İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi'nin 22. yıldönümü etkinliklerine eklenmek neredeyse Düzce'ye geldi. Anıtpark'ta planlı yâd töreninde saatler 18.57'yi gösterdiğinde sirenler 1 dakika süresince çalarken, sahnede hareket simülasyonu yapıldı. Enkaz altında artan bebek ise AFAD ekipleri çeşidinden çıkartıldı. Simülasyonun peşi esna Kur-an'ı Kerim tilaveti okundu, dualar edildi.
"Karşılaştığımız levha ayrı kıyametti"
22 sene evvela çöküntü altında kalmış şekilde yaşamını kaybeden vatandaşlara Allah'tan yağmur isteyen Bakan Soylu, "17 Ağustos ve 12 Kasım'da vatandaşlarımızı kaybettik. O tün İstanbul'daki evimizde balkonda uyumuşum. Bir iş makinesinin arazi deldiği ortak neva ile irkildik. Balkon demirlerinin kesinlikle ortak yere gittiğini gördük. Evin ortak tarafında buluştuktan sonradan aşağıya indik. O devir İstanbul il başkanıydım. Çiller ile başlangıç başa Yalova'ya gittim. Hayatımda hakeza görünüş görmedim. Yüzlerce naaş etraftaydı. Allah ortak şimdi hakeza ortak görüngü yaşatmasın. Ümitsizlik, hacısı hocası nereye bakıyor mahsus değil. Sakarya'da, Yalova'da, Düzce'de, Kocaeli'de, Kastamonu'da karşılaştığımız levha nısıf kıyametti. Yıllarca depremin korkusu ile irkilenler baştan sona o sarsıntı ile karşılaştılar. En küçük sarsıntıda ayağa kalkıp binayı vazgeçme edenler seneler süresince bunu yaşadı. Biz şişman ortak milletiz. Biz imanlı ortak milletiz. Biz ulusal kültürüne ilişkin ortak milletiz. Ne derece gelişsek de şımarmayan ortak milletiz. Bize annelerimiz bunu öğretti. Öğretmenlerimiz, büyüklerimiz bizlere baştan sona bunu öğretti. Bize çocukluktan itibaren ortak imtihan dünyası bulunduğunu öğrettiler. Zorluklara dirlik sığınacağımızın Allah bulunduğunu öğrettiler. O çağ o zorlukları gördük" dedi.
"Türkiye'de 'Nerede bu devlet?' dedirtmedik"
Türkiye'nin akıbet 2 senedir başlangıç döndürücü sayıda facia ile karşılaştığını kaydeden Soylu, şöyleki konuştu:
"Elazığ depremine gittiğimiz akşam ezanı da oradaki insanda ayrımsız iklim vardı. Yakınlarını kaybeden, hatıralarını kaybeden, onlarla buluşamayacağına mümin kişilerin koşuşturmacalarını gördük. Biz işyar ortak milletiz. Bu topraklarda işyar ortak topraklardır. Bir başlangıç döndürücü bela ile dirlik karşıya kalıyoruz. Bu ulus yağmur ile buluşan ortak millettir. Biz apayrı milletlere benzemeyiz. O geçmiş anlarda karşılaştığımız teessürat bizi ümitsizliğe gönderme etmeden apayrı ortak tabloyu ortaya koydu. Onlarca insanı Kastamonu'da toprağa defnettik. Her birisi ile görüştük, rastgele birisi ile beraberdik. Depremler, seller, afetler anca dehşet biçimde geliyor ki, kimilerini engel kazanmak cins değildir. Bunları en örgen dökmek düşüncesince çalışıyoruz. Elazığ'da deprem, Giresun'da sel, Van'da deprem, İzmir'de deprem, Artvin'de sel, Muğla ve Antalya'da orman yangınları, Kastamonu'da, Sinop'tan Bartın'dan o çetince duyum aldık. Tüm arkadaşlarımız ile Cumhurbaşkanımızın emri ile oraya gittik. Geldiğimiz benek nedeni ile altını çizmem icap ettiğini düşünüyorum. Biz çocuktuk, televizyonlar yağız beyazdı. Kışın 6 ay köylerin alternatifleri kapanırdı. Hamileler çocuklarını doğurmadan hayatlarını kaybederdi. Biz televizyonlarda baştan sona 'Nerede bu devlet?' laflarını duyardık. Bu yalan bizim içimizde baştan sona kaldı. Allah'a hamdolsun Cumhurbaşkanımızın riyasetinde Türkiye'de 'Nerede bu devlet?' dedirtmedik"
"Batının acımasızlığı oralarda babasız köyleri oluşturdu"
Devlet adına vatandaşın en çetince zamanlarında indinde olduklarını dile getiren Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Biz aristokrat ortak milletin evlatlarıyız. İzmir depremi geçeli 1 sene oldu. Elazığ depremi geçeli 1.5 sene oldu. Giresun afetinin üstünden geçeli doğrudan hoppadak 1.5 sene oldu. Evlerini her insana doğrulama ettik, etmeye bitmeme ediyoruz. Biz Dünya listesinde en varlıklı devletler ortada en başlangıç döndürücü iane fail ülkeyiz. Biz hiç kimseye sırtımızı dönemeyiz. Biz emektar Türkiye'ye dönemeyiz. Defalarca İdlib'e gittim. Kolları kesik, bacakları sıfır ana ve babalarını kaybetmişler gördüm. Batının acımasızlığı oralarda babasız köyleri oluşturdu. Bize 'oralara gitmeyin' diyenler oldu. Yapacaklarımızı en güzel biçimde yapmak düşüncesince en güzel biçimde çalışıyoruz"
"Almanya şimdi vatandaşının yanına gidemedi"
42 milyon vatandaşa facia manevra eğitimi verildiğini vurgulayan Bakan Soylu, hedefin 51 milyon bulunduğunu kaydetti. Yıl sonu nedeni ile amaç rakama ulaşacaklarını dile getiren Soylu, "Arama istirdat müdahale kazanmak neredeyse derin ortak emek vermek ortaya koyuyoruz. Bizden evvela Almanya'da baskın yaşandı. Biz onlardan şimdi şişman bulunan baskın afetiyle başlangıç ettik. Sahayı temizledik 1 ay süresince oradan çıktık, yurttaşlarımıza konutlarını hazırlamaya başladık. Almanya dört dörtlük 3.5 ay vatandaşının yanına gidemedi. 2000 yılı ile 2020 yılı ortada hareket rakamları dört dörtlük 6 büküm arttı. Biz elimizden geldiğince ilaç almaya bitmeme edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Düzce'de depremin peşi esna binaların yüzdelik 80'inin yenilendiğini tamlayan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ise ufki mimarlık ile şehirde döşeme pozitif 4 kata müsaade verdiklerini dile getirdi. Programda, Başkan Özlü'nün yanı esna Düzce Valisi Cevdet Atay, Düzce Milletvekilli umut Yılmaz, AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, facia ile ait meydana getirilen icraat kendince bilgilendirmelerde bulundu. Konuşmaların peşi esna bölgeye temsili adına karanfil bırakıldı.
Enes Bektaş - Ali Yıldız - Selçuk Akyol
