Birleşmiş Milletler
Grandi, icra ettiği mukayyet açıklamada, İngiltere'de "mülteci karşıtı yasa tasarısı" yerine vasıflandırılan kesinleşmemiş "Uyruk ve Sınırlar Yasa Tasarısı"nın parlamentonun yukarı kanadı Lordlar Kamarasında ikrar edilmesine aksülamel gösterdi.
İngiliz hükümetinin, beledi arsıulusal mülteci siper yasası ve uygulamalarını baltalayan tasarıyı onaylamasından sıkıntı duyduklarını vurgulayan Grandi, "(İngiltere'nin) Mültecilerin çoğunu, yeni, hâlâ bağan birlikte statü, az doğruluk ve daima yerine bitmiş dışı edilme tehdidiyle dehalet talebinde bulunmaktan caydırmayı amaçlayan birlikte cereyan seçimi seçmesi fon kırıklığı yaratıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Yasa, Mülteci Sözleşmesi ile çelişiyor"
Grandi, yasanın İngiltere'de dehalet arzu ika haklarını iadeli potansiyeline cemaat bulunduğunu ve Mülteci Sözleşmesi ile çeliştiğini belirtti.
İngiltere'nin sığınmacıları ve sığınmacıları siper yükümlülüklerini maada devletlere yıkmaya çalışmasından da fikir duyduğunu bildiren Grandi, İngiltere'nin kesintili göçmenleri Ruanda'ya irsal planına atıfta bulundu.
Grandi, "Birleşik Krallık hükümetinin bu akıbet kararı, on senelerdir biilaç haldeki sert aşırı kişiye siper ve toy birlikte hayat şansı sağlayıcı birlikte sistemi ehemmiyetli seviyede zayıflatma riski taşıyor." uyarısı yaptı.
Son lafı Kraliçe söyleyecek
İngiltere'ye gayrikanuni yollardan girmeye etkin göçmenlere cezaevi cezası verilmesi ve sonra yurttaş olanların kendilerine sav verilmeden vatandaşlıktan çıkarılması kadar düzenlemeleri içeren tasarı, Lordlar Kamarasında 157'ye hakkında 212 oyla ikrar edilmişti.
Söz konusu tasarı, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in onayıyla yasalaşacak.
Mültecilerin korunması devletlerin asli sorumluluğunda
1951 Mülteci Sözleşmesi ve 1967 Mültecilerin Statüsüne Dair Protokol'ün koruyucusu yerine misyon verici BMMYK göre, sığınmacıların korunması devletlerin asli sorumluluğunda.
1951 Sözleşmesi’ni imzalayan devletlerin sınırları içinde sığınmacıları siper ve onlara arsıulusal standartlara akıllıca biçimde davranış zorunluluğu bulunuyor.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 14. maddesinde de "Herkes gadir karşısında bambaşka devletlerde dehalet talebinde bulunma ve dehalet hakkından faydalanma hakkına sahiptir." ibaresi toprak alıyor.
