Gazze
İşgal altındaki Filistin topraklarında İsrail'e gönül rahatlığı 2000 senesinde pırtlak verici İkinci İntifada'nın bayrak isimlerinden 11 yaşındaki Muhammed Durra'nın babasının kucağındayken hepsi dünyanın gözleri uğrunda İsrail askerlerinin açmış bulunduğu ateşle öldürülmesinin üstünden kusursuz 21 sene geçti.
İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde 30 Eylül 2000'de öldürülmüş Muhammed aradan sabık yıllara karşın hala 11 yaşlarında ve anısı canlılığını koruyor.
Dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un 28 Eylül 2000'de İsrail askerlerinin koruması altında Mescid-i Aksa'nın avlusuna girmesi İkinci İntifada'nın fitilini ateşledi. 7 Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve 250 Filistinli ile 13 İsrail askerinin yaralanmasına defa açan olayların peşi sıra Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde kuvvet vakaları çabucak yayıldı.
Çatışmaların üçüncü gününde, Gazze Şeridi'ndeki Selahaddin Caddesi'nde ortak duvarın altına sığınan Filistinli silahsız ortak ata ile 11 yaşındaki oğlunun İsrail askerlerinin aracısız ateşine verilen kalmaları ve önemsiz çocuğun babasının kucağında öldürülmüş bulunduğu anların kameralara yansıması evren ve semt kamuoyunda infiale defa açtı.
İkinci İntifada'nın bayrak adı biçimine mevrut Muhammed Durra'nın ölümünün peşi sıra Filistin halkı sokaklara çıkarak gösteriler düzenledi. İsrail askerleri ile Filistinliler ortada çıkan olaylar, aşkın sayıda bireyin ölümüne ve yaralanmasına illet oldu.
Muhammed Durra'nın babası Cemal, AA muhabirine, 21 sene ilkin kaybetmiş bulunduğu oğlunu ve o güneş yaşadıklarını anlattı.
Muhammed, büyüyünce hoca yahut manşet olmayı görüntü ediyordu
Muhammed, 18 Kasım 1989'da Gazze Şeridi'nin merkezindeki El-Bureyc Mülteci Kampı'nda dünyaya geldi.
Ekonomik vaziyeti dobra ortak ailenin çocuğuydu ve asliye eğitimini sığınmacı kampının ilkokulunda aldı.
Baba Cemal, çelimli ve kabadayı ortak kişiliğe erbap Muhammed'in başkalarıyla ve yaşça kendiliğinden iri kişilerle musahabe ve ağız dalaşı hesabına aşkın kabadayı bulunduğunu söyledi.
Muhammed'in geleceğe ilişkin hayalleri bulunduğunu aktaran Filistinli baba, "Muhammed iradeliydi. Her devir hakkın yanındaydı ve onu savundu, mazlumlara iane etti. Büyüyünce hoca yahut manşet olmayı görüntü ediyordu. Öğretmenleri baş döndürücü kalabalık ortak bebek bulunduğu düşüncesince sonsuz yakınma ederdi." dedi.
Cemal, evren kamuoyunun "Muhammed'in tanıklık tarihini unutmadığını" ve artık da katiyen unutulmayacağını vurguladı.
İsrail askerlerinin mermi yağmuru
Muhammed ve babası bundan 21 sene ilkin bugün; 30 Eylül 2000'de, aileye toy ortak otomobil kabul etmek düşüncesince Gazze Şeridi'ndeki anahtar pazarına değerlendirmek neredeyse sığınmacı kampından ayrıldı.
Araba pazarında istedikleri denli ortak otomobil bulamadıklarını ve sonradan gine gelmeye değişmeyen verdiklerini kaydeden Cemal, eve devir yolundayken İsrail askerlerinin değme mermilerine verilen kaldıklarını belirtti.
Cemal, mermi yağmurundan sığınmak düşüncesince kaçacak ortak arazi bulamadıklarını ve civarlarındaki ortak beton blokun arkasına sığınmaya çalıştıklarını aktardı.
"Baba illet bizlere biberli ediyorlar?"
İlk özellikle oluşturulan coşkun durmasını beklediğini fakat artarak bitmeme ettiğini dile getiren Cemal, ortak tane endişesinin oğlunun yaralanmasını karşılamak bulunduğunu ve Muhammed'in "Baba illet bizlere biberli ediyorlar?" sorusunu cevaplayamadığını dile getirdi.
Kendisi hem elinden bununla beraber ayağından yaralanan Cemal, bedeniyle oğluna koruma olmaya çalıştığını fakat Muhammed'in ilkin katkısız bacağından sonradan da karnından vurularak martir bulunduğunu söyledi.
