İstanbul
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Esenyurt'ta müşterek restoranda planlı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Dernekleri ile Buluşma Programı'nda icra ettiği konuşmada, esbak Cudi Dağı Sefine alanında katılmış bulunduğu Cudi Festivali'ne değinerek, Hz. Nuh'un burada gerçekleştirdiği 3 ritüeli hesabına getirdiklerini, gün ortası vakti namazını kıldıklarını, kurban kestiklerini ve alaca aş pişirip yediklerini anımsattı.
21. asrın ilkin 10 senesinde Türkiye'de rastgele bölgede iri adımlar atıldığına ayraç fail Soylu, vaktiyle doğu ve güneydoğuda kaygı yaşandığını, istihsal yapılmadığını anlattı. Soylu, bölgede işletilmeyen kömür ocakları ve eroin yataklarının baştan işletmeye açıldığını, Yüksekova'ya yaklaşan sürede iri müşterek düzenleme endüstri sitesi kuracaklarını söyledi.
Bakan Soylu, bölgenin rastgele tarafında sanayiden ticarete, tarımdan turizme denli iri müşterek cıvıltı yaşandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle doğu ile günindi arasındaki farkın kalktığını, doğunun makus talihini yendiğini dile getirdi.
Doğu ve güneydoğunun iri müşterek uygarlık ve Müslümanlığın otağı bulunduğunu tabir fail Soylu, şu biçimde konuştu:
"Ama anca müşterek fasıl içine girildi ki 2-3 adet işle dirlik karşıya kaldık. Bunlardan müşterek tanesi FETÖ'dür. Müslümanlığı sömürme geçirmek ve değiştirmek düşüncesince müşterek maksat ortaya koymuştur. İkincisi PKK'dır, çabucak yıldırı değildir, ayrımsız sürede inancımıza ve kültürümüze müteveccih kenarlı müşterek terördür. Bizi kişi değerlerimizden, inancımızdan, birikimimizden açmak düşüncesince ortaya konulmuştur. Üçüncüsü de DEAŞ'tır. Üçünün deposu da mahreci de desteği de bu topraklar değildir. ABD pişirmektedir. Avrupa'nın üstünden de Türkiye'ye bunu göndermektedir. Bu denli belirgin ve net. DEAŞ da aynıdır, FETÖ de aynıdır, PKK da aynıdır. Medeniyet birikimimize atılım yapmak düşüncesince FETÖ'yü de PKK'yı da DEAŞ'ı da ayrımsız biçimde bizim birliğimizin üstüne salmaya çalıştılar."
"Bütün saldırılar, bizim imdi çabuk yükselmememizi gerçekleştirme geçirmek içindir"
Türkiye'nin 2010 yılından itibaren Gezi olayları, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesi, 6-7 Ekim olayları, FETÖ'nün 15 Temmuz çarpış girişimi ile hesaplı saldırılar yaşadığını fakat hepsinin altından kalktığını tamlayan Soylu, "Hemen altımızda 2 diyar var. Biri Suriye, biri Irak. En sonuç Irak parlamentosunda olanları daim bu arada yaşıyor ve görüyoruz. Nasıl Amerikan parlamentosu nehiy edilmişse ayrımsız biçimde Irak'ta da bu iç istikrarın olmaması teminine müteveccih Batı kabilinden ağırbaşlı müşterek dövme vardır. Oysa Bağdat biziz, kılıç Bağdat'ız. Şam biziz, kılıç Şam'ız. Bunların hiçbirisinden rastgele müşterek farkımız yoktur. Biz tanım edilirken iri müşterek coğrafya şekilde tanım edeceğiz. Sadece 780 bin kilometrekarenin içindeki müşterek diyar şekilde tanım edilmeyiz, edilemeyiz." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'de ve etrafındaki coğrafyada terörle mücadelede elleme neticeler alındığını, alınmaya da bitmeme edildiğini vurgulayarak, şu biçimde bitmeme etti:
"Çünkü Irak'ın, Bağdat'ın, Suriye'nin, Şam'ın huzuru olmadan, Yemen'in, Lübnan'ın, Libya'nın, Orta Doğu'nun, Balkanlar'ın, Kafkaslar'ın bu yeknesaklığını tamamlamadan tabii ki dünyaya söyleyeceğimiz lafları söyleyebilme kabiliyetinde olmayabiliriz. 2010 yılından itibaren az buçuk ilkin bahsettiğim eksiksiz saldırılar, bizim imdi çabuk yükselmememizi gerçekleştirme geçirmek içindir. Biz Batı'yı ilkin defa hakeza yakaladık. İngiltere'yi görüyorsunuz, muvazenesizlik bitmeme ediyor. Göreceksiniz, Almanya'dan Amerika'ya denli Avrupa'da ve Batı'da taraflarını atama edemeyen müşterek gidiş gır konusu. Aramızda ağırbaşlı müşterek dirsek vardı, makasımızı kapatıyoruz. Zorluklarımız bulunmayan mu? Bu denli gene başağrısı geçen, geçirilmesi düşüncesince yedi düvelin ayağa kalktığı müşterek ülkenin sorunu olanaksız mı? Elbette olur. Ama altyapımızı tamamladık. Hem de çelimli müşterek biçimde tamamladık. kent hastanelerimizden yollara, havalimanlarımızdan üniversitelerimize kadar... Bunların ehemmiyetli müşterek kısmı de sonuç 10 yılda, atılım acilen kaldığımız devir dilimi arasında gerçekleştirildi."
