Bir dal film film programa eklenmek kıl payı Sinop'a mevrut İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ilk kendisine Sinop Üniversitesi Ahmet Muhip Dıranas Uygulama Oteli'nde AK Parti personelleri ile "Vefa Toplantısı"nda yan yana araya geldi. Kahvaltı sonrası ehemmiyetli açıklamalarda mevcut Bakan Soylu, yaşanmış bulunan yığın felaketlerine değinerek, “Sinop'ta, Kastamonu'da, Ulus'ta yığın yaşadık. Hepimize evvel olsun. Orada kayıplarımız oldu, Cenab-ı Allah yağmur eylesin. O selin ortasında ferda kılıç buradan çıkacağız ve henüz çelimli yan yana etap atabileceğiz diyerek düşünebilmek, herhalde o insanoğlu düşüncesince belkili değildir. Ama Türkiye, 20. yüzyılın sonu bakımından hakeza yan yana tabloyla alın karşıya bırakılmıştır. Ama şu derece net, inandılar. Neye karşın inandılar; kendileri kabilinden gerçekleştirmek isteyenlerin filhakika alın karşıya kalmış bulunduğu bu hamleleri bilmelerine karşın ayağa kalktılar. Bu ülkede yalnızca hesaplı sıkıntı ve hesaplı engel yok. Bu ülkede kişilerin değerleriyle oynamaya çalıştılar. Kıyafetleriyle oynamaya çalıştılar. İnançlarını haşa aşağılamaya çalıştılar. Yapmadıkları kalmadı. Bunlardan bahsetmek, bunlara müteveccih etap atmak, bunlara müteveccih yan yana değiş ortaya koymanın yahut gerçekleştirilebilmesi, zihninden geçirilmesinin üstelik kelepçelendiği yan yana dönemden Allah'a aşırı şükürler olsun sizin sayenizde Türkiye alelacayip yan yana tabloya çıktı” dedi.
“Ekonomik vesayetten kurtulduğumuz andan itibaren yalnızca kılıç değil, etrafımızdaki dört başı mamur devletler oh diyecekler”
Bakan Soylu şöyleki bitmeme etti:
"Şimdi önümüzde yan yana biricik obje var; 20 senedir Türkiye'yi cumhurbaşkanımız yönetiyor. Bu anlayışı rastgele daim bu arada onun yönetimiyle sağladık. Bir adımımız şudur; hesaplı vesayeti ortadan kaldırmak. Biz hesaplı vesayetten kurtulduğumuz andan itibaren yalnızca kılıç değil, etrafımızdaki dört başı mamur devletler oh diyecekler. Bu vesayetler altında ezilmeye mahkum edilen ahali devletler oh diyecekler. Bizim dünyaya sorumluluğumuz budur. Etrafımızdaki coğrafyanın dirlik içre olmasını sağlayacak. Biz bugün terörle uğraş ediyoruz, bugünün olanaklarıyla uğraş ediyoruz. 20 senedir şayet Türkiye ufak tefek olsaydı, Türkiye'nin rastgele durumunda afiyet meydanı tor olsaydı, insansız iklim araçlarımız tor olsaydı, defans sanayimiz bu noktaya gelmemiş olsaydı, Doğu ve Güneydoğu'ya sarıklı gönderememiş olsaydık, hekim şvester gönderememiş olsaydık bu tabloya ulaşmamız belkili müydü? Bir yandan kalkındık, yan yana yandan büyüdük, geliştik.”
“Doğu ve Güneydoğu'ya dirlik getirdik”
Terörle uğraş konseptlerini geliştirdiklerini tamlayan Bakan Soylu, “Savunma sanayimizi geliştirdik, etraftaki dünyaya ‘sen sınırlarından kafanı çıkaramazsın' diyenlere ego yaparım diyebilecek özgüveni kazandık. Sonra da Doğu ve Güneydoğu'ya dirlik getirdik. Ardından elden güneyimizde yıldırı koridoru yapmaya çalışanlara ‘hadi oradan' diyebilecek yan yana noktaya geldik. Asla bunların hiçbirini yapamazdık. Artık Türkiye yalnızca siyasetle ayakta duran yan yana Türkiye değildir. Sadece seçimde iktidarı alabilmek düşüncesince uğraş fail partilerin yarıştığı yan yana Türkiye değildir, dört dörtlük tersi haricen bahtıyla bu arada diz çöktürülmeye çalışılmış bulunan ancak ona izin etmeyen, ayakta duran ve dört başı mamur dünyaya bundan sonradan ego varım diyen yan yana Türkiye'dir” biçiminde konuştu.
