Musul
Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Mehmet Küçüksakallı, Musul'un baştan imarı süreci, Türkiye'nin bu sürece katkıları ve yıldırı örgütü PKK'nın bölgedeki varlığına bağlı AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Geçmişte Irak genelinde ve başta Musul'da iri teessürat yaşandığını fakat o çirkin günlerin geride kaldığını beklenti ettiklerini dile getiren Küçüksakallı, yıldırı örgütü DEAŞ'ın yenilgiye uğratılmasının üstünden güzeşte 4 yılda başta Musul'un yaralarını sarmaya bitmeme ettiğini aktardı.
Küçüksakallı, Musul'da baştan bayındırlık periyodunun sürdüğünü, şehirde baş döndürücü çalışkan ortak toplum, devim bilimi ortak sivil polis polis maşer ve iş dünyasının olduğunu vurgulayarak Valilik ve Irak hükümeti birimlerinin de baştan bayındırlık çalışmalarını desteklediğini söyledi.
"Türkiye Musul'un baştan imarına katkıda bulunuyor"
Musul'un baştan yapılandırılmasının ortak parçası adına hastaneler ve köprüler yapıldığını ve dü köprünün de Türk firmaları kabilinden mensur edildiğini tamlayan Küçüksakallı, "Türk firmalarının Musul'un baştan imarı dair ağır katkıları var. Kanalizasyon ve enfrastrüktür projelerini üstlenen durumdalar. Yine Türk şirketlerinin burada mağazaları, ürünleri var. Türkiye hem amme kurumları hem de hususi sektörüyle Musul'un baştan imarına katkıda bulunuyor." sanarak konuştu.
Küçüksakallı, Musul'un baştan imarı dair kişilerin da baş döndürücü hararetli olduğunu, sokakları düzenlediklerini, yıkılmış binalarını onarım ettiklerini belirterek toy binalar, iş yerleri, alım satım merkezleri ve fabrikaların yapımının sürdüğünü söyledi.
"Musul'da kültürel ve içtimai dirim da toparlanıyor"
Kentin baştan yapılandırılmasına ek adına kültürel ve içtimai hayatın da adım adım toparlandığını dile getiren Küçüksakallı, Musul'da binlerce yıldan buyana baş döndürücü değişik kültürlerin zenginliklerinin olduğunun altını çizdi.
"Hattatlardan ressamlara, yazarlardan mu****inaslara denli kentin kültürel yaşamı da içtimai yaşamı da esasen canlanıyor." diyen Küçüksakallı, şehirde düğünlerin yapıldığını, Mevlit Kandili ve Hıristiyan toplulukların hususi günlerinin de anıldığını belirtti.
Küçüksakallı, "Buranın ekin zanaat dünyası memleketimizdeki fuarlara, sergilere ortaklık geçirmek istiyor. Türkiye'ye dirlik iri ortak uyanıklık var. Biz de bu merakı destekliyoruz. Çünkü hakkıyla Musul ile Türkiye ortada baş döndürücü çelimli tarihi, sosyal, kültürel bağlar var. Biz bunu biliyorduk zorla buradaki altı maaş tecrübemizle bunu konfirmasyon ettik." ifadelerin kullandı.
Türkiye'nin Musul'un ağaçlandırılmasına müteveccih katkılarından bahseden Küçüksakallı, "Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde düzenlenen "Geleceğe Nefes" ağaçlandırma kampanyasına Musul da katıldı. İlk evrede 250 bin fidanın bağış edilmesi, bu sayının gelecek senelerde ortak milyon fidana çıkması anlamında icraat sürüyor." dedi. Küçüksakallı, bu sayede Musul'daki üniversitelerin Irak'ta geçmiş olacak halde "yeşil kampüslere" dönüştürüleceğini belirtti.
"Musullulardan Türk okulu açılması dair da ağır ortak dilek var"
Musul Başkonsolosluğu ile Yunus Emre Enstitüsünün de şehirde ekin merkezi kurulması düşüncesince çalışmalara başladığını ve Maarif Vakfının da en çelimsiz müddette Musullulara nitelikli ortak terbiye hizmeti arz geçirmek düşüncesince anaokulundan liseye denli bitmeme edecek ortak meslek ayırmak istedikleri bilgisini paylaşan Küçüksakkalı, "Musullulardan Türk okulu açılması dair da ağır ortak dilek var. TİKA'nın faaliyetleri de bitmeme ediyor. En akıbet Telafer'de ortak ayak topu endüstrisi hizmete açıldı. Yine ortak Türkmen mahallesinde ortak güreşçi köprüsü yapıldı. Buradaki matbuat müesseselerinin desteklenmesinde TİKA'nın görevi var." sanarak konuştu.
Küçüksakallı, Türkiye'den tecim odaları, şirketler, iş insanlarının Musul'a daha ortak tomar uyanıklık göstermeye başladığına dikkati çekerek Türkiye'den gelenlerin kentteki fuarları görüşme ettiklerini, tecim ve endüstri odalarıyla görüşmeler yaptıklarını söyledi.
"Musullular, Musul'un baştan imarı, ticari hayatın, altyapının baştan canlandırılması dair en iri katkının yandaki devletler ortada Türkiye’den istikbaline inanıyorlar." diyen Küçüksakallı, Türkiye'nin ve Türk şirketlerinin Musul’da çalışkanlık göstermesinin dilek edildiğini ve domestik makamlar, valilik, şehremaneti ve mutluluk dairelerinin de planlarında Türk firmalarına evleviyet özgülemek istediklerini anlattı.
"Musullular alanda Türkiye'nin çıkarlarına müteveccih saldırıların durmasını diliyor"
Bölgede Türkiye'nin çıkarlarına müteveccih saldırılara bağlı değerlendirmelerde mevcut Küçüksakallı, şunları söyledi:
“Bu saldırılar ortak el Musullular kabilinden banko ikrar edilmiyor. Musullular bu saldırıların durmasını diliyorlar. Bizim hem halktan hem de basına geçiş fail beyanlardan anladığımız bu. Çünkü Musulluların görüşü şu; 'bu kent terörden baş döndürücü sızı çekti, baş döndürücü yaralandı, baş döndürücü perişan oldu, dokunca gördü. Dolayısıyla bundan böyle burada güvenlik, istikrar, kalkınma ve bol bolamat istiyoruz. Bu saldırıların da durmasını istiyoruz' sanarak içtimai medyada ve basında beyanlarını görüyoruz.”
"PKK'nın varlığı burada istenmiyor"
Irak hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ortada 9 Ekim 2020'de imzalanan ve Sincar'daki PKK varlığını sonlandırması öngörülen anlaşmaya bağlı de mütekellim Küçüksakallı, “Yapılan izahat ve sahadan edindiğimiz bilgiler, anlaşmanın mükemmel anlamıyla yürürlüğe daha giremediği yönünde." dedi.
Küçüksakallı, anlaşmadan sonradan sene içinde aşamalı adına Irak merkezi hükümetinin asayiş birimlerinin Sincar ve etrafına konuşlandığını bildiklerini aktararak şu halde konuştu:
"Suriye ile Irak sınırının Irak merkezi hükümetinin kontrolüne girdiğini biliyoruz. Bu PKK yıldırı örgütünün Suriye ile bağlantısına iri ortak bariyer oluşturmuş durumda. PKK'nın varlığı burada istenmiyor. Çünkü PKK, Musullular kabilinden oldukça dobra biliniyor ki hoppadak Türkiye'ye dokunca verici ortak yıldırı örgütü değil, PKK bire ortak vakitte Musul'a ve Sincar'a da dokunca veriyor.
Çünkü PKK yıldırı örgütünün Sincar'daki varlığı dolayısıyla Yezidiler kamplarda yaşıyorlar. Kuzey Irak'ta yerlerinden edilmiş Türkmen ve Arap köyleri var, onlar yerlerine dönemiyorlar. Bunun en ehemmiyetli sebebi de PKK."
Irak hükümetinin ve domestik makamların PKK'nın bölgedeki faaliyetlerini gitgide sınırlandırdığı, engellediği ve anlaşılan ters yerlere hapsettiğini tamlayan Küçüksakallı, "Mahmur'da keza, oradaki yıldırı yuvasının da çevrelenmesi dair ortak düzentileme başlatıldığını bizlere bildirdiler. Dolayısıyla PKK terörü Musul'un istikrarı itibarıyla ortak apse başıdır, bariyer olmaya bitmeme ediyor. Ancak eskiye kıyasla emektar rahatlığının olmadığını da biliyoruz." ifadelerini kullandı.
