USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Niğdeli hayırhah 30 senedir yetimlere ve ailelerine yardım eli uzatıyor

Kendisi de yetim bulunan 51 yaşındaki Şahin Mercan, 'Şu anda 2 bine benzeyen okuttuğumuz, izinli bulunan doktorumuz, öğretmenimiz, polisimiz, kamuda etkin insanımız var. Her sene 500'e benzeyen burs bulduğumuz öğrencimiz var.' dedi.

Niğdeli hayırhah 30 senedir yetimlere ve ailelerine yardım eli uzatıyor
20-11-2021 12:29
Niğde

Niğdeli iyilikçi Şahin Mercan, kestirmece 30 sene ilkin sarıklı kendisine atandığı Tunceli'de, kendisi kabilinden yetim bulunan dallar düşüncesince başlatmış olduğu esenlik hareketini çağ Niğde'de sürdürüyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığında bilirkişi kendisine fariza karşılayıcı 51 yaşındaki Mercan, AA muhabirine, babasının 1984'te ölüm ettiğini, 14 yaşlarında yetim kaldıktan sonradan ailecek çetin eyyam yaşadıklarını söyledi.

O senelerde kişilerin kazançlı gücünün bugünkü denli dobra olmadığını ve içtimai mevki anlayışının bu denli gelişmediğini tamlayan Mercan şöyleki bitmeme etti:

"Ben gerekseme sahibiyim buyurmak de zordu. Biz hiç kimseye diyemedik. Rahmetli müşterek güreş hocamız vardı, o bizi yaşama hazırladı. Onun yardımıyla okuduk. 1991 senesinde Tunceli'de sarıklı kendisine göreve başlayınca elimize dünyalık geçti, 'Bunu biricik başımıza harcamayalım, bizim kabilinden büyüyen kişilere da el uzatalım.' fikri oluştu. Tunceli'de bu işe gelişmemiş başladık. Yetim çocuklarımıza acı sakız güdücü armağanı, maaşımızla ne yapabilirsek, bazısına lahmacun ısmarladık, kimisinin gönlünü aldık, kimisine gazoz, çay ısmarladık. Ama asal işimiz onların okumaları anlamında tavsiyelerimiz oldu."

Tunceli'de fariza meydana getirdiği süreçte, hayırseverlerin katkısı ile okuttukları nice öğrencinin şu anda onlarca yetime burs verdiğini dile getiren Mercan, o öğrencilerin arasından hukukçu, doktor, öğretmen, kolluk ve iş adamları yetiştiğini aktardı.

Niğde'ye 1995'te atandıktan sonradan çevresinin genişlediğine ayraç fail Mercan, "Kömür, odun, besin verince bitiyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi al, eskiyor. Her evden müşterek bebek okutmaya değişmeyen verdik. 2004-2006 yıllarında fariza karşılayıcı Niğde Valisi Sebahattin Öztürk bizi tetikledi. Onunla baş başa çerçeveyi genişlettik. O tam Allah kader etti idarecilik görevine başladık, ayrımlı insanlarla tanıştık, iş adamları ile öğrencileri buluşturmaya başladık. Yetim öğrencinin IBAN numarasını, fasile bilgisini alıyorum, burs verecek kişilere ulaştırıyorum. 50-60-70 derken çağ bakımından 578 çocuğumuza burs veriyoruz. Bunun 500'ünü Niğde merkezli müşterek şirket veriyor. 78 çocuğun burslarını ego ayarlıyorum." dedi.

"Yetim Eli angın müşterek topluluk kurduk"

Mercan, ev ziyareti yapmadan, dürüstlük öyküsünü öğrenmeden hiç kimseye yardım etmediklerine dikkati çekerek laflarını şöyleki sürdürdü:

"Evin özelliğine bakıyoruz, neye gereksinimi var ise belirliyoruz. Hasta, engelli, aşırı bebek sahibi olup işini kaybeden kişilere da muvakkat yardım ediyoruz. İhtiyacını belirledikten sonradan bölük reisinden de müsaade alıyoruz, lüp beş altı fotoğrafını çekip, içtimai medyadan paylaşıyoruz. Artık müşterek gönüllü, iyilikçi veya müşterek öğrencimiz çıkıyor, 'Bunun gereksinimlerini ego karşılıyorum.' diyor veya 500, 1000 teklik gönderiyor. 'Yetim Eli' angın müşterek topluluk kurduk, IBAN numarasını veriyoruz, oraya gönderiyorlar. Evlerin çamaşır makinesinden buzdolabına, halıdan kilime, elektrikli süpürgesinden aş damı eşyalarına denli halis muhlis gereksinimlerini tamamlıyoruz. Bunu da en aşırı okuttuğumuz öğrencilere istinaden tamamlıyoruz."

Yaklaşık 15 gündüz ilkin müşterek markete besin paketleri yaptırdıklarını ve 41 bin teklik borçlandıklarını dile getiren Mercan, Bor'dan müşterek hayırseverin arayarak "Niğde ve Bor'daki tamamı yetimlerin gereksinimlerini karşılamayı ego üstenme ediyorum, benim dışımda hiç kimseye gitmeyin." söylediğini ve borçlarını ödediğini anlattı.

"Her sene 500'e yaklaşan burs bulduğumuz öğrencimiz var"

Mercan, İstanbul'dan müşterek esnafın da soba aldıkları iş hesabına bulunan 4 bin 150 teklik borçlarını ödediğini belirterek, "Şu anda 2 bine yaklaşan okuttuğumuz, yetkilendirilmiş bulunan doktorumuz, öğretmenimiz, polisimiz, kamuda etkin insanımız var. Her sene 500'e yaklaşan burs bulduğumuz öğrencimiz var. Bunlarla irtibatı kesmiyoruz. Ortaokuldan itibaren strateji ediyoruz. Okulda öğretmenleriyle, annesiyle görüşüyoruz. Eğitim talim malzemesi gerekiyorsa onu tamamlıyoruz. Üniversiteyi kazanınca da okumasına asistan oluyoruz." niteleyerek konuştu.

Genelde vasıtasız dünyalık katkısı almadıklarını tamlayan Mercan laflarını şöyleki tamamladı:

"Özellikle geçmiş el tanıştığımız insanlar, şişman meblağlarda yardım verecekleri zaman, onlara IBAN da vermiyoruz, 'Eşini de al gel, evleri gezdirelim, yardımını ondan sonradan yaparsın.' diyoruz. Para dağıtmaya ferdî kendisine karşıyız. Para kolaycılığı, istemeyi, dilenciliği öğretiyor. Balık tutmayı öğretmemiz lazım. İhtiyacı her neyse onu giderelim lakin ayaklarının üstünde durmayı onların öğrenmesi lazım. Bu anlamda lüp değme çeşitli ihtiyacını dünyalık da müdahale verirsek kılıç o eve 'Tembel ağırcanlı yaşa' mesajını veririz ki bu bizim çıktığımız yolla çelişir."


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler