Kırklareli
24 yaşlarında tanıştığı şeker hastalığı sorununa ilişkin 2012 senesinde görme yetisini kaybeden Nevzat Keskin, ziyasız dünyasını parafin bastonu ve eşinin desteğiyle aydınlatmaya çalışıyor.
Evde benzeri Sevim Keskin'in desteğiyle aşındırmak yiyebilen, çay içen Keskin, göstergeç izleyemediği düşüncesince senelerdir dedesinden kalma radyo ile ülke içi ve ülke dışındaki gelişimleri izleme ediyor.
Zaman devir evinin alışverişini işleyen yahut dolaşmak düşüncesince dışarıya çıkan Keskin, bastonu ile yaşamını kolaylaştırmaya çalışıyor.
Keskin, AA muhabirine, halı sahada ferde oynadığı, otomobil kullandığı, çocuklarıyla eğlenilmiş bulunduğu günleri aşırı özlediğini söyledi.
"Gecem gündüzüm ayrımsız karanlıkta." diyen Keskin, "Hayatım daim gece. Elimdeki parafin sopa bana kere gösteriyor. Beyaz sopa bizim gören gözümüz. Beyaz sopa müşterek gözümüz gibi, onunla hayatıma bitmeme etmeye çalışıyorum." niteleyerek konuştu.
Kendisini daim müşterek çukurun ve uçurumun kenarında kabil hissettiğini özetleyen Keskin, parafin bastonu ve eşinin yardımıyla şen müşterek dirim sürdüğünü dile getirdi.
Dışarıya çıktığında en aşırı engellerden korktuğunu bildiren Keskin, şöyleki bitmeme etti:
"Beni hâlâ evvel tanıyanlar benim halen gördüğümü sanıyorlar. Düştüğüm, aksadığım zaman, sanıyorlar mizah yapıyorum. Benim kabil görme engelliler menfaatlerini eve kapatmasınlar. Ben bundan hakeza yokum niteleyerek menfaatlerini üzmesinler. Elbet bunun da müşterek kolaylığı var. Biraz uğraş etsinler. Eline alırsın bastonunu, gezersin."
En aşırı çocuklarını kıymetlendirmek istiyor
Keskin, her insanın sağlığının değerini bilmesi icap ettiğini vurguladı.
Kaderinin hakeza yazıldığını aktaran Keskin, "Yeniden görebilecek olsam çocuklarımın yüzünü görmeyi isterim. Çünkü simalarını en akıbet 10 sene evvel gördüm. O devir çocuklardı deminden büyüdüler, onları alçalma ediyorum. Kendi yüzümü, kesinlikle biri olduğumu, kesinlikle değiştiğimi, yaşlandım mı, saçlarım beyazladı mı, yüzüm buruştu mu alçalma ediyorum." ifadelerini kullandı.
Eskisi kabil görmeyi aşırı istediğini özetleyen Keskin, görmenin şişman müşterek lütuf bulunduğunu vurguladı.
Keskin, "Ben ayak topu hastasıyım, televizyona bakıyorum, göremiyorum. Radyodan maçı izleme ediyorum. Görebilsem rastgele nesne ayrımlı olur. Oğluma 'bu futbolcunun tipini bana söylesene' diyorum. Nasıl biri bulunduğunu alçalma ediyorum. Gol bulunduğu devir o bağırıyor ego de bağırıyorum. Ama gıyaben bağırıyorum. Görmek aşırı şişman müşterek nimettir." biçiminde konuştu.
