Derry
Konut ve istihdamda Katoliklere huzur ayrımcılığı gıcırtı geçirmek düşüncesince Kuzey İrlanda'nın Londonderry (Derry) şehrindeki taharri memuru polis hukuk yürüyüşü esnasında 30 Ocak 1972'deki saldırıda öldürülmüş 14 kişi, bugün olayın 50. senesinde planlı törenle anılacak.
Eski İşçi Partisi önderi Jeremy Corbyn'in de toprak alacağı merasim kapsamında önceki temaşa düzenlenecek peşi sıra da kurbanlar düşüncesince meydana getirilen anıta çelenk konulacak.
Ateş açılmaya başlanan ahit 16.00'da müşterek dakikalık hürmet duruşunda bulunulacak. İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Daniel Higgins'in de törene katılanlara videolu mesajla seslenmesi bekleniyor.
"Tüm aileyi ve beni pimpirik etti"
30 Ocak 1972'de İngiliz askerlerinin öldürmüş bulunduğu sivillerden birisi de Patrick Doherty idi.
Doherty'nin kızı Karen Doherty, AA muhabirine icra ettiği açıklamada, sene dönümünün kendisi düşüncesince baş döndürücü sıkıntı donör bulunduğunu belirterek "Yaşasaydı 82 yaşlarında olacaktı. En küçüğü 8 maaş 6 evladı bulunan babam öldüğünde çabucak 32 yaşındaydı." dedi.
O haset "korkunç müşterek gün" şekilde nitelendiren Doherty, "Babamla ve onun adamlığıyla alım çalım duyuyorum. Aile babasıydı." ifadesini kullandı.
Doherty, 30 Ocak 1972'de 11 yaşlarında bulunduğunu anlatarak "O gündüz evde küçüklere bakıyordum. Yürüyüşe kıymetlendirmek istemiştim ancak babam müsaade vermemişti. Bu nedenden onunla konuşmuyordum." dedi.
Saldırı sonrası biberli haberi aldıklarını kaydeden Doherty, "Babamın vurulduğunu öğrendik. Sokakta birinden duydum. Neler bulunduğunu bilmiyordum ve annem bizlere babamın yaşamını kaybettiğini söyledi. Tüm aileyi ve beni pimpirik etti. En iri çocuktum, babama baş döndürücü yakındım." diyerek konuştu.
Adalet ümitleri sönüyor
Doherty, vakayla ilişik hak sağlanıp sağlanamayacağına bağlı "Pek inancım namevcut açıkçası. Umarım hak yerini bulur ancak baş döndürücü derinlemesine sürdü. Her şeyi o denli uzattılar, devir kazandıracak rastgele şeyi yaptılar. Bu nedenden bu mevzuda baş döndürücü açıkça beyinli olacağım. Bunun (adaletin sağlanması) olacağından sert sakıncasız değilim." değerlendirmesinde bulundu.
"Tüfeğin dipçiğiyle kafasına vurmuşlardı"
O gündüz Caroline O'Donnell'ın babası Patrick O'Donnell ise yaralandı. Ocak 1972'de 14 yaşlarında bulunduğunu kaydeden O'Donnell, babasının eve gelmemesi üzerinde endişelenmeye başladıklarını anlattı.
Olay sonrası yaşamını kaybeden yahut yaralananların ailelerine salık verilmeye başlandığını dile getiren O'Donnell, şunları kaydetti:
"Sokağa makine girmesini istemiyordum ancak böylece müşterek anahtar girdi. İki eş kapımıza gelip, habbe Mahon'ın evi olup olmadığını sordu. Çok rahatlamıştım, 'hayır' dedim ve evi gösterdim. Joe Mahon da Kanlı Pazar haset vurularak yaralanmıştı.
Birkaç dakika sonradan bire müşterek makine art geldi ve dü adam, babamın müşterek fotoğrafı olup olmadığını sordu. Annem geldi ve fotoğrafı verdi. Babamın vurulduğunu, yaralandığını, bellek travması geçirdiğini söylediler. Çünkü (askerler) onu vurduktan sonradan tüfeğin dipçiğiyle kafasına vurmuşlardı. Annem henüz sonradan hastaneye kıymetlendirmek durumunda kaldı, babamın kurtulup kurtulamayacağını bilmiyorduk."
"Farklı müşterek insanoğlu olmuştu"
Babasının yaşamda kaldığına baş döndürücü sevindiklerini vurgulayan O'Donnell, "Eve mevrut olsa da ayrımlı müşterek insanoğlu olmuştu. Psikolojik, birey ve zihnî şekilde yaralanmıştı. Ama o yaşamına bitmeme etti. Babam ve annem bizlere kusursuz müşterek sahn verdi." dedi.
O'Donnell, babasının 2010'da İngiliz hükümetinin, Kanlı Pazar'da öldürülmüş ve yaralananların günahsız bulunduğunu ikrar ettiğini göremediğini ve öncesinde yaşamını kaybettiğini anlattı.
Kimse ukubet almadı
1972'deki soruşturmada kurbanlar suçlansa da 1998'de başlamış bulunan ve 2010'da tamamlanan ikinci soruşturmada, sivillerin arı bulunduğu ve askerlere gayz açmadığı kararına varılmıştı.
Göstericilerin, tabanca yahut bomba taşımadığı ve çoğunun kaçarken arkalarından vurulmuş bulunduğu belirleme edilmişti.
Raporun peşi sıra zamanın Başbakanı David Cameron, parlamentoda icra ettiği konuşmada, şunları söylemişti:
"Bu raporun neticeleri banko açık. Hiç şek yok, muğlak müşterek obje yok, ipham yok. Kanlı Pazar haset yaşananlar, hem nahak bununla beraber gerekçesizdi. Bu yanlıştı. Silahlı kuvvetlerimizin birtakım mensupları, hata cereyan etti. Silahlı kuvvetlerimizin davranışlarından sonuncu şekilde hükümet mesuldür ve bunun düşüncesince hükümet ve aslında de türkiye namına baş döndürücü üzgünüm."
Ancak tutanağa yahut "üzgünüz" açıklamasına karşın tek askere yahut resmi kuruma ukubet bırakılmış değil. 18 er huzur savcılığa şikayette bulunulsa da hiçbiri yargılanmadı.