“Eğer 27 Mayıs tor olsaydı ihtimal bu diyar kargaşa ve terörle on paralık tanışmamış olacaktı”
Kahvaltı programından sonradan muhtarlar ile yan yana araya mevrut Bakan Soylu, burada da ehemmiyetli açıklamalarda bulundu. 1960 darbesinden lakırtı fail Soylu, “27 Mayıs 1960 darbesi onun açmış bulunduğu yaraları onarım buyurmak siyasal gözlüklerle bakabileceğimiz yan yana maslahat değildir. 27 Mayıs Türkiye'yi kaybettirmiştir. Gelecek nesillerin tamamını kaybettirmiştir. Hepimize kaybettirmiştir. 27 Mayıs darbesi yalnızca Menderes ve dostlarının değil, hepimize ilgili bulunan yan yana şeyleri ölüm cezası cezası cezası etmiştir. Eğer 27 Mayıs ve onu yapanlarının kurduğu boyunduruk düzeni olmasaydı kılıç bugün defans sanayimizdeki başarıları ihtimal 30 senedir anlatıyor olacaktık. Eğer 27 Mayıs tor olsaydı ihtimal bu diyar kargaşa ve terörle on paralık tanışmamış olacaktı. Doğu ve Güneydoğu'nun kalkınma meselesi evolüsyon meselesi ihtimal 40 yıl, 50 sene ilkin rayına girmiş o teessürat on paralık yaşanmamış olacaktı. Türkiye zat arabasını bugün değil ihtimal 50 sene ilkin yapmış olacaktı. Biz bugün Azerbaycanlı kardeşlerimizin Karabağ'da haklarını arka almasını konuşuyoruz. 27 Mayıs olmasaydı ihtimal o haklarını on paralık kaybetmeyeceklerdi. Güçlü yan yana Türkiye olsaydı, kimesne onların toprağına el uzatamayacaktı” ifadelerini kullandı.
"Terör koridoru düşlerini uçurduk gitti"
Bir yandan hem PKK, hem DEAŞ, hem FETÖ bununla müşterek başka sol yıldırı örgütleri ile uğraş ettiklerini anlatım fail Soylu, “Almanya'nın 3 ay süresince vatandaşlarının yanına üstelik gidemediği tabir yerindeyse beklenmeyen bulunduğu yığın afetinin aynısında kılıç yan yana yandan Bozkurt'ta, yan yana yandan Ayancık'ta 20 günde çarşıda alışverişi başlattık, metodları açtık. Vatandaşlarımızın rastgele ihtiyacına koştuk. Deprem, selde, orman yangınlarında vatandaşımızın indinde olduk. Biz yan yana yandan bunları yaparken yan yana yandan hem PKK, hem DEAŞ, hem FETÖ bununla müşterek başka sol yıldırı örgütleri ile uğraş ediyoruz. Bu örgütlerden yalnızca dü tanesi güneyimizde, Suriye ve Irak dü kıta devletin ahali mevki otoritesini karmakarışık etti. Orada yan yana yıldırı koridoru yapmaya çalıştılar. Amerika'sından Avrupası'na derece bütünü parayı ve silahı oraya su kabilinden akıttı.
Buna karşın Allah'a hamdolsun milletimizin çelimli iradesi iktidarımıza verdiği destek, Cumhurbaşkanımızın çelimli liderliği ve rastgele daim bu arada ortaya koyduğumuz uğraş böylelikle yıldırı koridoru düşlerini uçurduk gitti. Küresel narkotik baronları ile uğraş ediyoruz. Aynı sürede dört başı mamur evren tarihin en iri hicret dalgalarıyla eş karşıya kalıyor. Üç tarafımızda denizlerle çevirili, üç tarafımızda da muhacir kaçakçısı kovalıyoruz. Aynı sürede altyapımızı yaptık. Dünyanın en iri havalimanlarını yaptık. Avrasya tüneline derece katı aşırı mega projeyi bitirdik. 1915 Çanakkale Köprüsü'nü bitiyoruz. Bu abra devrinde milletimizin iradesi ile bu arada gerçekleştiriyoruz” açıklamasında bulundu.
“Başlama ayarlarına dönenler milletle ne devir yan yana araya gelse aşağılarlardı”
Muhtarlarla ile buluşmanın önemine yer veren Soylu, “Sayın Cumhurbaşkanımız Külliye'de kocabaşı buluşmalarını yaparken ağız bükenler olmadı mı? Muhtarları suçlayanlar oldu. 'Sizin ne işiniz mevcut dedi Külliye'de'. Cumhurbaşkanımıza 'Sözde sarayına muhtarları neden çağırıyorsun' dedi anne ihtilaf lideri. Defalarca eleştirdi. Peki, o buluşmaları itibarsızlaştırmaya çalışanlar devletin tepesi ile milletle mevki ortada güreşçi köprüsü bulunan muhtarlarımızın meselelerinin aşağıda nite gittiğini, vatandaşımıza hizmetlerin nite yansıyıp yansımadığını muhtarımız üstünde almak talip bu buluşmalarla, eksiklikleri esasen almak talip kalburüstü Cumhurbaşkanımızın bu iradesine durgu vurabilmek, onu itibarsızlaştırabilmek düşüncesince ellerinde geleni ortaya koydular. 'Siyasi yaymaca yapıyorlar' diyerek o meseleyi siyasetin yan yana kenarı aldılar oturttular. Millet DOĞRU olmaya alışmamışlar. Fırsatını buldukları devir milletimizin inancına, milletimizin değerlerine, milletimizin erbap çıktıklarına aşağılamayı kendilerine yan yana namus borcu kendisine görenler, altını çizerek söylüyorum start ayarlarına dönenler milletle ne devir yan yana araya gelsen aşağılarlardı. Kendileri ne yapıyorlar? Gittikleri yerlerde doyum önderleri ve muhtarlar buluşmaları yapıyorlar. Demek ki Tayyip Erdoğan akilane yapıyormuş” diyerek konuştu.
