İstanbul
İnsanlığın esas gereksinimlerinden tuvalete, evren üstündeki her insanoğlunun metin müşterek biçimde ulaşamadığını gören Singapurlu iş insanı Jack Sim, değerli iş yaşamını geride bırakarak, 2001 yılında Dünya Tuvalet Örgütünü kurdu. Sim'in amacı, kurduğu örgütle evren genelinde her insanoğlunun denktaş biçimde metin müşterek wcye erişimini sağlamaktı.
Sim'in girişimleriyle ak pak ve sakıncasız wcye ulaşılmasını sağlamaya ilişkin eğitimler sağlayan ve farkındalık yaratacak etkinlikler düzenleyen örgüt, 19 Kasım'ı "Dünya Tuvalet Günü" adına belirledi.
Üye iklim sayısı çelimsiz müddette mütebaki ve hükümetlere vatandaşları düşüncesince metin wcye ulaşım hakkını sağlamaları hesabına kez göstericilik meydana getirecek derece etkinliğe vasıl örgütün başlatmış olduğu Dünya Tuvalet Günü, 2013 yılından itibaren Birleşmiş Milletler çeşidinden da resmi adına ikrar edildi.
Sağlıksız tuvaletler müstevli hastalıklara illet oluyor
UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütünün 2021 verilerine göre, dünyada 3,6 bilyon insanoğlu hijyenik, güvenli, başkalarıyla paylaşılmayan, müşterek lağım döşemi sistemine ilişkin yahut atıkları metin biçimde giderilmiş edilmiş, Birleşmiş Milletlerin de tanımlamasıyla "İnsanlık onuruna yakışan" müşterek wcye ulaşamıyor.
Küresel ölçekte minimum 2 bilyon insanoğlunun içtiği sulara lağım döşemi karışıyor. Her devir 700'den müşterek tomar çocuk, daha 5 yaşına caba ulaşamadan gayrisıhhi sular ve kıyafetli sıfır tuvaletler dolayısıyla yakalandıkları cır cır kaynaklı yaşamını kaybediyor.
Nüfusun muhtemelen müşterek kesiminin sakıncasız abdesthane erişimi olmadığında, topluluğun genelinin sağlığı da tehlikeye giriyor. Sağlıksız şartlardaki tuvaletler dolayısıyla içmece sularına, derelere, plajlara yahut ekincilik sahalarına derece vasıl lağım döşemi atıkları, şimdi enli kitleler ortada ölümsek rahatsızlıkların yayılmasına illet oluyor.
Bu sebeple Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında 2030 yılına derece evren genelinde hacısı hocası düşüncesince su ve hijyenin sürdürülebilir yönetimini sağlamayı hedefliyor.
Tuvalete erişimde Avrupa'da caba dava yaşanıyor
AA muhabirinin sorularını yanıt veren Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Avrupa Çevre ve Sağlık Merkezi Su ve İklim Programı Program Yöneticisi Oliver Schmoll, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 2010 ve 2015 yılı kararlarıyla içmece suyu ve sanitasyona erişimi müşterek insanoğlu hakkı adına tanımladığını söyledi.
Hijyenik, güvenli, mahremiyeti ve insanoğlu onurunu koruyan, akla yatkın pahalı müşterek wcye erişmenin rastgele fert düşüncesince yasalı müşterek adalet olduğuna yer veren Schmoll, 2030 yılına derece ilkin avrat ve kız evlatları iktisap eylemek üzere, kırılgan nüfusun abdesthane gereksinimi düşüncesince bariz alanları kıymetlendirmek mecburiyetinde kalmasının sonlandırılmasının hedeflendiğinin altını çizdi.
Elde edilen ilerlemelere karşın dünyanın nice durumunda hala abdesthane hesabına teessürat yaşandığını, buna Avrupa'nın da müdahale bulunduğunu kaydeden Schmoll, "DSÖ Avrupa Bölgesi'nde, nüfusun tahminî üçte biri (279 milyon) hala sakıncasız abdesthane ve sağlıklama hizmetlerinden yoksun." dedi.
DSÖ'nün 2012'de meydana getirdiği müşterek emek vermeyi sağlam yayınlayan Schmoll, bu araştırmaya mucibince sağlıklama bölgesine meydana getirilen rastgele 1 dolarlık çalışmanın, şimdi ceninisakıt esenlik maliyetleri, şimdi müşterek tomar prodüktivite ve şimdi az ölüme sebebiyet vermesiyle 5,5 dolar girdisi bulunduğunun hesaplandığını kaydetti.
Schmoll, tuvaletlerde hijyenin sağlanamayışının ilkin cır cır ve Kovid-19 iktisap eylemek kıl payı dizanteri, tifo, helmint enfeksiyonları kabil dayanıklı baş döndürücü müstevli hastalığa illet bulunduğunu laflarına ekledi.
Sivil maşer kuruluşları hal düşüncesince iane eli uzatıyor
Tuvalet ve suya erişimi sıfır insanlara iane elini sinirlendirmek kıl payı dayanıklı baş döndürücü çırçıplak maşer kuruluşu da derinliğine senelerdir icraat yürütüyor. Bu kuruluşlardan biri de İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH).
Vakfın Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aynacı, AA muhabirine meydana getirdiği açıklamada, su ve hıfzıssıhha hesabına ehemmiyetli icraat yürüttüklerini aktardı.
Hayırseverlerin destekleriyle bilhassa su kuyusu noktasında iri kez katettiklerini dile getiren Hasan Aynacı, "Günümüz dünyasında yaşanmış olan susuzluk problemi, savaşlar, çatışmalar ve koronavirüs salgını dolayısıyla evren genelinde rastgele sabık devir suya erişmek zorlaşıyor. Suya ulaşmanın zorlaşmasıyla baş başa hıfzıssıhha problemleri de yaşanmaya başlıyor. Buna ilişkin adına nice illet ve müstevli ortaya çıkıyor. Zorlu coğrafyalarda canlı insanoğlu da bu zorluklarla savaşım etmeye başlıyor ve avlu standartları rastgele sabık devir zorlaşıyor." sanarak konuştu.
Vakıf adına hayırseverlerin de destekleriyle icraat yaptıklarını özetleyen Aynacı, şu detayları verdi:
"Hijyen sorunlarını halletmek düşüncesince abdesthane ve banyo yapımlarımız bitmeme ediyor. Özellikle arbede bölgelerinde hicret eylemek mecburiyetinde mütebaki insanoğlu düşüncesince bunlar dirimlik ciddiyete erbap durumda. Bu noktada 41 ülkede 10 bin 268 su kuyusu açtık. Su kuyusunun indinde bilhassa pandemi dolayısıyla hıfzıssıhha paketi dağıtımlarımızı artırdık ve 82 bin 3 sayı bu dağıtımları gerçekleştirdik. Bunların haricinde 434 banyo, 695 tuvalet, 1 gasilhane, 1 su özleştirme tesisi, 1 su özleştirme ve paketleme ünitesi, 100 su kaynağı ve 1 su kanalı nesir ederek kıygın kişilerin istifadesine sunduk."
Aynacı, Suriye’den hicret edenlerin yerleştiği dinlenme kampı bölgelerinde de abdesthane ve banyo ihtiyaçlarının giderilmesi düşüncesince çalıştıklarını laflarına ekledi.
