USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

İşçinin talebi olmasa da ihbar süresi kullandırılacak

İşverenle iştirakçi arasındaki ihbar süresi davasına akıbet yeri koyan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, iş kontrol izninden yararlanmanın işçinin arzusu koşuluna ilişkin tutulmadığına hükmetti. Emsal kararla birlikte; istem bulunmasa da işçiye iş kontrol izni verilmesi mecburi duru

İşçinin talebi olmasa da ihbar süresi kullandırılacak
06-03-2022 09:34
Özel birlikte şirkette etkin 55 yaşındaki işçi, Toplu İş Sözleşmesi maddeleri uyarınca emekliliğe irsal edildi. 22 haftalık ihbar öneli kullanabileceğinin bildirilen işçi, bu iznin kullandırılmadığı sebebi öne sürülerek İş Mahkemesi'ne başvurma etti. Davacı işçi, söz gereği; kıdemi 5 yıldan çok bulunan işçinin ihbar önelinin 22 hafta yer aldığı ve işverenin herhangi birlikte devir günde 4 vakit iş kontrol izni hasretmek zorunda bulunduğunu anlatım etti. Arama izni kullandırılmadan çalıştırıldığını ve işine çalışarak sonuç verildiğini öne devam eden davacı, iş kontrol izinlerine dair ücretin yüzdelik 100 bindirimli kendisine ödenmesi icap ettiğini encam sürerek iş kontrol izni alacağının faiziyle davalıdan tahsilini istem etti. Davalı şirket, iddiaları reddetti. Mahkeme, davacının uzman kabilinden hesaplanan iş kontrol izni alacağına adalet kazanılmış yer aldığı sebebi öne sürülerek davanın kabulüne değişmeyen verdi. Kararın temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, duruşma kararını bozdu.

6. İş Mahkemesi, önce sonucunda direndi. Bu değişmeyen da mahkemeli iştirak kabilinden temyiz edilince devreye bu el Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. 4857 mahdut İş Kanunu'nun işçiye ihbariye süresi zarfında iş kontrol imkanının tanındığının hatırlatıldığı Yargıtay kararında, “İş kontrol iznine dair düzenlemede işverenin istem koşulundan bahsetmeksizin işçiye iş kontrol izninin verilmesi gerektiği belirtilerek bu ıztırar hükme bağlanmıştır. Bildirimde iş kontrol iznini dolgun kullanmadığı takdirde günde 4 vakit çalışacağının belirtildiği, davacının da iş sözleşmesinin feshinin yasaya, iş yeri uygulamasına karşıt yer aldığı ve dolgun izinle ilgilendiren yazılmış veya yavuklu birlikte talebinin bulunmadığını belirterek itirazda bulunmuş yer aldığı ortadadır. İş kontrol izninin kullanılması gerektiğine dair anımsatma gayeli meydana getirilen ikinci ihtara müteveccih kendisine da elan esbak yazılmış itirazını tekrarladığını, bozma işleminin türel kendisine makbul olmadığını encam sürdüğü anlaşılmıştır.

Davacının iş kontrol iznini kullanmadığı ihbar boyunca mahkemeli işyerinde dört dörtlük devir emek ile çalışmış yer aldığı ise sabittir. Gerçekten de İş Kanunundaki mir hükme karşı iş kontrol izninden intifa işçinin arzusu koşuluna dair tutulmamıştır. Talep bulunmasa da işçiye iş kontrol izni verilmesi mecburi olup çalıştıran bu mevzuda birlikte ölçüm hakkına eş değildir. Somut vakada yer aldığı kadar mahkemeli çalıştıran kabilinden iş kontrol izninin kullanılması düşüncesince meydana getirilen bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İşverenin müsaade verildiğini belirttiği devir ve saatlerde çalışılmak istenmesi yerinde işçiye iş verilmemesi gerekir. Ayrıca savlayıcı iştirakçi bildirimlere meydana getirdiği itirazında feshin yasaya ve iş yeri uygulamasına karşıt bulunduğunu belirtmiş olup iş kontrol iznini değerlendirmek istemediği anlamında birlikte bildirme yahut birlikte itiraz encam sürmemiştir.

Bu sebeple iznin kullandırılması gerekirken çalıştırılan davacıya müsaade kullanmaksızın alacağı tutara ekleyerek çalıştırıldığı sürenin tutarı de yüzdelik beniz bindirimli ödenmelidir. Bu sebeple emredici aranjman gereği iznin kullandırılmasının mecburi bulunduğunun kabulü ile alacağın hâkimiyet dibine katılması icap ettiğini karara bağlayan mukavemet sonucunda birlikte isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir” denildi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler