Antalya
Emekli derslik öğretmeni 68 yaşındaki Leyla Türkmen, "ucuz ikinci el taşıt alacağım" niteleyerek Antalya'ya revan ve verdiği incelemelerde dokular ahenkli çıkan oğlunun böbreği ile yaşama tutundu.
Anadolu'nun ayrışık illerinde muallimlik özne ve eşinden boşandıktan sonradan oğlunu bekâr büyüten Leyla Türkmen, 24 sene ilk şeker rahatsızlığı hastası bulunduğunu öğrendi.
Hastalığının ilerlemesi ve yürümekte müşkül çekmesi hesabına 2006'da dü dizine takma yerleştirilen Türkmen'e, oğluyla hayatını sürdürdüğü İzmir'de görmüş olduğu derinlemesine mevkut tedavinin peşi sıra 4 sene ilk vakayiname böbrek yetmezliği tanısı konuldu.
Diyalize girmiş olduğu çağda ilkin ati yıvışık grubundakilerin kıraat yuvarlak öğrenmesi düşüncesince parasız kurslar düzenleyen Türkmen'e, rahatsızlığı ilerleyince doktorları aktarım olmasını önerdi.
Hasta kadın, oğlu Koray Yılmaz'ın (43) böbreğini özgülemek düşüncesince fahri bulunmasına karşın bunu onama etmedi.
Koray ise müşterek müddet ilk Antalya'ya "ucuz ikinci el taşıt mevcut onu alacağım." niteleyerek gitti ve annesinden duyurulmayan Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde inceleme yaptırdı.
Dokuları ahenkli çıkınca aktarım düşüncesince termin düzlük ve kandırma etmiş olduğu annesini "Antalya'da yoklama olacağız." niteleyerek kente getiren Koray Yılmaz'ın böbreği, operasyonla Türkmen'e nakledildi.
Sevinç yıvışık döken ana Türkmen, oğluna zorlu sarılarak yaşamının "En iyi Anneler Günü" hediyesini aldığını söyledi.
Hastanede oğluyla bire müşterek odada tedavileri devam eden Türkmen, AA muhabirine, sonuç günlerde diyalizden sonradan fenalaştığını, oğlunun kendisini ayağa kapatmak düşüncesince aşırı ısrarcı bulunduğunu söyledi.
Tek evladı bulunduğunu tamlayan Türkmen, şunları kaydetti:
"9 günce bebekti eşimle ayrıldığımızda. O günden beri elini on paralık bırakmadım, koşa gibiyiz. Oğlum, Antalya'ya 'ucuz ikinci el taşıt mevcut onu alacağım' sanarak gitmişti, hastaneye gelip tetkiklerini yaptırmış, termin almış. Nakil olduk, hayatımın en manalı Anneler Günü hediyesi oldu. Gerçek manada şaşırtı oldu. Döndüğünde oğlum arabayı aldın mı dedim, bulunmayan ana hastaneye gittim, dokularımız ahenkli print dedi. Sağ olsun böbreğini bağışladı."
Yıllar ilk yetişek verdiği öğrencilerinin nakilden sonradan daima aradığını vurgulayan Türkmen, "Oğlumun ikinci ismini 'Candaş' koydum. Sanki bugünleri sezmişim." dedi.
"Annemin yegâne şansı bendim, ikinci müşterek şansı yoktu"
Koray Yılmaz da İzmir'de annesine böbreğini özgülemek düşüncesince girişimlerde bulunduğunu fakat hastanenin daima ötelediğini dile getirdi.
Yaptığı tetkikat kararında Akdeniz Üniversitesine başvurduğunu özetleyen Yılmaz, şöyleki bitmeme etti:
"Anneme esassız beyan etmek mecburiyetinde kaldım. Araç onama etmek kabilinden müşterek niyetim yoktu. Burada tahliller yaptırdım, ahenkli çıkınca doktorumuz 'annenin elinden tut getir' dedi. Bir hafta otama uyguladılar, peşi sıra aktarım olduk. Annemin yegâne şansı bendim, ikinci müşterek şansı yoktu. Ne akrabamız var, ne ağa var. İnşallah böbreğim ahenkli yarar sanarak komprime afsun ediyordum. Hayatımda on paralık bu denli bahtiyar olmamıştım. Annemin hakkını ödeyemem, dost gibiyiz. Bundan ahir Anneler Günü'nü esenlikle kutlayacağız. Canımdan, kanımdan müşterek bağış oldu."
