Muğla
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık Cemal Metin Avcı, mevkuf bulunmuş yer aldığı cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) marifetiyle katıldı. Tutuksuz sanıklar Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı, emektar benzeri Eda K, babası Selim Avcı, anası Ayten Avcı, iş ortakları Şükrü Gökhan O. ve yan avukatları yargıevi salonunda amade bulundu.
Gültekin'in babası Sıddık ile anası Şefika Gültekin de duruşmada toprak aldı.
Duruşmada, sanık Cemal Metin Avcı ile öbür sanıklar ve avukatların akıbet savunmaları dinlendi.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, onuncu yargıevi evveliyat Muğla Adliyesi uğrunda gazetecilere, cinayetin başlangıcından buyana sabık gelişmeler erinç bilim verdi.
Cemal Metin Avcı'ya ağırlaştırılmış müebbet hapishane cezası verilmesini beklediklerini anlatım fail Epözdemir, sanığın, muhakeme etabında nahak yere kımıldatma indiriminden faydalanmaya çalıştığını ve ezberlenmiş kurmaca ifadeler verdiğini belirtti.
Cinayetin herhangi ortak etabının planlandığını ve senkronize işlendiğini kail Epözdemir, "Soğukkanlı, meraklı ortak eş katili var. Daha evvela de hanımlara erinç benzeri eylemleri var. Buna bağlı de yargılamada deliller ortaya çıktı. Beklentimiz sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapishane cezası verilmesi. Adli Tıp Kurumu da raporlarında 'maktulenin yaşarken katledildiğini' söylüyor. Hatta 'dokular yandığı düşüncesince ahiret yolculuğu zamanını belirleme edemiyoruz' diyor. Diğer sanıklar bakımından da bedel mahiyetinde cezalandırmalar istiyoruz." diyerek konuştu.
"Müebbet hapisle cezalandırılmasını istem ediyoruz"
Avukat Epözdemir, duruşmadaki savunmasında, sanık Cemal Metin Avcı'nın canavarcasına hisle cehennem azabı çektirerek hunharcasına Pınar Gültekin'i katlettiğini, cinayeti en edepli detayına denli tasarlayan meraklı ortak eş katili olduğunu, sanığın savunmalarının tamamının ezberlenmiş, kurmaca nahak yere kımıldatma savunmalarına dayandığını iddia etti.
Sanığın cinayeti meşrulaştırmak düşüncesince herhangi ortak yola başvurduğunu, kurgulanmış, ezberletilmiş savunmaları okuduğunu fakat topu topu delillerin toplanınca bu yalanların çürütüldüğünü öne devam eden Epözdemir, şunları söyledi:
"Cinayetin herhangi ortak evresini tasarlayan ortak katil karşımızda. Bütün hususlar ortak tarafa değerlendirildiğinde sanığın eylemine uyan suçtan ötürü bedel ortak ukubet alması gerekir. Sanık adaletin tecellisine maddesel gerçeğin ortaya çıkmasına da araştırma görevlisi olmadı. Sanığın dobra çözüm indirimi uygulanmaması icap ettiğini ve eylemine uyacak halde ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istem ediyoruz."
Mertcan Avcı'nın da suçu ve zeval delillerini gizlemeye çalıştığını, ifadelerinde baş döndürücü kemiksiz çelişkiler bulunduğunu anlatım fail Epözdemir, şunları kaydetti:
"Ezberlenmiş, kurmaca suçu örtmeye müteveccih ifadeler vermiştir. Avcı'nın görüngü örgüsü süresince yer aldığı sabit. Mahkemenin ek defans verip adam öldürmeye iane etmekten değişmeyen kurma edilmesini düşünüyorum. Sanığa fevk sınırdan ukubet verilmesi icap ettiğini düşünüyoruz. Bu sanık bakımından da bedel teşekkül edecek ortak ukubet istem ediyoruz. Diğer sanıklar da cinayetin işlendiği görüngü adına gidiyor, zeval delillerini gizliyor. Dört sanığın da maddesel gerçeğin ortaya çıkmasına medet sunmadıklarını ve hafriyat dışı ifadeler verdiklerini görüyoruz. Alt sınırdan uzaklaşarak en fevk limitten ukubet verilmesini istem ediyoruz. Suçu benimseme yazar nadim olmadıkları düşüncesince dobra çözüm uygulanmamasını istem ediyoruz. Ailenin ortak nebze acısını dindirecek bedel mahiyette ortak kararla sanıkların cezalandırılmasını istem esiyoruz."
Baba Sıddık Gültekin de kızının ortak karı örgütü çeşidinden hunharcasına öldürüldüğünü savundu.
Sinirden konuşamadığını anlatım fail Gültekin, "Benim kızım güçlü pörsümemiş yakılmış, bunlar organize zeval işlemiş, sonucu ulu mahkemeye bırakıyorum. Adalete güveniyorum, inanıyorum." dedi.
