İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, programları çerçevesinde Elazığ'a geldi. Elazığ Valiliğine güzeşte bakanlar haysiyet defterini imzaladıktan sonraları İl Değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantı hemen sonra Bakan Soylu açıklamalarda bulundu. Ülkenin şişman ortak sınamadan geçtiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Elazığ depreminden sonraları çoğumuz yaşadık ki; seller, yangınlar, depremler, çığ doğrusu ardından mevrut afetlerle türkiye şişman ortak sınamadan geçti, hem de ayrımsız sürede insanlarımız da şişman ortak sınamadan geçtiler. Acılar yaşadık, sıkıntılarla dirlik karşıya kaldık. Vatandaşımızın bu süreçlerden sonraları beklediği devletimizin kendine el uzatmasıydı. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade, bizlere verdiği talimatlar, kâffesi paydaşlarımızla, kâffesi arkadaşlarımızla anbean değme meseleyi izleme ika dair ortaya koyduğu duyarlılık tabii ki bizlere ayrı ortak kuvvet verdi. Sorunlar teessürat olmadı mı, doğrusu başta afette değme meselenin kendine ilişik oluşturulabilecek çözümü bahis konusu fakat Allah'a aşırı şükürler olsun devletimiz halis muhlis kuvvetiyle bu arada halis muhlis kurumlarıyla bu arada değme probleminin üstesinden doğmak düşüncesince beraberlik ile çalıştı. Sorunu yıkamak durumuna getirmeye değil problemi çözmeye etkin ortak kavrayış ortaya konuldu. Biraz evvela Sayın Bakanımızda söyledi; 18 bin ev tamamlandı, 17 bin ev konfirmasyon edildi ve diğerleriyle dayalı de halis muhlis süreçler anı anına izleme ediliyor. Bunun çokları ihtimal tabir geçirmek havadan değil fakat ev yapılamayacak yerlerde evler yapıldı. Köyünden, kentin bünyesinde bulunan yerlerine kadar. Burada biricik ortak proses düşünüldü, vatandaşımızın devletine bulunan itimadın, güvenin sarsılmamasına müteveccih aşama ortaya konuldu. Hem facia vaktiyle hem de afetten ahir süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz gerçekten kışın ortasında aşırı mütekait eyyam geçirdiler fakat bu el birliğiyle atlatıldı” niteleyerek konuştu.
Afetlerin belletmen bulunduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “Hem azda olsa bizlere emniyet verdi, atılganlık verdi vatandaşımızın o götürümlü davranışı, onurlu davranışı hem beraberlik ile halis muhlis devletin orada kâffesi müesseselerinin orada beraberlik ile ortaya koyduğu proses bizlere ağır ortak öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonraları yaşadığımız değme yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin kâffesi kurumlarıyla el ele ortak proses muammer olduk. Afetlerin acı tecrübeleri var, afetlerin şu halde ortak kararı da var. Şehirler yenileniyor. Binalar yenileniyor hem de altyapılarıyla bu arada düzeltilmiş oluyor. Yeni zamanın hem bayındırlık ve mensur açısından hem de diriltme açısından modelleri de ortaya çıkmak oluyor. Bu da gine söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt'taydık dü devir evvela ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Hem facia vaktiyle hem de afetten ahir süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz gerçekten kışın ortasında aşırı mütekait eyyam geçirdi. Ama bu el birliğiyle atlatıldı. O zorluğun atlatılması buradaki Elazığlı hemşerilerimize de Malatyalı hemşerilerimize de söyleyeyim öbür dirlik karşıya kaldığımız afetlerde de bizlere belletmen oldu. Hem azda olsa bizlere emniyet verdi, atılganlık verdi vatandaşımızın o götürümlü davranışı, onurlu davranışı hem beraberlik ile halis muhlis devletin orada kâffesi müesseselerinin orada beraberlik ile ortaya koyduğu proses bizlere ağır ortak öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonraları yaşadığımız değme yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin kâffesi kurumlarıyla el ele ortak proses muammer olduk” halinde konuştu.
Konuşmalarını sürdüren Soylu, “Afetlerin acı tecrübeleri var. Afetlerin şu halde ortak kararı da var metropoller yenileniyor. Hem ast yapısıyla düzeltilmiş oluyor, yapılar yenileniyor, hem de altyapılarıyla bu arada düzeltilmiş oluyor. Yeni zamanın hem bayındırlık ve mensur açısından hem de diriltme açısından modelleri de ortaya çıkmak oluyor. Bu da gine söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt'taydık dü devir evvela ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Tıkır para işler ilerliyor, halis muhlis bakanlıklar ilerliyor, İller Bankası, DSİ, TOKİ, AFAD zat vazifesini yapıyor. Tüm bakanlıklar zat görevlerini namına getiriyorlar. Sivil maşer kuruluşlarımız kezalik öyle. Onlara da minnettarız, müteşekkiriz. Onlar zat görevlerini yapıyor. Yine ortak hafta evvela İzmir'deydik. Bir AFAD konutu prototipi var. Türkiye'de, boyasız en minimum kuvvetli ortak AFAD konutu prototipinden. Bir facia konutu değil. Neredeyse ölçülü fevk tesisat diyebileceğimiz ortak ikametgâh yapımıyla ve modeliyle dirlik karşıya kaldık. Bu da Türkiye'nin geldiği noktanın ve seviyenin neresi bulunduğunu göstermektedir. Biz vatandaşımıza manken ve kalıp ikametgâh yapacağız. Köyde de kent de. O manken konutlar önemi ortak halde bundan sonrası süresince kalıp teşekkül edecek. Şehirlere ortak de cibilliyet kazandırıyor. Afet konutu yapılmış oldu bu meseleyi tamamlıyorum, bitirelim niteleyerek ortak kavrayış ortaya konulmadı” niteleyerek kaydetti.
Devletin elini uzatmasıyla beraberce ortaya konulacak konutların o şehre de ortak cibilliyet katığını vurgulayan Soylu, “Bir mimarlık üslupta kazandırıyor. Onun düşüncesince bu mevzuda himmet yayınlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan belediyelerimize denli halis muhlis yardım koyan her insana şükranlarımızı tabir ediyoruz. Çünkü o günleri hatırlıyoruz, bugünleri de görüyoruz. O devir vatandaşımızı avunan ederken kılıç bugünün olabileceğini düşünüyorduk fakat vatandaşımız o acı bünyesinde ortak fütur ile dirlik karşıyaydı. Allah'a hamd olsun milletimize utangaç olmadık. Biz başta lazım Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız onun ast birimleri TOKİ ve öbür umumi müdürlükleri olsun İller Bankası olsun, AFAD olsun, belediyeler olsun, jandarmamız değme biri el birliğiyle çalışıldı ve belli başlı ortak noktaya getirildi. Eğer hakeza olmasaydı milletimize utangaç olurduk. Allah razı olsun, bu ülkemizin gelişmişlik düzeyinin ortak yansımasıdır, ispatı, rüştüdür. Eksikler olabilir mu, halis muhlis hemşerilerimiz bilsinler ki eksiklikleri telafi edecek yetenek ve kapasitemiz de yalan konusudur. Bu anlamda da bunu tabir geçirmek gerekir. Sayın Bakanımız görmemiş olabilir.
Kastamonu Bozkurt'ta endüstri siteleri o denli kusursuz ortak noktaya mevrut ki %90'ın kimlik az daha tamam durumda. Ülkemizle de alım çalım duyuyoruz. Bu vesilelerle iştigal fail ve mesuliyeti hesabına meydan halis muhlis arkadaşlarımızla da alım çalım duyuyoruz. Allah razı olsun teşekkürname ediyoruz. Eksiklikler var ise onları da bertaraf geçirmek boynumuzun borcudur. Bunu yapabilme kabiliyetimizde tabii ki vardır. Dediğim kabil sorunları yıkamak durumuna getiren değil, çözen ortak anlayışı yansıttık. Bu işin kökeninden itibaren mevzuatın halis muhlis sınırlarına denli geldik. Aştığımız bölgeler de ha değme daim bu arada doğrusu riziko meydan ortak kavrayış ortaya konulmuş oldu. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hayatını kaybeden sarsıntı zedelere, su taşkını zedelere ve halis muhlis facia zedelere bu Ramazan hürmetine gine Cenab-ı Allah'tan yağmur diliyoruz. O meseleyle depremle ve afetle dirlik karşıya artan ve dakika yaşamda bulunan o devir ihtimal de vurulan halis muhlis yurttaşlarımıza da doğruluk diliyoruz, dirimsel diliyoruz, dirimsel dileriz gine esbak olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
Kamil Can Kılıç - Sedat Erbak - Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu
