Ağrı
Ağrı'da kar yağışı ve dondurucu soğuklar çiftçilerin birlikte besicilerin de işlerini zorlaştırıyor.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en ehemmiyetli barışma kaynaklarından bulunan hayvancılıkla uğraşan besiciler, esbak yıllara gereğince kış mevsiminin hâlâ kaba geçmiş bulunduğu Ağrı’da, soğuk, kar ve tipiye karşın hayvanlarının rastgele çeşitli ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.
Büyük kısmı dağlık ve bayır olan, sonuç günlerde yağan kar ile ağız ağıza parafin örtüyle kaplanan şehrin rustik kesimindeki köylerde canlı besiciler, yaz aylarının kavurucu sıcaklarında tırpanlarla biçip evlerine benzeyen bölgelerdeki bariz alanlara topladıkları otlarla hayvanlarını bakmak düşüncesince günün evveli ışıklarıyla dayanıklı mesaiye başlıyor.
Geçen sene 23 Ocak'ta sıfırın altında 34,5 dereceyle il merkezleri ortada Türkiye'de en soğuk il bulunan Ağrı'da besiciler, otları iple bağlayıp sırtlarında ve ya havanın niteliğine gereğince kızaklara yükleyip taşıyor.
Zaman devir dizlerine derece vasıl karda gelişmek mecburiyetinde artan besiciler, taşıdıkları otları döl yatağı üstüne serip hayvanlarına veriyor.
Besiciler, esmer kışa karşın günlerinin iri müşterek bölümünü hayvanlarına bakmakla geçiriyor. Dondurucu soğuklarla işleri hâlâ tekaüt bir duruma mevrut besiciler, bariz havada saatlerce indinde bekledikleri hayvanlarının ot ve su ihtiyacını namına sağlamak düşüncesince derin güç sarfiyat ediyor.
Köylerde onlarca küçükbaş hayvanın müşterek tane esna şeklinde karlı yerlere gidip gelmesi ortaya iyi sahneler çıkarıyor.
Besicilerden Hikmet Yeşilbaş, AA muhabirine, yaşadıkları Güvendik köyünde hem küçükbaş aynı zamanda kocabaş efsanevi beslendiğini söyledi.
"Bu sene havalar hâlâ er soğudu"
Küçükbaş hayvanlarla ilgilenmenin hâlâ tekaüt bulunduğunu tamlayan Yeşilbaş, şu halde konuştu:
"Önceki yıllara gereğince bu sene havalar hâlâ er soğudu ve kar hâlâ müşterek tomar yağdı. Bizim bulunduğumuz karye ve çevredeki öbür köyler dağlık bölgede bulunduğu düşüncesince buralara hâlâ baş döndürücü kar yağıyor ve kesif pıtrak tipi olabiliyor. Burada kısaca müşterek m. kar mevcut ve hayvanlara ot taşırken baş döndürücü zorlanıyoruz. Bazen sıkıntı olmakta ve o günlerde de ahlaksız hayvanlarımızı dışarıya çıkarıp besliyoruz. Yazın biçtiğimiz otları fevk fazladan yığarak hayvanların yememesi düşüncesince etrafını tellerle çeviriyoruz. Kışın da bu otları rastgele çağ zerre lime taşıyarak hayvanlara veriyoruz. Her çağ sabahleyin ve akşam olduğunda bu halde döl yatağı üstünde hayvanlarımızı besliyoruz. Bu zooloji bizim barışma kaynağımız ve iklim ne derece soğuk olursa olsun onların gereksinimlerini namına sağlamak düşüncesince elimizden geleni yapıyoruz."
Kışın zamanlarının iri bölümünü hayvanlarının bakımına ayırıyorlar
Yeşilbaş, kışın zamanlarının iri bölümünü hayvanlarının bakımını yaparak geçirdiklerini anlatı.
Her işin müşterek zorluğu olduğuna dikkati çekici Yeşilbaş, “Her çağ otları kısaca sıhhatsiz kilometre uzaklıktan taşıyıp hayvanlarımıza veriyoruz. Ot ağırbaşlı ve taşırken baş döndürücü tekaüt oluyor. Tipi ve fırtınaların hararetli bulunduğu günlerde ahırda bulunan kocabaş hayvanların bakımında dayanıklı ağırlık yaşamıyoruz lakin küçükbaş hayvanlarda baş döndürücü ağırlık yaşıyoruz. Biz rastgele sene bu işi yapıyoruz. Soğuk havaya ve tipiye alıştık. Hastalanmamak düşüncesince derişik düzen giyiniyoruz." diyerek konuştu.
Haşmet Bulut ise kar yağışı ve tipinin müşterek tomar bulunduğu günlerde hayvanların bakımının birlikte evlerinin üstünde biriken karları da temizlemeye çalıştıklarını tabir etti.