Anne Şefika Gültekin de sanığın en ciddi cezayı almasını istedi. Her gündüz evde gine yeniden öldüklerini dile getiren Şefika Gültekin, "Bu gaddar çabucak Pınar'ın değil her insanın katili. İdam cezası getirilmesini ve hakeza canilerin vefat cezası cezası cezası edilmesini istiyorum. Sanığın en ciddi cezayı almasını istiyoruz." ifadesini kullandı.
Mahkeme başkanının sanık Metin Avcı'ya "Siz herhangi ortak kolunuzla 60 kilogram kaldırdığınızı söylüyorsunuz, Pınar Gültekin'i sebep iple bağlayarak varile koydunuz? sorusu üzerine, Avcı, "Her yan çağ içindeydi üzerime çağ bulaşmasın diyerek iple bağlayarak varile koydum. Bu olayın açığa çıkacağını düşünmediğim düşüncesince de deste evinde herhangi ortak noktayı en edepli ayrıntısına denli çamaşır suyu ile temizledim. Tüm delilleri ortadan kaldırdım." diyerek konuştu.
Sanık konuşmaya bitmeme ederken ata Sıddık Gültekin, salonda bağırması üzerinde hariç çıkarıldı.
Mahkeme heyeti boşluk sonucunda sanık Cemal Metin Avcı'nın alıkonulma halinin devamına, Mertcan Avcı ile ilgilendiren meydana getirilen yansıtma erinç Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlayacağı dosyanın beklenmesine, Mertcan Avcı erinç muteber adli kontrolör tedbirlerinin devamına, öbür sanıkların sorgularının işlenmiş olması ve dosyada delillerin bütün olması dolayısıyla duruşmadan kurtulmuş tutulmasına değişmeyen vererek, duruşmayı 11 Nisan'a erteledi.
Mahkeme sonrası izah karşıcı Avukat Rezan Epözdemir, sonuna denli adalet kontrolör özgürlüklerini kullanacaklarını söyledi.
Duruşmada bugün değişmeyen çıkmasını düş ettiklerini tamlayan Epözdemir, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Geldiğimiz bekçi bakımından kılıç ilkin Mertcan Avcı'nın eyleminin adam öldürmeye katılma bulunduğunu düşünüyoruz. Hakkındaki sorun zeval delillerini inkâr ve kelimesi kelimesine açılmıştır. Yargılama buradan yürüyordu lakin kılıç buna ek defans verilmesi düşüncesince itirazda bulunduk. Cinayete iştirakten mahkum edilmesini istedik. Geldiğimiz bekçi bakımından yargıevi başsavcılığa ihbarda olmadığı düşüncesince kılıç Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduk. Mahkeme de bu sormaca dosyasının neticelenmesine değişmeyen verdi. Biz dosyanın beklenmemesi icap ettiğini düşünüyorduk ve bunu da yargıevi salonunda anlattık. Artık asal erinç tefekkür geldi. Mütalaa alındıktan sonradan değişmeyen verilecek."
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve birtakım eş dernekleri de adalet sarayı uğrunda Pınar Gültekin'in fotoğrafları ile eş cinayetlerini gıcırtı etti.
Olay
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ekonomi Bölümü talebesi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz 2020'de Akyaka Mahallesi'nde bekâr yaşamış yer aldığı evinden ayrılmış, bire ortak gündüz ablasıyla telefonla görüştükten sonradan kendisinden ortak şimdi malumat alınamamıştı. Ailesinin Akyaka Jandarma Komutanlığına kaybolma suç duyurusunda bulunması üzerinde başlatılan çalışmada Gültekin'i tanıdığı olan insanların sıralaması kovulmuş ve bölgedeki düzenlilik kamerası kayıtları incelenerek deneyim tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerinde gözaltına tahsil edilen dinç kızın emektar eş arkadaşı Cemal Metin Avcı, geçmiş ifadesinde meselesinde suçlamaları benimseme etmese de deliller ortaya konunca ortak müddet tesanüt yapmış olup ayrılmış yer aldığı Gültekin'i deste evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonradan varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık bölgeye attığını itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.
Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da sormaca çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle bire ortak devir diliminde görüngü noktayı ve civarlarında belirleme edilmesi üzerinde jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, "delil karartmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Dava süreci
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince benimseme edilen iddianamede Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle yahut cehennem azabı çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın da "suç delillerini bulunmayan etme, inkâr yahut değiştirme" suçundan 5 yıla denli hapisle cezalandırılması istenmişti. Yargılama sürerken Mertcan Avcı'nın tutuklanmadan yargılanmasına değişmeyen verilmişti.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanmakta olan ek iddianamede ise sanık Avcı'nın ana ve babası ile emektar eşinin de aralarında yer aldığı birtakım yakınlarının zeval delillerini bulunmayan yazar gizlediklerine değgin haklarında tam şek bulunmuş yer aldığı kanaatiyle değişik cezalandırılmaları istem edilmişti.