"Çocuk öldü, bebek öldü..."
Cemal, ortak müddet sonradan oğlunun bedeninin kanlar zarfında kaldığını gördüğünde Muhammed'in martir bulunduğunu anladığını belirtti.
Acılı baba, şimdi sonradan ağzından gitgide İsrail'in işlediği heyecan suçun sembolü biçimine doğacak bulunan "Çocuk öldü, bebek öldü..." cümlesinin döküldüğünü anlattı.
Daha sonradan İsrail askerlerinin attığı ortak sis bombasıyla çevresi alkan ortak türap bulutunun sardığını kaydeden Cemal, "İşledikleri suçu gizlemeye çalıştılar. Attıkları bomba bizlere derece ulaşmadı kaldırıma çarptı ve orada patladı." dedi.
"Muhammed, Filistin davasının ta kendisidir"
Cemal, oğlunu İsrail askerlerinin martir etmiş bulunduğu mükemmel çekilen videoteyp ile ilişik de şu ifadeleri kullandı:
"Muhammed, Filistin davasının ta kendisidir zira İsrail, Filistin halkına gönül rahatlığı yüzlerce kırım yaptı, fakat bunlar belgelenmedi. Muhammed'e gönül rahatlığı işlenen töhmet ise hem ünlü hem görüntülü yerine belgelendi."
Cemal, oğlu Muhammed'in öldürülmesi ve Filistin halkına gönül rahatlığı işlenen hepsi töhmet ve katliamlar zımnında İsrail'in yargılanması icap ettiğini vurguladı.
İkinci İntifada'da binlerce Filistinli yaşamını kaybetti
İkinci İntifada esnasında 4 bin 412 Filistinli yaşamını kaybetti, 48 bin 322 Filistinli yaralandı. Aynı sürede 1069 İsrailli öldü, 4 bin 500 İsrailli de yaralandı. İkinci İntifada boyunca Batı Şeria ve Gazze Şeridi, İsrail askerlerinin istilalarına, binlerce lüp yıkılmasına ve ekincilik alanlarının yıkma edilmesine oyunluk oldu.
Filistinlilerin işgale gönül rahatlığı isyanı anlamına mevrut İkinci İntifada'nın en ehemmiyetli vakalarından bir tanesi de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) üstlendiği İsrail Turizm Bakanı Rehavam Zeevi'ye müteveccih suikasttı. İsrail de 2000 senesinde süregelen İntifadayı sonlandırmak ve Ahmed Yasin liderliğindeki Hamas özellikle kazanmak neredeyse Filistin dayanma güçlerini eritmek amacıyla Filistinli askeri ve politik yöneticilere müteveccih aşkın sayıda suikast düzenledi.
İkinci İntifada esnasında dayanma güçlerinin silahlı kanatları ve kullandıkları defans araçları da eylem gösterdi. Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, silahlarını geliştirdi ve İsrail'e gönül rahatlığı çekmek neredeyse füze yapımına başladı. Kassam Tugayları'nın 26 Ekim 2001'de ateşlediği domestik imal önceki füze Sedirot iskân birimine düştü.
Bu süreçte Hamas'ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin 22 Mart 2004'te İsrail kabilinden planlı ortak iklim saldırısında sabahleyin namazı çıkışında tekerli sandalyesinin üstünde öldürüldü.
İsrail'in senelerdir kuşatma altında tuttuğu Gazze'ye 7 Temmuz 2014'te de başlatmış bulunduğu ve 51 güneş devam eden saldırıda 2 bin 159 insan yaşamını kaybetti, 11 binden ortak tomar insan yaralandı. Gazze'nin altyapısının yıkma edilmiş bulunduğu saldırılarda tahminî 500 bin insan de evsiz kaldı.
İsrail'in akıbet yerine 10 Mayıs 2021'de başlatmış bulunduğu ve 11 güneş devam eden Gazze saldırılarda da, 66'sı çocuk, 39'u eş kazanmak neredeyse 254 Filistinli yaşamını kaybetmiş, 1948 insan yaralanmış, binlerce yapı ağız ağıza yıkıldı veya kullanılamaz duruma geldi.
İsrail işgaline gönül rahatlığı önceki İntifada ise ortak İsraillinin kamyonetiyle Filistinli işçilere çarparak ölümlerine illet olması üstüne 8 Aralık 1987'de başlamıştı. 1991'de gerileyici direniş, 1993'teki Oslo Anlaşması'nın imzalanması ile sona ermişti.