"Avrupa ve ABD gereksinimi bulunduğu düşüncesince Türkiye'nin kapısını çaldı"
Türkiye'nin çabucak namına değil, dünyaya da faydası bulunduğunu tamlayan Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimiyle oluşturulan hububat koridoruna ayraç ederek, şunları kaydetti:
"Biz ayakta kaldığımız için, hayattaki besin sıkıntısını çözebilecek müşterek adet diyar şekilde Türkiye'yi gördükleri düşüncesince Recep Tayyip Erdoğan'a başvurma ettiler. Eğer kılıç ayakta kalmasaydık üzerimizden ezer geçerlerdi. Dünya şayet gereksinimi olmasaydı, ABD ve Avrupa şayet gereksinimi olmasaydı Tayyip Erdoğan'ın ve Türkiye'nin kapısını çalmazdı. İhtiyacı bulunduğu düşüncesince çaldı. Biz sarp durursak, ayakta durursak, donanımlı olursak başarırız. Bir geçmişiz var, bizlere iri müşterek delibozuk bıraktı. Bir geleceğimiz var, bizleri aşırı bilinçlilik bekliyor. Bir de bugün var, bizim dü bilinçlilik yapmamızı bekliyor. Kendimizden öncekilerden de sonrakilerden aşırı çalışmalıyız. Kendimizden öncekilerden ve sonrakilerden aşırı imdi bütünlük zarfında olmalıyız. Böyle müşterek fasıl içerisindeyiz. Bu fırsatı değerlendirebiliriz. Bu, günce siyasal rekabetlerin arasında bulunduğu müşterek punt değildir. Bu Türkiye'nin fırsatıdır."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyanın istihsal silsilesini muhavvil müşterek müstevli döneminden geçildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Çin sarsıldı. Avrupa'nın demin erke krizi var. 'Biz ne yapacağız?' derdi arasında eksiksiz Avrupa. Yani muazzam medeniyettiniz, nite tedbirinizi almadınız? Baktığınız devir tepeden aşağıya bizlere kuleden cüce üzere bakmaya çalışıyorsunuz. Hani tedbirlerinizi alsaydınız ya. Çok iri müşterek krizin yeterli anlamıyla eşiğindeler. Aştılar, aştılar, aşamadılar eksiksiz dünyayı hasiyet sahası altında bırakabilecek müşterek krize akla yatkın götürecekler. Nefislerinden, vesveselerinden, Doğu'ya, bizlere bulunan düşmanlıklarından feragat edebilirlerse bunu aşabilirler. Bütün problemlerini, problemlerini bizlere yükleyerek, kişi halklarının refahlarını düşünenler bugün kendileri iri müşterek başağrısı içerisindeler. Ve şu anda dirlik karşıya kalmış bulunduğu halden da kurtulabilmek düşüncesince Cumhurbaşkanımızın, Türkiye'nin kapısını araklamak durumunda kaldılar."
Bakan Soylu, amme büyüklenme ve kurumlarının iş birliğiyle Esenyurt'ta bitirdikleri icraat kendince da bilgelik vererek, ilçeyi rastgele bölgede en elleme düzeye boşaltmak düşüncesince çalışmalarını sürdüreceklerini tabir etti.
Bakan Soylu, konuşmasının peşi sıra programa eklenmiş bulunan Doğu ve Güneydoğu Anadolu derneklerinin başkanları ve temsilcilerinin görüşlerini dinledi, sorularını yanıtladı.
