USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Mevlana'dan etkilenen ABD'li Katolik peder Müslüman olup Konya'ya yerleşti

ABD'li Katolik peder Prof. Dr. Craig Victor Fenter, Mevlana Celaleddin-i Rumi'den ve öğretilerinden etkilenip İslamiyet'i seçmece "İsmail" ismini aldı.

Mevlana'dan etkilenen ABD'li Katolik peder Müslüman olup Konya'ya yerleşti
23-09-2021 11:36
Konya

ABD'nin Kuzey Karolina eyaletinde 1955'te dünyaya mevrut ve Los Angeles'ta büyüyen Fenter, ailesinin talebiyle Katolik okuluna tedricen peder oldu.

Yaklaşık 10 sene fariza karşıcı Fenter, bu süreçte almış olduğu bilimsel nitelikli eğitiminin böylece müderris şekilde üniversitelerde de diyanet eğitimi verdi.

İnancıyla ilişik almış olduğu öğrenime karşın zarfında birlikte ara hissetmeye süregelen ve arayışlara giren Fenter, 2004 senesinde birlikte izlence düşüncesince ABD'ye revan Hazreti Mevlana'nın 22. gömlek torunu Esin Çelebi Bayru ile tanıştı. Mevlana ve İslam ile ilişik önceki detayları almaya süregelen Fenter, Bayru'nun daveti dair 2005'te geldiği Konya'da Şeb-i Arus törenlerini izledi.

Anlatılanlardan ve duyma ayini şerifinden, törenlerdeki tinsel atmosferden baş döndürücü etkilenen Fenter, yaşadıklarının etkisiyle 2006 senesinde Müslümanlığı seçti.

Törenlerde tanıştığı "Mevlevi dedesi" Nadir Karnıbüyük'ten de İslam ve Mevlevilik kendisince dersler meydan Fenter, Mevlana'ya henüz benzeyen edinmek ve Mevleviliği henüz güzel yaşayabilmek düşüncesince dü ay evvela Konya'ya yerleşti.

Papazlıktan İslam'a intikal periyodunu AA muhabirine özetleyen İsmail Fenter, çocukluğundan itibaren güzel birlikte Hristiyan şekilde yetiştirildiğini söyledi.

Her alışveriş kiliseye gittiklerini, kuzeninin de kilisenin papazı bulunduğunu tabir fail Fenter, "Din, akrabalarım düşüncesince baş döndürücü önemliydi. Büyükannem benden peder olmamı istiyordu. Rahipliği bellemek düşüncesince rahipler okuluna gittim." dedi.

Fenter, okulda rastgele daim Tanrı'nın, Hazreti İsa'nın anlatıldığını fakat nice şeyin namına lojik gelmediğini vurgulayarak şu şekilde bitmeme etti:

"Tanrı'ya inanıyordum zorla birlikte şeyler akla yatkın değildi. Daha daha sonra da öğrencilerime öğretmeye çalıştığım bilgiler bana on paralık lojik gelmiyordu. Bu sebeple hayatımın iri bölümünü arayışla geçirdim. Ruhban mektebinde ibret veriyordum zorla öğrettiklerime inanmıyordum. Bir müddet sonradan 'bunu bundan böyle yapamam' dedim ve papazlığı bırakıp kiliseden ayrıldım. Ailemin yanına California'ya döndüm ve müzikle ilgilenmeye başladım. Müziğin zarfında baş döndürücü bilinçlilik vardı zorla kalbim boştu. İnsanların alkışları harikaydı zorla birlikte bilinçlilik eksikti."