"İmanın, İslam'ın şartlarını bilmelerinde ne engel var"
Bakan Soylu konuşmasını devamında şunları söyledi:
“4-6 gözyaşı arası ufaklıklara dini bilgilerini nakşetmenin neresinde ışıksız yan yana sağgörü var. Hepimiz annelerimizin, babalarımızın evlatları değil miyiz? Bize o yaşlarda ne öğrettilerse zihnimizde onlar kaldı. Dinimizi, inancımızı kılıç ailemizden, dedelerimizden yahut camideki imamızdan, camideki kurstan öğrendik. İmanın, İslam'ın şartlarını bilmelerinde ne engel var. Hala bunu siyasetin yan yana eleştirisi materyali durumuna getirebilecek filhakika yobazlıkta yan yana sağgörü olur mi? Kendilerini gelmeye çalıştıklarını hissettiklerinde elden giriş ayarlarına arka dönüyorlar. 28 Şubat'ta da aynı ortaya koymaya çalıştılar. 1983'ten 1997'ye derece nice etap atıldı. Birçok adımı elden arka getiriverdiler. Hepimizi kodladılar. Herkesi fişlediler. Yeniden o giriş ayarlarına arka fark buyurmak istiyorlar. Biz emektar Türkiye değiliz. Bir püfleyerek yıkılabilecek Türkiye değiliz. Parmak sallayarak korkutulan yan yana Türkiye değiliz.
Biz şayet inç sallayarak korkutulan ve ürkütülen yan yana Türkiye olsaydık kılıç onların söylediği yapar Doğu Akdeniz'de olmazdık. Biz onların dediklerini yapar, hepsinin çullandıkları Libya'da onlara dünyanın neresi bulunduğu ne coğrafyaya DOĞRU bulunduğunu bizim de nite yan yana diyar olduğumuzu gösteremezdik. Biz onların söylediğini yapsaydık, Azerbaycan'ın Karabağ meselesini Azerbaycanlı kardeşlerimizle çözemezdik. Biz onların söylediğini yapsaydık dünyanın rastgele tarafında bulunan ve 4 senedir dünyada mağdurlara ve mazlumlara en yan yana tomar iane karşıcı diyar statüsüne gelmezdik. Biz onların söylediğinden korksaydık, ürkseydik zat çizdiğimiz dairenin dışına çıkacak dair yan yana istençsizlik sergileseydik, dünyanın rastgele yanındaki devletlerin ümidi durumuna gelebilme yeteneğine erbap olmazdık. Biz onların söylediğini yapmış olsaydık bizim altımıza Avrupa'dan ve Amerika'dan korktuğumuz düşüncesince yan yana yıldırı koridoru yapmış olurlardı, kılıç de aptal aptal icra vekili yan yana Türkiye olurduk.
Biz aptal aptal icra vekili yan yana Türkiye değil, hakkını hukukunu koruyan, dört başı mamur dünyaya 'burası bizim coğrafyamız, elinizi eteğinizi buradan çekin' diyen Allah'a hamdolsun yan yana Türkiye tablosuna yavaş yavaş gidiyoruz. Çanakkale Köprüsü'nde, Avrasya Tüneline kadar, örgülü yollardan site hastanelerine kadar, Yüksekova havalimanından İstanbul Havalimanına derece rastgele arazi yapıldı. Elbette ki eksiğimiz bulunmayan mu? Hepimizin var. Onları da bitirmek düşüncesince elimizden geleni rastgele daim baş başa ortaya koymaya çalışıyoruz.”
"Türkiye'nin gücünü sınayanın fesini kafasına ters giydiririm"
Bakan Soylu, sonuç kendisine katılmış bulunduğu Kültür Merkezi'ndeki programda ise şunları kaydetti:
“Etrafımızı karıştırıyorlar. Ama Erdoğan da gizlice yapacağını yapıyor. Onlar bizlere atılım yapıyor, o da Doğu Akdeniz'e giriyor. Onlar bizlere atılım yapıyor, Libya'nın halkına milletine erbap çıkıyor. ABD Ay'da, Avrupa Ay'da, onlar piyon kalıyorlar. Türkiye filhakika atabileceği dört başı mamur adımları atıyor. Orada yıldırı koridoru yapmaya çalışıyorlar, kılıç de ona dobra yan yana karşılık veriyoruz. Afrin'e giriyoruz, Cerablus'a, Azez'e, Elbab'a, Marez'e girdik mi? Resulayn'a, Tel Abyad'a girdik mi? Hadi bakalım oluştur yıldırı koridorunu da görelim. Bu milletin gücünü kimesne sınamasın. Türkiye'nin gücünü kimesne sınamasın, sınayanın fesini kafasına ters giydiririm."
Furkan Abrek Ünal - Berkan Şen
