Diyarbakır
Çermik'te 50 salname evli 6 bebek anası tekaüt Z.A, (70) anlaşamadığı ekinci kocası C.A'dan (78) ayrı yaşamaya değişmeyen vererek, evlatlarının yanına yerleşti.
Maddi geliri bulunmadığı düşüncesince kıygın bulunduğunu tez fail C.A, "yoksulluk nafakası" kabul etmek düşüncesince karısına sorun açtı.
"Eşim tekaüt maaşı almış bulunduğu düşüncesince sevinçli bir yaşantı sürmekte"
C.A, sorun dilekçesinde, şunları kaydetti:
"Davalı ile 50 salname evliliğimizden 6 çocuğumuz bulunuyor. Mutlu bir evliliğimiz vardı. Eşim evi bırakma edip, evlatların yanına tedricen beni evde biricik bıraktı. Evliliğimi bitmeme yol açmak istiyorum. Hiçbir mülk varlığım ve gelirim bulunmadığı düşüncesince maddesel başağrısı yaşıyorum. Eşim tekaüt maaşı almış bulunduğu düşüncesince sevinçli bir yaşantı sürmekte. Davalının maddesel hali elleme olmasından ötürü 1000 liralık tedbir nafakası ödemesini arzu ediyorum."
Talebi değerlendiren duruşma kararında, "Tarafların içtimai ve iktisadi araştırılması yapıldığında mahkemeli Z.A'nın derneşik bir aylığa ehil olduğu, savlayıcı C.A'nın ise sosyo-ekonomik durumunun eneze olduğu, sahn koşulları ve iktisadi şartlar menfez uğrunda bulundurularak, davanın azda olsa kabulüyle davacıya 300 liralık tedbir nafakası verilmesine egemenlik kurulmuştur." ifadelerine toprak verdi.
%2FAA-26792496.jpg)
Davalının istinaf talebi reddedildi
Davalı eş Z.A, evcil mahkemenin verdiği kararın kaldırılması düşüncesince Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine istinaf başvurusunda bulundu.
İtirazı değerlendiren 2. Hukuk Dairesi, miktarı stabil bulunduğu nedeni öne sürülerek evcil mahkemenin verdiği sonucu durumunda bularak, itirazın reddini kararlaştırdı.
"Medeni Kanun ise eşey eşitliği ilişkin kurulmuştur"
Kararı değerlendiren avukat Gülben Elhakan, Medeni Kanun'da yoksulluk, tedbir ve katılım nafakası düzenlenmesinin bulunduğunu söyledi.
Elhakan, "Tedbir nafakası metrukiyet davalarında iktisadi adına kendisini idame edemeyen tarafın gönül rahatlığı yandan arzu etmiş bulunduğu ve usa vurma boyunca hükmedilen bir nafaka türüdür. Dava boşanmayla sonuçlanırsa tedbir, yoksulluk nafakasına dönüşür. Fiilen ayrı canlı taraflarda da tedbir nafakası alınabilmektedir." dedi.
Medeni Kanun'da dünyaevi donanması bitmeme ederken, eşlerin birbirine dayanak ita hükümlülüğünü düzenlediğine dikkati çekici Elhakan, şunları kaydetti:
"Erkek olsa bile bir yan hicran zımnında iktisadi ve içtimai hali bakımından yaşamını bitmeme ettiremiyorsa tedbir nafakası arzu edebilmektedir. Toplumdaki idrak kadının nafaka isteyebileceği yönündedir. Çünkü oluşturulan davaların ehemmiyetli bir yönünü hanımlar açmaktadır. Medeni Kanun ise eşey eşitliği ilişkin kurulmuştur. Dolayısıyla adamların de hanımlar denli kentlileşmiş haklarını kullanabilme noktasında eşitliği vardır. Söz konusu davada da bu doğruluk çıkma ve tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Toplumda nafaka alacaklısının eş olabileceği anlamında idrak olsa da esasen bu baştan sona yanlıştır. Dava konusu vakada bunun en dobra örneği sergilenmiştir. Kararda, adamın de tedbir nafakası alabileceği açık açık tabir edilmiştir."
