Senegalli göçmenler tahminî 15 çağ geçmiş Yunanistan'a kaçarak göç eylemek amacıyla beraberindeki 11 kişiyle bu arada İzmir'den bota bindi. Ege Denizi açıklarında Yunanistan Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ilişkin askerler çeşidinden yakalanan göçmenler, Sisam Adası'nda alma kampına gönderildi. Göçmenler ortada dü hamile avrat da bulunuyordu. Kampta müşterek çağ artan ve ağız ağıza soyularak sorgulanan göçmenlerin topu topu paraları ve eşyalarına el konuldu. Hamile hanımlar ilkin peyda eylemek kabilinden nazar boncuğu afiyet kontrolü yapılmayan göçmenler kampta geçirdikleri müşterek günün peşi sıra bota bindirilerek Türk bahir sularına itildi. Göçmenler, 15 Kasım tarihinde Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri çeşidinden kurtarıldı. Hamile göçmenler Zeynep Samua ve Fatıma Ba, tedavileri yapıldıktan sonradan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde doğum hazırlığına başlandı. 34 haftalık hamile bulunan Zeynep Samua, sezaryen doğumla koşa eş çocuk dünyaya getirirken bebeklere Hasan ve Hüseyin adı verildi. Fatıma Ba ise alışılagelen doğumla Zehra adının verildiği kız bebeğini kucağına aldı. Bebeklerini esenlikle kucağına meydan anneler, iri müşterek devlet yaşıyor.
“Bizi ağız ağıza soyup, topu topu paralarımızı ve telefonlarımızı aldılar”
Annelerden Zeynep Samua, yaşamış olduğu kavi süreci anlatarak, “Toplama kampındayken aşırı biçimsiz hissettim. Orada müşterek çağ kaldım ve aşırı ağladım. Orada bizlere rastgele müşterek afiyet desteği sağlanmadı. Çok biçimsiz şartlarda kaldık. Bizi ağız ağıza soyup, topu topu paralarımızı ve telefonlarımızı aldılar. Türkiye'de doğum yapabildiğim düşüncesince mutluyum. Türk kullanmakta olanları bizlere iane ediyor. Şu anda afiyet durumun elan iyi. Ağrılarım kalmadı. Bebeklerimin de afiyet vaziyeti iyi” dedi.
“Hamile olduğumuzu söylediğimiz biçimde hekim kontrolü fark yapmadılar”
Diğer ana Fatıma Ba ise Yunanistan askerlerinin menfaatlerini hastaneye sevk bahanesiyle alma kampına götürdüğünü belirterek, “Orada müşterek çağ kaldık ancak ruhiyat ve fiziki şiddete sunulan kaldık. Bizi ağız ağıza soyup, sorguladılar. Hamile olduğumuzu söylediğimiz biçimde hekim kontrolü fark yapmadılar. Türkiye'ye binlerce el teşekkürname ederim. Burada bana elan geçmiş de araştırma görevlisi olmuşalardı. Kendimi güvende hissediyorum” sanarak konuştu.
“İki annemizden 3 cana yakın bebeğimiz doğdu”
Doğum dönemini yakından izleme fail DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Medeni batı” adına tanıdık devletlerin göçmenlere huzur insafsız müşterek davranış içre bulunduğunu belirterek, “Bir el elan yakından gördük ki nazar boncuğu biçimde insanca değerlerle uyuşmayan müşterek davranış içre dü hamile anne, Sisam Adası'ndan arka itilerek Türk bahir sularına itildi. Sahil Güvenlik ekiplerimizin çalışmasıyla hamile annelerimiz kurtarıldı. Daha sonradan tedavileri yapılıp üniversitemize getirilerek doğum yapmaları sağlandı. İki annemizden 3 cana yakın bebeğimiz doğdu. Anne ve babaları da iyi” dedi.
“Böyle müşterek şeye fırsat olduğumuz düşüncesince aşırı mutluyuz”
Hamile annelerinde ve başka göçmelerin Yunanistan çeşidinden ölüme terk edildiğini anlatım fail Rektör Hotar, “Leğene benzeri müşterek botun içre bu itici havada denize itildiler. Ölüme terkedilmiş müşterek durumdaki can durumundan şu anda tedavisi yapılmış, bebeğini metin müşterek biçimde kucağına almış topu topu gereksinimleri karşılanan müşterek pozisyona geldiler. Bunun düşüncesince ilk herşeyden ilk olarak elbette ki Allah'a şükrediyorlar. Sonra da bizim kurumumuza bulunan teşekkürleri sonsuz. Biz de hakeza müşterek şeye fırsat olduğumuz düşüncesince aşırı mutluyuz” sanarak konuştu.
Rektör Hotar, dünyada yaşanmış bulunan göçmen krizinde Türkiye'nin bu mevzuya erbap çıkan müşterek tane dünya bulunduğunu da laflarına ekledi.
Salih Yılmazsoy - Akın Küçükkurt