Bir öğretmeninin tavsiyesiyle, San Fransisco'ya mevrut Mevlana'nın torunu Esin Çelebi Bayru ile tanıştığını dile getiren Fenter, laflarını şu şekilde sürdürdü:

"Sufi'lerin toplandığı eve gittim ve yanı sıra çevirmeniyle birlikte eş geldi. Kim bulunduğunu bilmiyordum zorla o Mevlana'nın soyundandı. Bu eş Esin Çelebi'ydi. Dinledim ve duyduklarım hoşuma gitti. Hayatım süresince onu arıyormuşum gibiydim. Ona, 'Kendimi okyanusun dibinde hissediyorum ve hazinenin nerede bulunduğunu bilmiyorum' dedim. Bana, 'Aradığın düşüncesince hazineyi elhak buldun' dedi. Bu dizge beni baş döndürücü etkiledi. Sonra Bayru'nun daveti dair 2005 yılı açıklık ayında Konya'ya gelmiş şekilde Şeb-i Arus törenlerini izledim."

"Dua etmem düşüncesince beni çağırdı"

Fenter, semazenleri izlediği kâmil "özel" birlikte şeyler hissettiğini belirterek, Konya'da bulunmuş olduğu günlerde Mevlana Müzesi'ne de gittiklerini aktardı.

Sabah namazı vaktinde müzeyi gezdikleri kâmil Mevlevi büyükbabası Karnıbüyük'ün kendisini yeşil kubbenin tarafındaki yakarma penceresine götürdüğünü ve ne afsun yaptıklarını anlattığını dile getiren Fenter, şu şekilde konuştu:

"Burada afsun etti. Durup onu izledim ve afsun etmiş olduğu kâmil etrafa baktım. Her yerde kar vardı ve sağımda döl yatağı kusursuz ortasında al birlikte gül vardı. Sonra afsun etmem düşüncesince beni çağırdı. Ne yapacağımı körlemeden Niyaz Penceresi'ne akla yatkın yürüdüm. Mevlana Müzesi içerisindeki Niyaz Penceresi önünde, Rumi'nin sandukasına akla yatkın afsun etmeye başladım. Sonra birlikte bilinçlilik oldu. Ne bulunduğunu bilmem zorla şaşkına dönmüştüm aniden. Kalbim yırtılıp açık kabil hissediyordum ve ağlıyordum. Birçok kere duayı okudum. Celaleddin Rumi’nin beni çağırdığına inanıyorum. Gerçekten saatlerce ağladım."

"Olmam müstelzim kavuşum bura bulunduğunu biliyordum"

ABD'ye dönmeden evvela "Nadir Dede"den namına birlikte şeyler öğretmesini istediğini tabir fail Fenter, şunları aktardı:

"Onunla otel odama gittik. Ses kaydını açtım ve o zikir hazırlamaya başladı. Benim düşüncesince Kur'an ve birtakımı duaları okudu, ego de kaydettim. Onun Türkçe dediği tek şeyi bilmiyordum zorla dediği rastgele şeyi anlıyordum. Çünkü kılıç duygu kalbe konuşurduk. Neler bulunduğunu anlamıyordum zorla onu en dip ölçüde anlıyordum. Artık biliyordum ki; Mevlana yolu, Muhammed yolu. Gerçeğin bu bulunduğunu bildiğim düşüncesince de birlikte ahir sene Müslüman oldum."

Mevlana'ya benzeyen edinmek düşüncesince Konya'ya yerleşmeye değişmeyen verdiğini özetleyen Fenter, şunları kaydetti:

"Olmam müstelzim kavuşum burası, Mevlana kenti Konya bulunduğunu biliyordum. Sonraki rastgele sene Konya'ya geldim. Çünkü bura Mevlana'yı bellemek düşüncesince gelmem müstelzim yerdi. Burada Mevlana'nın izinden akın etmek Amerika'da olmaktan henüz farklı. Bir tün dinç birlikte torlak bana ailemi sordu ve ego de 'Annem ve babam öldü' dedim. Bana baktı ve 'Biz senin aileniz' dedi. Bu benim düşüncesince birinin bana dediği en ehemmiyetli şeylerden biriydi. Bu nedenden Konya'ya gelmeye bitmeme ettim. Sonrasında da Konya'ya yerleştim."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler