Arkadaşının ve çevredekilerin dediklerine kulak asmayan Akbulut, dört başı mamur ağaç parçalarını sudan çıkardıktan sonraları önlüğünü giyerek işinin başına döndü.
"Vatandaşlık görevimiz, vatanseverlik hoppadak bayrağı sevmeyle olmuyor, çevremizi de parlak tutmalıyız"
Vatan sevgisinin hoppadak bayrağa mahsus yârenlik olmadığına özen çekici Akbulut, "Köprünün üstünden geçenlerin bu görüntüyü görmemesini istediğim düşüncesince suya girip kabul etmek istedim. Patronum da sağlıklı olsun müsaade verdi. Paçaları sıvayarak suya indim, evvel evrede müşterek üşüme geldi düpedüz su düşündüğümden şimdi soğuktu. Arkadaşlar etrafıma toplandılar gülerek beni izlemeye başladılar, az buçuk dalavere geçmeye çalıştılar ego de hiçbirine aldırış etmeden ağaçları topladım, çıkardım suyun içerisinden. Üzerim az buçuk ıslandı lakin o an mekân şimdi önemliydi benim için. Suyun içinden ağaç parçalarını çıkardıktan sonraları üzerimi değiştim işimin başına döndüm. Ben yurttaşlık görevimi yaptığımı düşünüyorum, yurt sevgisi hoppadak sembol sevgisiyle ölçülmemelidir. Çevremizi de parlak avlamak zorundayız. O güneş az buçuk hastaydım ilgisiz su da şimdi çirkin etkiledi, buna karşın ego yurttaşlık görevimi adına getirdiğimi düşünüyorum, çevremi koruduğumu düşünüyorum, mutluyum" halinde konuştu.
Öznur Demir
iha.com.tr üstündeki istihbarat ekspoze halinde yayınlanmaktadır. Haberin video, ışık ve metnine Abone panelinden ulaşabilirsiniz.