Üsküp
AA kadrosu ile esrar temini düşüncesince hurda merkezine revan Ayvaz, heykel imal hikayesinin elbette başladığını anlattı.
Son 4-5 senedir hurda esrar kullandığını özetleyen Ayvaz, "Heykellerimle dünyayı kurtarıyor muyum? Evet, zira arka transformasyon yapıyorum ve çevreyi demirin eritilmesinden ve fabrikalarda demir plak tamamlanmasından kurtarıyorum, arka dönüşümle de sanat yapıtı meydana geliyor." sanarak konuştu.
Sanat eğitimi almış olduğu çağda demirden heykel etme tekniklerini geliştirdiğini özetleyen Ayvaz, eğitiminin sonunu ise yaşamının birlikte parçasını anlattığı sürrealite yükseklikte heykel yaparak taçlandırdığını aktardı.
Makedon halayını özetleyen heykel yaptı
Bir tür Makedon halayı bulunan "teşkoto oro" (ağır halay) heykelinin imal öyküsünü özetleyen Ayvaz, şu ifadeleri kullandı:
"Makedon kalbi 7/8’lik (müzik ölçüsü) atar, bu da benim kafamda kalmış. Sanat Lisesinde Heykel Bölümü, peşi sıra da dört sene darülfünun okuduğumdan çevre 8 sene ediyor ve sonunda 7/8’lik benim 8 sene eğitimimle bağdaşıyor. Ek namına oraya varmak, darülfünun dönmek zordu, defa dikenliydi… Böylece, 6 halaycı, baterist ve zurnazen ile ‘ağır halayı’ sunmaya değişmeyen verdim."
Demir heykel yapmanın çetince birlikte proses bulunduğunu özetleyen Ayvaz, bunun düşüncesince fikir, taslak, akıllıca malzemelerin bulunması, beş altı sanat bilgisinin gerektiğine ayraç etti.
Sanatçı düşüncesince en ehemmiyetli şeyin eserleri kanalıyla halkoyu ile haberleşme kurması, duygularını aktarması bulunduğunu ve hemen bu biçimde sanat yaratabileceğini tamlayan Ayvaz, şunları söyledi:
"Bildiğimiz kabil doğruluk tanrıçası Justitia’nın gözleri gizli ve terazisi var, kimisi yargıladığını göremiyor ki bu da adaletin sembolüdür. Ondan sabah yeli aldım ve haksızlığa uğradığım düşüncesince en ironik biçimde mukavves terazili ve birlikte gözü bariz heykel yaptım. Yapabildiğim en ironik biçimde yaptım."
