USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Aşıklık geleneğini ramazan gecelerinde de sürdürüyorlar

Anadolu'nun kültürel hafızası aşıklar, ramazanda sazların tınıları eşliğinde okudukları şiirlerle, çaldıkları müziklerle ve anlattıkları hikayelerle aşıklık kültürünü yaşatıyor.

Aşıklık geleneğini ramazan gecelerinde de sürdürüyorlar
28-04-2022 13:18
Erzurum

Erzurum'da müşterek ekip el ozanı, ramazan akşam olduğunda buluştukları firez ve sanatevinde sazları, türküleri ve hikayeleriyle aşıklık geleneğini yaşatıyor.

Dadaşlar, teravih namazı namazı sonrası soluğu Yakutiye ilçesindeki Kıyasettin Temelli Kıraathanesi ve Kültür Merkezi'nde alıyor.

Vatandaşlar odun sobası çevresinde çaylarını yudumlarken, müşterek ekip saz şairi da el edebiyatının ehemmiyetli şahsiyetlerini özellik meydan sunumlar yapıyor.

Unutulmaya beniz markajcı geleneği yaşatan aşıklar, bitirdikleri sunumlarla misafirlerine Erzurumlu Emrah, Aşık Summani, Aşık Dermani, Aşık Reyhani, Aşık Veysel, Fuzuli ve Nabi kabilinden Türk edebiyatına mühür vuran şahsiyetlerin eserlerinden örnekler vererek hayatlarını anlatıyor.

Aşıkların sahura denli uzayan atışmalarını yurttaşlar da limonlu kırtlama çay içerek strateji ediyor.

Aşık İhsan Yavuzer, AA muhabirine, ilkin Erzurum, Kars ve Sivas çevrelerinde bu geleneğin bitmeme etiğini söyledi.

Sadece Ramazan ayında değil başka senelerde aşıklık geleneğini sürdürdüklerini tamlayan Yavuzer, şu halde konuştu:

"Biz de aşıklar namına ıvır zıvır yaştan şakirt namına başladığımız bu gelenekte, maharetlilik seviyesine denli bu sahnelerde faslımızı ve atışmalarımızı yapıyoruz. Bazı günlerde de ramazan ayıyla ilgilendiren mevzulara atışma içre toprak veriyoruz. Şiirlerimizi okuyup halkımızı coşturuyoruz. Halkımız tek devir bizi bekâr bırakmıyor. Özellikle vatandaşımızın ramazan ayında aşıklık geleneğine hevesi baş döndürücü güzel. Her aşığı gelip dinleyen yurttaş behemehâl müşterek ana kara yahut türkü öğreniyor. Halk bizi dinledikçe aşıklık geleneğini sürdürüyoruz."

"Çırak yapılmaksızın aşık olamazsın"

Aşıklardan 65 yaşındaki Sadrettin Polat da ilkin ramazan ayında haftanın muhtemelen günlerinde teravih namazı namazının peşi sıra izlence yaptıklarını kaydetti.

Bu geleneği alışılagelen senelerde da yaptıklarını ancak ramazanda talebin şimdi derin bulunduğunu tabir fail Polat, "Millet seve seve teravih namazı namazını kılıp sahura denli aşıkları dinliyor. Bizler de aşıklar namına seve seve programlarımızı yapıyoruz. Özellikle atışma, zat yazdığımız türküler ve başka eli uz aşıkların türkülerinden söylüyoruz. Çıraklar genel anlamda ustaların yazdığı türkülerden söylüyor. Bizde usta-çırak birlikteliği baş döndürücü yaygın. Çırak yapılmaksızın aşık olamazsın." dedi.

İşletme sahibi Muhammet Temel Temelli ise kendisinin dördüncü gömlek namına bu kültüre iş verdiğini anlattı.

Kendinden ahir nesillere de bu kültürü etkilemek düşüncesince savaşım edeceğini aktaran Temelli, şunları tabir etti:

"Aşıklar başladığında sedir üstünden başlar, üstatlarından, zat ustalarından söyler, ondan sonra zat yazdığı eserleri seslendirir. Peşine savaş ve atışma bitmeme eder. Burada vatandaşımızın iştirakı da baş döndürücü önemlidir. Vatandaşımız da aşıklarla iç içe bu geleneği yürütüyor. mesela aşıklarımız hakaret yaptığında vatandaşımız müşterek dizge veriyor. Aşıklarımız onu işliyorlar. Bu halde başlıklar biçiminde işliyoruz."

"Bu türkülerin hepsinin gerisinde müşterek yaşanmışlık var"

Bitlis'ten Erzurum’a oğlunu ziyarete gelen Yılmaz Tatlısu da şehirde gelişini ilkin aşıkların programına bedel getirdiğini söyledi.

Çocukluğundan bu yana aşıklık geleneğinin arasında dinleyici namına bulunduğunu tamlayan Tatlısu, "Memleketimiz Ahlat, bu kültüre ecnebi değil. Ahlat halkı aşıklık geleneğini baş döndürücü sever. Son dört senedir da oğlum burada fariza icra ettiği düşüncesince sonsuz buraya gelip aşıkları izlerim. Bu geleneğin atmosferi ramazanda ayrı. Teravih namazından sonraları izlence başlıyor, geç saatlere denli bitmeme ediyor. Burada 90 yaşına denli gelişigüzel gözyaşı grubundan insanoğlu var, baş döndürücü bahtiyar oluyor, kafalarını dinliyorlar. İnsanların kafalarını toparlayacağı müşterek yer." ifadelerini kullandı.

Tatlısu, 2020 senesinde yorgunluk geçirdiğini ve dört gündüz derin bakımda kaldığını anımsatarak, "Hastaneden taburcu olduktan sonraları eve değerlendirmek hesabına oğluma söyleyip doğrudan buraya geldim. Burada bu aşıkları dinleyince dört başı mamur sıkıntılarımı unuttum. Türküleri dobra dinleyip, manalarını dobra idrak etmek lazım. Bu türkülerin hepsinin gerisinde müşterek yaşanmışlık var." sanarak konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler