USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Evleri 3 yaşındaki Suriyeli Rana ile neşelendi

İstanbul'da yaşayan, dü koca bebek sahibi Nilüfer ve Mert Doğaner çiftinin esirgeyici karı olmaya değişmeyen verdikten sonraları yuvalarının kapısını açmış olduğu 3 yaşındaki Suriyeli Rana, yaşamlarına sevinç kattı.

Evleri 3 yaşındaki Suriyeli Rana ile neşelendi
10-01-2022 12:08
Istanbul

Beylikdüzü'nde canlı ev kadını Nilüfer Doğaner ve mimar Muammer Mert Doğaner çifti, dirim bilimsel 2 koca çocuğun peşi sıra esirgeyici ailesi oldukları Suriyeli Rana ile mütebeddil hayatlarını AA muhabirine anlattı.

Nilüfer Doğaner, 2 çocuğunu dünyaya getirdikten sonradan emek vermeyi bırakarak onlarla ilgilenmeye başladığını ve çocuklarını büyüttüğünü söyledi.

Bir çağ televizyonda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının esirgeyici ailelik ile ilişik yayınladığı amme spotunu gördüğünü aktaran 50 yaşındaki Doğaner, "Bebekler beşiklerdeydi. Kamu spotunda 'Hepsinin birlikte aileye hakkı vardır.' diyordu. Ondan aşırı etkilendim. Çocuklarım da büyümüştü artık. Evdeyim, çalışmıyorum da. Bir bebek alıp, onun geleceği düşüncesince birlikte şeyler etme fikri bana aşırı dobra geldi." niteleyerek konuştu.

Bu mevzuyu benzeri ve çocuklarıyla paylaşınca dobra tepkiler aldığını dile getiren Doğaner, "Eşim istemeseydi hakeza birlikte nesne yapamazdım. Çocuklarım da aşırı dobra karşıladı. Benden karındaş istiyorlardı zaten." dedi.

"Resmini görür görmez 'Çok diyabet hastalığı birlikte kız' dedik"

Nilüfer Doğaner, eksiksiz evlatların aileyle yaşamaya hakkı olduğunu, bu düşünceyle Rana'ya yuvalarını açtıklarını söyledi.

Koruyucu ailelik düşüncesince "e-devlet"ten müracaat yaptığını kaydeden Doğaner, süreci şöyleki anlattı:

"Başvuru yaptıktan birlikte müddet sonradan beni aradılar, 'Başvuru düşüncesince gelin' diye. Gittik, bizlerden bazı evraklar istediler. Evraklarda yalnızca şifahane bölümü az buçuk başağrısı oluyor. Çünkü talih hastanesinde hepsi bilmiyor bu anlatım onama etme sürecini. O sebepten az buçuk başağrısı yaşadık ancak üstesinden geldik. İlk ilkin bizlere Rana'nın resmini gönderdiler. Resmini görür görmez 'Çok diyabet hastalığı birlikte kız' dedik. Biraz utana sıkına Suriyeli bulunduğunu söylediler. Çünkü birtakımı aileler almak istemiyormuş ancak bizim düşüncesince göz boncuğu ayırt etmiyor. İngiliz, Alman, Suriyeli göz boncuğu ehemmiyetli değil, neticede o birlikte çocuk. Bir de kız çocuğu. Biz de onama ettik. Bir hafta süresince gelişigüzel çağ yuvaya gittik, geldik. Rana'yla saat geçirdik.1 hafta böylece eve getirdik."

"Hayatımıza hareket, canlılık geldi"

Doğaner, Rana'yı yanlarına aldıklarında 2 yaşlarında olduğunu, 9 aydır esirgeyici ailelik yaptıklarını belirtti.

Koruyucu anne Nilüfer Doğaner, kızlarıyla mütebeddil yaşamlarını, "Hayatımıza cereyan geldi. Çok çalgılı çağanaklı birlikte çocuk. Eskiden hepsi odasına çekilip oturuyordu. Şimdi bundan hakeza tamamımız salonda Rana'yla oynama hevesiyle beraberiz. Aileyi birleştirdi doğrusu Rana. Bayağı birlikte neşeli ve aşırı cin fikirli birlikte çocuk. Her şeyi elden kapıyor. Bizimle yaşamaya başlayalı 9 ay oldu. Konuşmaya başladı, bundan hakeza gelişigüzel şeyi anlatabiliyor. Her şeyi aşırı tez kavrıyor. İnanılmaz cin fikirli birlikte çocuk." laflarıyla dile getirdi.

Koruyucu karı olmaya değişmeyen verdiklerinde yakınlarından müspet yorumlar aldıklarını kaydeden Doğaner, çocuğun Suriyeli olması zımnında birtakımı dostlarının eleştirdiğini ancak bunu önemsemediğini tabir etti.

