İzmir
Mesleklerini doğru dürüst muktedir olmak düşüncesince ayrışık eğitimlerden sabık itfaiyeciler, arada sırada ortak yangında alevlerle uğraş ediyor, arada sırada doğal afet sahasında kurtarma çalışmalarına dayanaklık etmek oluyor, arada sırada de gidiş geliş kazasına dahil ediyor.
İtfaiyeciler günün gelişigüzel saati göreve müheyya oldukları düşüncesince suç duyurusu dirimsel gelmez endamsız müddette fenomen alegori geçiş edebiliyor. İhbarla başlamış olan gelişigüzel acemi görev, onlar düşüncesince acemi ortak giderek yarışa dönüşüyor.
Müdahale edecekleri vakalarda dirilik ve mülk kayıplarını en örgen indirmeyi hedefleyen itfaiye aracı aracı ekipleri, gelişigüzel saniyenin dirimsel ehemmiyet taşımış bulunduğu bilinciyle akıntı ediyor. İtfaiyeciler hale layıkıyla ortak canlıyı ehliyetli eskiden alevler arasından çıkarıyor ve ya çökmüş altında eskimiş birine hayat eli uzatıyor. Onları bu kavi ortamlarda başarıya iten ise dirilik kurtarmanın vereceği mevki oluyor.
"Mesleğimi aşırı istekle yapıyorum"
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı İsmail Derse, AA muhabirine, 28 salname yangıncı olduğunu, mesleğini aşırı istekle yaptığını söyledi.
Yangın sahasında efdal ısı, kimyevi tehlike, teneffüs zorlukları, ateşlilik üzere nice tehlikeyle karşılaştıklarını tabir fail Derse, "Bu tehlikeler ortada işlerimizi yaparken bizi hazza ulaştıran nesne ortak canlıyı kurtarmak, ortak insan, kedi, kapik yavrusu... Bu hemen yangında değil, arama kurtarma, gidiş geliş kazası, kuyudan kurtarma, yer sarsıntısı ve afetlerde ortak canlıyı yetirmek bizim düşüncesince aşırı önemli. Mal, canın yongasıdır derler. Mallarını minimum zararla yetirmek da bizlere iri sağlık verir." diye konuştu.
Derse, iane ettikleri şahısların bu efor karşısında aşırı bahtiyar bulunduğunu belirterek, sıkışmalı ortak gidiş geliş kazasında araçta sıkışan kişiyi evvela telkinleriyle rahatlattığını, sonradan kurtardıklarını, o bireyin henüz sonradan kendisini görüşme ettiğini anlattı.
İzmir'de 30 Ekim 2020'de yaşanmış olan yer sarsıntısı dolayısıyla döküntü altında artan ve 91 sayaç sonradan çıkarılan Ayda bebeğin kurtarılmasında itfaiyeciler şekilde fariza aldıklarını kaydeden Derse, şunları söyledi:
"Ayda bebeği, arama kurtarma köpeğimizin burnuyla hissettik. Ekibimiz bulduğunda iri cümbüş oldu. Bulaşık makinesi ve buzdolabının bulunduğu noktadaydı, annesinin ehliyetli rahim hizasında dölüt vaziyetinde sıkıştırmış, anası kendisini feda etmiş, çocuğunu korumuştu. Oradan onu katışıksız şekilde aldık. Büyük gurur, sevinç, tüylerim çalı çaltı oldu."
"O çağ tamamı takım hüngür hüngür ağladık"
İtfaiye amiri Ömer Selçuk da Manavgat'taki orman yangınında fariza aldığını belirtti.
Ağaçların yanmasının çıkarlarını romanesk şekilde aşırı etkilediğini ama pes etmediklerini vurgulayan Selçuk, şöyleki konuştu:
"Manavgat yangınında 9-10 mevkide fariza yaptık. Manavgat'a önceki gittiğimizde hem ortak yer felaketi hem yangıncılık namına aynı zamanda adamlık namına romanesk batma yaşayacağımız vakalarla karşılaştık. Bir itfaiyecinin hayatında görebileceği en iri yangınlardan biriydi. 18 senedir bu işi yapıyorum, tek görmediğim şeylerle karşılaştım. Yol boyu yanıyordu. İnsanları ve hayvanları akla yatkın ortak yere irsal ettik. Manavgat'ın Demircili köyüne gittik ev, okul, ülke ve şehremaneti binaları yanıyordu. Telef ergin hayvanlara rastladık. O çağ tamamı takım hüngür hüngür ağladık. O denli ateş donör manzaralar vardı ki. Gördüklerinizden sonradan fariza bilinciniz artıyor, işinizi henüz güzel hazırlamaya çalışıyorsunuz."
İtfaiye eri Arjin Erol da Manavgat'ta canlarını riske atarak çalıştıklarına dikkati çekerek, "Ablam da Antalya İtfaiyesi'nde itfaiye aracı aracı eri şekilde fariza yapıyor. İkimiz de Manavgat'ta orman yangını esnasında fariza yaptık ama 10 çağ sonradan görüşebildim. Benim aklım onda, onun aklı bendeydi. Babam itfaiye aracı aracı şehididir. Kutsal ortak iş, istekle yapıyoruz. Milletin korkarak kaçtığı yere koşarak gidiyoruz." dedi.
