Bursa
Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasının ardından, iş düşüncesince gittiği Kiev'de çevrili artan ve Türkiye'nin Kiev Büyükelçiliğinin girişimleriyle yurda dönen Bursalı iş insanı Süleyman Güler, tahliye dönemini anlattı.
Join Turizm ortağı Güler, AA muhabirine, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkan Yardımcısı İsmail Kuş ile Bursa'da düzenlenecek fuarlar düşüncesince 22 Şubat'ta Kiev'e iş gezisine gittiklerini söyledi.
Salı akşamı kente ulaştıklarını ve merkezdeki otele yerleştiklerini tamlayan Güler, o devir kentte yaşamın alışılagelen akışında bitmeme ettiğini aktardı.
Ertesi devir Kiev'deki fuara gittiklerini ve iş görüşmeleri gerçekleştirdiklerini tabir fail Güler, şöyleki konuştu:
"24 Şubat Perşembe gününe de biraz işimiz kalmıştı, planımız işimizi halledip havalimanına gitmekti. Perşembe sabaha erinç sirenler çalıyordu. Uyandığımızda Kiev sokakları karışmıştı. İnsanlar ürkü halindeydi. Biz soğukkanlılığımızı koruduk. Bursa'dan yakınlarımız düşkünlük yazar bizi arayınca ne işe yaradığını anlamaya çalıştık. O tam asker, manşet sokaklara çıkmaya başladı. İnsanlar marketlere, bankamatiklere atak etti. Biz olayların biraz güne yatışacağını düşündük. Otel yetkilileri bizlere otelin boşaltılacağını anlattı ve başımızın çaresine bakmamızı istedi. Kiev'deki arkadaşlarımız sebebiyle birlikte ev bulduk."
"Bomba sesleri duyuyorduk"
Türkiye'nin Kiev Büyükelçiliğine 500 m. uzaklıkta birlikte eve sığındıklarını özetleyen Güler, "Orada market alışverişi yaptık. İşin baş döndürücü da uzayacağını düşünmediğimiz düşüncesince birlikte tomar manca almadık. Büyükelçilik ve Dışişleri yetkilileriyle bağlantı halindeydik. Tahliye operasyonunun yapılacağı ve tehlikesiz alanda kalmamız söylendi. Telefonlarımız açıkça bekledik. O geceleyin çevre elan da karıştı. Bomba sesleri duyuyorduk. Ertesi devir marketlere gidip baştan manca kabul etmek istedik fakat raflar boşalmıştı. O devir işin ciddiyetini elan da anladık." niteleyerek konuştu.
Güler, yetkililerden salık ulaşınca 25 Şubat Cuma haset öğleden sonraları Büyükelçilik önüne gittiklerini dile getirerek şunları kaydetti:
"Orada 2 tahliye otobüsü hazırlanmıştı. Biz de geneli mektepli bulunan Türk vatandaşları kendisine bu otobüslere bindik. Büyükelçilik Romanya üstünden Türkiye'ye dönüşü planlamıştı fakat yolda baş döndürücü şişman birlikte kalabalıkla karşılaştık. Neredeyse tamamı Kiev o istikamete gidiyordu. Akaryakıt sıkıntısı, istasyonlarda kuyruklar vardı. Gidiş istikameti baş döndürücü koyu bulunduğu düşüncesince mahsus Büyükelçiliğin yönlendirmesiyle tığ sonsuz elverişsiz şeritten ilerledik. Sonradan baktık ki bu elverişsiz şeritten gitmemiz bizlere 15-20 sayaç kazandırdı. Normal tam kalık olsaydık ihtimal halen Türkiye'ye gelmemiş olacaktık. Bizden sonraları öğrendik ki geçtiğimiz yerlerde 50-60 kilometrelik taşıt kuyrukları oluşmuş."
"Yiyecek ve su sorunu yaşanıyordu"
Ukrayna-Romanya sınırına intikal ettiklerinde binlerce bireyin o alanda beklediğini tamlayan Güler, şöyleki bitmeme etti:
"18-60 gözyaşı arası Ukraynalı adamların ülkeden çıkışı o devir yürürlüğe giren kararla yasaklanmış. Kadınlar çocuklarıyla kuskunsuz birlikte biçimde son kapısına yığılmıştı. Yiyecek ve su sorunu yaşanıyordu. Bir müddet sonraları iane kuruluşları yiyecek-içecek yardımında bulundu. Aynı sürede değişik ülkelerden insanoğlu da vardı. Özellikle Hintli öğrenciler ağırbaşlı çokluk oluşturmuştu. Gurur donör birlikte görüngü ki elden bizim ülkemizin düzenleme tahliye operasyonu vardı. Diğer devletlerin vatandaşları öz olanaklarıyla kilometrelerce yayan son kapısına ulaşmışlar. Hepsi apışık ve takatsiz düşmüştü. O andan itibaren son kapısında taşkınlıklar olmaya başladı."
"Siz Türk'sünüz, korkmuyorsunuz bizlere iane edin"
Güler, sınırda taşkınlık oluşunca Ukrayna polisinin kendilerinden iane istediğine dikkati çekerek, "Ukrayna polisi bizlere 'Siz Türk'sünüz, korkmuyorsunuz, bizlere iane edin. Güvenli aralık oluşturun ve araçlara kere açalım.' dedi. Biz de otobüsteki arkadaşlarla otobüslerin geçeceği denli birlikte aralık oluşturduk. Bu sayede ihtimal de günlerce o kuyrukta izdihamda beklemekten kurtularak tehlikesiz alana ulaştık." ifadelerini kullandı.
Güvenli alana ulaşmalarının kısaca 60 sayaç sürdüğü bilgisini veren Güler, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Biz gene şanslıyız. Gittiğimizde 3 gündür gümrükte bekleyenler vardı. Devletimizin organizasyonuyla hepsinden baş döndürücü elan bahtlı olduğumuzu gördük. Bizim sürücü de 60 gözyaşı altındaydı. Ukraynalı yetkililer şoförümüzü sınırdan geçirmedi. Biz orada şoförsüz kaldık. Daha sonraları Türk'ün hareketli zekasıyla makul sürücü belgesi bulunarak otobüs içerisinden birlikte geçici yönelteç başına geçti. Gümrük alanından Romanya içerisindeki tehlikesiz alana denli otobüsü kullandı."
Güler, Romanya'ya intikal ettiklerinde istirahat fırsatı bulduklarını tabir ederek, "Daha sonraları muvasala şirketi sürücü ayarladı ve kafileyi Bükreş-Bulgaristan üstünden Türkiye'ye getirdi. Biz Bükreş'te birlikte geceleyin kalmış şekilde ahir devir uçakla ülkeye devir yaptık." niteleyerek konuştu.
İş insanı Güler, 60 saatlik otobüs yolculuğunun arkası sıra rahatsızlandığını ve hikmet tedaviye başladığını laflarına ekledi.
