Şişli Belediyesi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 'Benim Bütçem' adlı projesi düşüncesince Katılımcı Bütçe Konferansı düzenledi. Konferansa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Kılıçdaroğlu'na CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu haremlik etti. Konferansta Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez de musahabe yaptı.
"BEN BU KADAR VERGİ VERİYORSAM NEDEN BU KADAR İŞSİZLİK VAR?"
Konferansta mütekellim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bazen bilincinde yapılmaksızın vergi veriyoruz. mesela fırından atlatmak alırken vergi verdiğinizi hepimiz bilmeyiz. Veya dolmuşa binerken vergi verdiğimizi bilmeyiz.. Demek ki vergi ismi üzerinde ağır alıma müstenit müşterek olay. Kişi ego vergi vermiyorum diyemez. Devlet denen büyüklenme o vergiyi gücün sizden alır. Adı filhakika vergi, vereceksiniz. Başka seçeneğiniz yok. Bütün maslahat bizim ödediğimiz rüsum ne oluyor? Demokrasinin depar belgesi deposu da bu aslında. Vergi veriyorum oldu oldukça güzel. Benden gücün alıyorsun oldukça güzel. Benim refahım düşüncesince aldığını söylüyorsun. Bu da oldukça güzel. O devir bu vergileri nereye harcıyorsun. Bu probleminin sorulmuş olduğu devletlerde demokratlık gelişmiştir. Eğer bu istifham sorulmuyorsa o ülkede demokratlık hala aksak için bitmeme ediyor demektir. Her birimiz doğduğumuz andan itibaren vergi veririz. Emzik alınır, vergi ödersiniz. Bez alırsınız altına, vergi ödersiniz. Sakız alır, vergi ödersiniz. Demek ki vergisiz müşterek hayat. Dünyada bulunmayan aslında. Şu anda bildiğime göre çabucak teneffüs ettiğimiz hava zımnında vergi vermiyoruz. O da giderek olabilir mu olamaz mı? Onu bilmiyorum. Ben bu denli vergi veriyorsam, bozukluk bu denli aylakçılık var? Neden benim ödediğim vergilerin şişman müşterek kısmı, faizi kendisine birilerine ödeniyor? Eğer bu soruları büyütür ve bu soruları hafızamızın müşterek durumunda meblağ ve anca seçme sandığına gidersek demokrasiyi baş döndürücü güçlendirmiş oluruz" dedi.
"MİLLETE HESAP VERMENİN ONURLU BİR GÖREV OLDUĞUNU UNUTMAYACAKSINIZ"
Kılıçdaroğlu, "Katılımcı bütçenin felsefesi, şehremaneti reisi mahallelerden almış olduğu gereksinimleri ekonomik duruma yansıtacak ve sizler de onu göreceksiniz. Belli devir dilimleri içinde size matematik verecek. Saydamlık dediğiniz fenomen baş döndürücü fakat baş döndürücü önemlidir. Ben vergi veriyorsam, o verginin nereye ve kesinlikle harcandığını görmem lazım. Eğer bu ayrıntıdan bu bilgiden müşterek tutumlu yahut idare kaçınıyorsa benim ödediğim vergi benim düşünmediğim alanlara gidiyor. Bazen şişman havaalanları, bazısı site hastaneleri, yatırımlar yapılıyor, yapılsın kimesne itiraz etmiyor filhakika niçin kez yaptınız niteleyerek ne kadara yapıyorsun ne kadara servet ettin? Bunu bizim öğrenme hakkımız var. Katılımcı bütçeyi söylediğim kabilinden afiyetle izledim. Ve bunu büyütmemiz lazım. Sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyeler değil, esasta eksiksiz belediyelerin ayrımsız sorumlulukla cereyan etmesi lazım. Katılımcı bütçeyi denetleyecek organların da ortaya çıkması lazım. O bütçenin, bu anlayışın eksiksiz belediyelerde hükümran olması ve bu hükümran bulunan merkezi idare ekonomik durumuna de yansıması en şişman arzumuzdur" niteleyerek konuştu.
"Her sene Türkiye Büyük Meclisi'ne dü bütçe sağlık aslında" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir doğacak senenin bütçesi müşterek de önceki senenin bütçe sonuçları. Biz daima geleceğin bütçesini tartışıyoruz. Geçmiş yılda çıkan bütçe ne oldu, amacına ne denli ulaştı? Ne denli akıllıcasına yapılmış oldu bu bilinmiyor. Bunu tartışmıyoruz. Yeteri denli tartışmıyoruz. Bunu tartıştırmak baş döndürücü fakat baş döndürücü değerlidir. O sebeple kılıç ikinci yüzyıla çağırma cihazı beyannamesinden, stabil matematik komisyonu kuracağımızı, parlamentoda ve bu komisyonun başkanlığına da anne ihtilaf partisini getireceğimizi lakırtı verdik. Şunun düşüncesince bütçeyi hükümet yapıyorsa ve bu parayı harcadıysa bu paranın akıllıcasına harcandığının hesabını stabil matematik komisyonunda ihtilaf partisine kudret partisi verecek. Bu ne demektir? Siyasette yolsuzluklardan şişman seviyede arınması demektir. Bazen politikacılar kazanç şurası söyler; Ne buyurmak millete matematik mı vereceğiz? Evet efendim politikacıysanız millete matematik vereceksiniz. Millete matematik vermenin haysiyetli müşterek fariza bulunduğunu unutmayacaksınız. Çünkü harcadığınız güven sizin paranız değil" biçiminde konuştu.
