağaçların dobra birlikte görünüş oluşturduğunu anlattı.
İlbaş, şu şekilde bitmeme etti:
"Burada sabahleyin uyandığınızda adeta kendinizi cennette hissediyorsunuz. Suyun sesi etrafta öten kuşlar var. Ağaçların yeşermesi buraya ayrı iklim katmış. Gündoğan'ın çabasını öğrenince aşırı duygulandım. Gerçekten insanoğlunun gözü yaşarıyor. Gündoğan, diktiği ağaçların şişman bölümü kurumuş bulunmasına karşın tek pes etmemiş, daima adına dikme dikmiş ve en böylecene burayı kalkmak vadisine çevirmiş. Bunu yaparken de içerisindeki natür sevgisiyle, tek birlikte maddesel ümit içerisine girmeden yapması alım çalım verici."