"O da bizim evladımız, onlar da bizim evladımız"

Doğaner, küçük kızdan "anne" kelimesini duyduğunda iri bereket yaşadığını dile getirerek, "Rana'dan işitmek aşırı değişik oldu. 'Annen kim?' niteleyerek sorduklarında beni gösterdiğinde emniyetsiz bahtiyar oldum. Bizi kabullenmesi, aşırı fazla bahtiyar etti." dedi.

Doğaner, dirim bilimsel analık ile esirgeyici anneliği karşılaştırırken, "Bunu bu denli kestirim etmiyordum ancak hakkıyla göz boncuğu ayırt yok. O da bizim evladımız, onlar da bizim evladımız. Aynı biçimde çocuklarım da kardeşi adına o denli tez benimsediler ki göz boncuğu farkı yok." değerlendirmesini yaptı.

Kızının ağabeylerini aşırı sevdiğini dile getiren Doğaner, "Onlarla aldatmaca oynuyor. Okuldan geldiklerinde kapıyı elbette açacağını şaşırıyor. Çok aşırı seviyor." ifadelerini kullandı.

"Çok elleme birlikte terbiye alması düşüncesince elimden geleni yapacağım"

Rana'nın büyüyünce hekim kazanmak istediğini dediğini aktaran Doğaner, "Rana'nın aşırı elleme birlikte terbiye alması düşüncesince elimden geleni yapacağım. En ehemmiyetli nesne eğitimi. Bir kız çocuğu düşüncesince aşırı fazla önemli. Hangi mesleğini seçeceğini bilmem ancak elleme birlikte manzume sahibi olmasını aşırı istiyorum." niteleyerek konuştu.

Nilüfer Doğaner, esirgeyici ailelik sürecine müteallik deneyimleri şöyleki paylaştı:

"Çok heyecanlı, leziz ve keyifliydi. Rana'yı önceki gördüğümüz an resmini gönderdikleri an, aşırı keyifliydi. Sanki birlikte imge gibiydi, alamayacakmışız kabil geliyordu. Aldığımıza aşırı fazla bahtiyar olduk. Yani 9 ay karnınızda taşımayabilirsiniz ancak ona siz bakıyorsunuz. Hasta olduğunda başlangıcında bekliyorsunuz. Yemeğini yediriyorsunuz. Ağladığında siz susturuyorsunuz. Hiç ayırt etmiyor. Maddi tinsel gücü bulunan herkes, birlikte bebek sahibi olmalı. Orada göz boncuğu bebek kalmamalı. Devlet bakımında DOĞRU elleme bakılıyorlar ancak birlikte karı beraberinde kazanmak aşırı farklı. Rana'daki değişim yapmak de gördük, aşırı fazla farklı."

"Beni kapıda karşılıyor, babacığım, babacığım..."

Koruyucu baba Mert Doğaner, kız evlatları bulunmadığı düşüncesince ilkin birlikte kız çocuğuna esirgeyici ailelik gerçekleştirmek istediklerini tabir etti.

Hayatlarında aşırı şeyin değiştiğini tamlayan Doğaner, "Önceden hepsi odasına kapanıyordu. Şu an hepsi Rana'yla birlikte. Herkese değişik yârenlik gösteriyor. Olacak birlikte nesne değil. Çok mutluyum. Kız babası olmayı Rana'yla tattım. Bana hâlâ aşırı müteallik kabil geliyor. Evde birlikte de kedimiz var. Çocuklar büyüdükten sonradan küçüklere ve kadına nükte yapıyordum 'Evde birlikte biricik pisik beni seviyor artık' diye. Şimdi Rana beni kapıda karşılıyor, 'Babacığım, babacığım' diyerek. İnanılmaz. İşe o gönderiyor, el sallıyor. Eve geldiğim andan itibaren yanımdan ayrılmıyor." dedi.

Her insanoğlunun çocuğunun olmayabileceğini, bunun Allah'ın takdiri bulunduğunu kail Doğaner, "Özellikle çocuğu olmayanlar şayet birlikte nebze maddesel güçleri de yetiyorsa esirgeyici ailelik düşüncesince başvurmaları lazım. Herkese hızlı haber ederim. Orada bebek kalmasını ego de istemem. Çünkü din, dil, ırk, bunlar ayırt etmez. Çocuk çocuktur. mühim bulunan topluma kazandırmak. Mademki Türkiye'ye mevrut bu aileler, birlikte biçimde bizim de dayanak vermemiz lazım. Bunu tığ gücümüz nispetinde bu biçimde yapabildik ancak değişik boyutlarda da olabilir." değerlendirmesini yaptı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler