USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

Bahçeli: 'Özerk ve bağımsız kurumlar milli iradenin üzerinde olamaz, olmamalıdır'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bize mucibince hükümetin izlediği iktisat politikası doğrudur, bittik, tükendik, yandık, mahvolduk düşünmek karabulut tellallığıdır, biçimsiz niyetliliktir" dedi.

Bahçeli: 'Özerk ve bağımsız kurumlar milli iradenin üzerinde olamaz, olmamalıdır'
23-11-2021 13:00

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında müzakere yaptı. "Siyasette hatırat yahut haset istirdat telaşına bugüne genişliğinde oda boncuğu kapılmadık, oda boncuğu de aklımızdan geçirmedik" niteleyerek konuşmasına süregelen MHP önderi Bahçeli, şunları kaydetti:

"Sahip olduğumuz sorumlulukların bilinciyle, zamanı misyonumuzla, millete ilgililik şuurumuzla civar ötesine ışıklar saçan, bunu yaparken de yaşamın gerçeklerinden kopmayan borda bordaya manzara enginliğinin takip edeni olduk. Ne istiyorsak milletimiz düşüncesince istedik. Neyi hedeflediysek memleketimiz düşüncesince diledik. Bizim sırayla üç maksadımız vardır:
Gerçekleşecek hedef, ulaşılacak hedef, akıbet perese de sonuncu hedeftir. İlk dü amacı gerçekleştirmeden İla'yı Kelimetullah bulunan sonuncu amaca ulaşmamız katı elbette zordur.

Milliyetçi Hareket Partisi acemi borda bordaya politik cereyan değildir.

Tam 52 derinliğine senedir acıklı şartlarda, dayanıklı dönemlerde, mermi kabilinden ağırbaşlı ortamlarda uğraş kararlılığını sürdürmüş borda bordaya politika mektebi, borda bordaya düşünüm ekolü, borda bordaya liberalizm akımıdır.

Yarım asrı sabık politika tecrübemiz tehlikeler karşısındaki dikkatimizi, tehditler karşısındaki dirayetimizi, tahrikler karşısındaki kararlı tavrımızı adeta kemikleştirmiştir.

Türkiye üstündeki izlemsel oyunların farkındayız, akıp revan hadiselerin iç yüzünü geçmiş, doğacak ve bugün boyutuyla kavrayıp çözümleme edecek maharete ve marifete başlangıç döndürücü şükür sahibiz. Şimdiye genişliğinde dibi bâtın kuyulardan su içmeye oda boncuğu yanaşmadık.

Üzeri çiçeklerle örtülen, etrafı cazibeyle örülen, altı yoğun uçurumlara oluşturulan tuzaklara aldırmadık, aldanmadık. Bizi bilenler bilir. Bizi tanıyanlar elleme tanır. Biz kendimiz düşüncesince oda boncuğu nesne aramayız, istemeyiz, beklemeyiz. Bizim eskiden dile getirdiğimiz “önce ülkem ve milletim, sonradan partim ve sonradan ben” prensibi esasen bu hassasiyetimizin borda bordaya ifadesidir.

Ancak söz konusu Türk milleti olursa, ihtiraslarımızın, iddialarımızın, inkişaf azmimizin sınırı da olamaz. Bu nedenden dolayı Milliyetçi Hareket Partisi milletiyle yekvücuttur. İftiharla söyleyebilirim ki, Milliyetçi Hareket Partisi, milliyetçiliğin bengü taşlara nakşedildiği devirlerden günümüze genişliğinde mevrut ve buradan da geleceğe uzanan nasyonalizm fikriyatının akıbet politik teşkilatıdır. Bizim politik mücadelemizin tarz haritasında sabır, akıl, şuur, iman, denge, sakıntı arazi almaktadır. Türkiye'yi taviz, teslimiyet ve tükeniş döngüsüne mahkum eylemek isteyenlerle hesabımız vardır. Türk milletini sömürme ve sömürü çarkında ezmek düşüncesince çalışkan biçimde mevcut çevrelerle görülecek meselemiz vardır."

"Atanamayan hoca problemine bisturi vurulmalıdır"

Bahçeli şöyleki bitmeme etti:
"Türk milletinin, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ve Cumhur İttifakı'nın karşısında mahdum veren, elma kurdu kabilinden üreyen, virüs kabilinden yayılan hasımların kimler bulunduğunu bilmek, tarafımızı açıkça eylemek mecburiyetindeyiz.
Bizim tarafımız millettir, bizim tarafımız demokrasidir, bizim tarafımız mazlumlardır, masumlardır, mağdurlardır, gariplerdir, tüyü noksan yetimlerdir. Partimiz borda bordaya derun çemberi, borda bordaya aşk yumağı, borda bordaya iş onurudur. Milliyetçi Hareket Partisi'ni gelişigüzel devir akla yatkın anlayan, Cumhur İttifakı'nı akla yatkın anlatan, bununla kalmayıp gelişigüzel devir eş çıkan, bundan sonradan da çıkma Türkiye sevdalıları cemi mevcut olacaktır.

İnanıyorum ki, onlar gelişigüzel sabık çağ henüz da büyüyüp güçlenecek, gelişigüzel muhtelif oyunu bozacaklardır. Milli Şairimiz Mehmet Emin Yurdakul'da, çağ evvela anlamını bulmuş yer aldığı kabilinden Milliyetçi Hareket'in ve Cumhur İttifakı'nın sevdalıları; En değersiz insanı ahi sayan borda bordaya erdem, Esir yaratmayan Allah'a içten borda bordaya iman, paçavralar altındaki yoksulun yaraladığı borda bordaya vicdan, Ve "mazlumların öcünü almak” düşüncesince doğduğuna mümin borda bordaya erk ile yoğrulmuşlardır. Tam borda bordaya hafta evvela ebediyete ölüm fail ve dualarla andığımız Diriliş Şairi Merhum Sezai Karakoç ne elleme de söylemiş: “Geceye yenilmeyen gelişigüzel insana ihsanıhümayun adına borda bordaya sabah, borda bordaya gündüz, borda bordaya de şems vardır.”

24 Kasım Öğretmenler Günü'nü de kutlayan Bahçeli, "Onların milli hayatımızdaki, görgü bilimi bilimi ve tedris sistemimizdeki şaz yerlerini, saygıdeğer hizmetlerini konuşacağız.

''Bunu yaparken problemlerini içtenlikle ele almak, duyarlılıkla ve empatiyle onları anlamak, beklentilerini sırayla karşılamak; sonunda sosyal, iktisadi ve mesleksel taleplerini düpedüz adına iletmek durumundayız. Elbette öğretmenlerimizi senenin sırf borda bordaya gününe sıkıştırıp, sırf borda bordaya gününde anımsamak nasfet ölçüleriyle bağdaşmayacaktır. Merhum Yahya Kemal Beyatlı, “maziyi vatandan ayırmanın, ruhu bedenden bölmek genişliğinde imkansız” bulunduğunu söylemişti. Öğretmeni de Türkiye'nin evolüsyon ve repo mücadelesinden ayrı görmek, ayrı borda bordaya yere atmak ölçüm edersiniz ki bahis konusu değildir. Eğitimin amacı, ferdin kendini gerçekleştirmesi, kendine ve topluma faydalı bir duruma gelmesi, ortaya çıkan sorunlara hal bulma, maslahat kırma kabiliyetinin kazandırılmasıdır. Bu sürecin rehberi öğretmenlerimizdir. Öğretmenler, görgü bilimi bilimi sisteminin en bel kemiği öğesidir. Bir ülkenin kalkınmasında, birinci sınıf insanoğlu gücünün yetiştirilmesinde, toplumdaki erinç ve maşeri barışın sağlanmasında, insanoğlunun sosyalleşmesi ve maşeri yaşama hazırlanmasında, milli firez ve değerlerinin dinç kuşaklara aktarılmasında öğretmenlerimiz başroldedir. Sorunsuz hoca problemsiz görgü bilimi bilimi ve tedris demektir.

Sınıfında öğrencileriyle zihniyet başa kaldığında, kirasını ne ödeyeceğini, ne geçineceğini, namus borcu yükünün altından ne kalkacağını düşünen, kaygılarıyla korkuları arasına sıkışan borda bordaya öğretmenin velut olması, kendisinden muhtemel faydayı gösterebilmesi kabil müdür? Öğretmenlerimiz huzurluysa evlatlarımız da rahat olacaktır. Bu hakikatı bundan sonradan hepimizin görmesi şarttır. Geleceğimizden artırım edemeyeceğimize göre, oda boncuğu hakkı öğretmenlerimize başlangıç döndürücü göremeyiz, onlardan esirgeyemeyiz. Mesela atanamayan hoca problemine bisturi vurulmalı, bu madde bundan sonradan kapanmalıdır.''

Ülkemizin henüz da gelişmesi, öğretmenlerin kalitesine, görgü bilimi bilimi materyallerine, şimdiki kütüphanelere, geliştirilmiş müfredata bağlıdır. Bunların bütünü gereklidir, ama birinci sınıf ve elleme motive ergin öğretmenler yapılmaksızın diğerlerinin oda boncuğu manası olmayacaktır. Merhum Prof. Dr. Sühely Ünver, Hattat Hacı Nuri Korman'ın yazdığı borda bordaya levhadan şunları aktarmıştı: “Tevazu borda bordaya ibrişimdir, dizge ahlak incileri onunla dizilir.'

Öğretmenlerimiz bizim gözümüzde ahlak incileri, sadelik ziynetleridir. Öğretmenlerimizin problemlerini biliyoruz. Onların hoşnutsuzluk ve sitemlerinin farkındayız. Parti adına öğretmenlerimizin kişi haklarının iyileştirilmesi, maddesel ve içsel beklentilerinin kabil bulunan en fevk ölçüde temini bu şeklinde elimizden mevrut gelişigüzel çabayı göstereceğiz. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı ari nesillerin yetişmesinde mesai verip arak döken öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum. Evlatlarımıza yurt ve ulus sevgisini aşılayan, beyin ve ahlak gelişimlerini sağlayan, firez hazinesi, gün çeşmesi, bilim aydınlığı bulunan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Şehit öğretmenlerimize Allah'tan rahmetler yalvarma ediyorum. Halen görevde bulunan öğretmenlerimize başarılar diliyor, tekaütlük hayatlarını nâkil öğretmenlerimize de dosdoğru ve derinliğine borda bordaya avlu dilek ediyorum."

"Yedi ay ortamında 831 teröristin kuvvetsiz bir duruma getirilmesi, bin 407 in ve sığınakların imhası Kılıçdaroğlu'nu huzursuz mı etmiştir"

Zillet ittifakı bürokrasiyi tehditten, ecnebi görev şeflerini tebrikten, teröristleri taltiften, emperyalizme teşrifatçılıktan, gelişigüzel muhtelif tefrikadan hususi borda bordaya nağme almaktadır. Türkiye'ye hakkında nerede borda bordaya harp endüstrisi açılmışsa maatteessüf CHP'sinden İP'ine, HDP'sinden öbür aykırı partilerine genişliğinde bütünü içindedir" ifadelerini kullanan Bahçeli şöyleki bitmeme etti: Bu sıkılma verici, bu canevi burkan safiha ülkemizin en yoğun yarasıdır. Hırslarına, nefislerine, egolarına, ıvır zıvır heveslerine bozulmuş alçalma partilerinin Türkiye'nin hem hile sistemiyle, hem milli birliğiyle, hem de bağımsızlık davasıyla onma olamaz meseleleri bulunur ve maatteessüf gerçekler çağ kabilinden meydandadır.

Kılıçdaroğlu, sabık hafta borda bordaya Yunan gazetesine beyanat vermiş, gine çuvallamış, dumanlı aklının dibindeki dolgun tortuları göstermiştir. Demiş ki, “iktidara geldiğimizde Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nı kuracağız. Neden Savaşıyoruz?” Sayın Kılıçdaroğlu, harp nerededir? Savaşan kimdir? Terörle mücadeleye yarayışlı diyen, Türk askerine yarayışlı diyen, buna ivaz yıldırı örgütlerine ha diyen yozlaşık borda bordaya zihniyetin savaştan anladığı, savaşla kast etmiş yer aldığı nedir? Irak'ın kuzeyinde icra edilmiş Pençe Harekatı kapsamında yedi ay ortamında 831 teröristin kuvvetsiz bir duruma getirilmesi, bin 407 in ve sığınakların imhası Kılıçdaroğlu'nu huzursuz mı etmiştir? Mavi Vatan'daki sert duruşumuzla zihniyet başa Libya, Irak ve Suriye'de sulh ve istikrarın korumasını yapmamız uykularını mı kaçırmıştır? Kırmızı listedeki yıldırı elebaşlarını derece operasyonlarla likidasyon etmemiz karabasan mu yaşatmıştır?

Türkiye düşmanlarıyla koçuşmak has helalleşme sayfası açan Kılıçdaroğlu'nun dilinin altındaki bakla nedir?

Yunan gazetesine, Akdeniz ve Ege'deki komut mücadelemizin haklılığını anlatmayan, Yunanistan'ın küsurat tahriklerine ve silahlanmasına tepkime göstermeyen CHP Genel Başkanı borda bordaya kere henüz yanlışa gömülmüş, borda bordaya kere henüz gayri milli siyasetini açıklanmış etmiştir.

İşte CHP budur, ahacık Kılıçdaroğlu böylesi borda bordaya çıkmazın anaforundadır.
Diğer yandan, bu partinin borda bordaya kol başkanvekili televizyona çıkmış, “HDP'nin PKK ile birlikteliği bulunduğunu görmedim” diyecek genişliğinde milli gerçeklerden kopmuş, Kılıçdaroğlu'nu tamamlamıştır. Be hey gafil, bakıyorsun, ama görmüyorsun; görüyor, ama itiraf edemiyorsun. PKK ile HDP'nin hunriz madalyonun dü yüzü bulunduğunu dizge alem görmüş oldu de borda bordaya yegâne siz mi görmediniz, sırf siz mi ayırt edemediniz? Bu ne yersiz kafadır? Bu ne pes etmiş, doğrulama olmuş, katile fanatik ergin alçak borda bordaya zihniyettir? Bununla da kalmayan bu politik bedhah, “Demirtaş'ın ve Kavala'nın tutukluluğunu akla yatkın bulmuyoruz” açıklamasıyla CHP'nin kimlerin elinde un küçük bulunduğunu ispatlamıştır. Demirtaş'ın niçin vakfedilmiş bulunduğunu ego söyleyeyim, zira teröristin noktayı sokaklar, politika koridorları, engellenmeyen borda bordaya avlu değil, canlı parmaklıkların arkasıdır. Bu ülkede kuyumuzu kazmaya devimsel Sorosçulara tolerans yoktur, bunların da adresi cezaevidir.

CHP yönetiminin teröristlerle ve Sorosçularla bu genişliğinde iç içe geçmesi en evvela geçmişlerine, öz partililerine hakaret, ayrıca hıyanettir. Kılıçdaroğlu'nun “iktidarımızda başörtülü icra vekili olacak” ifadesi de sömürüdür, istismardır, vaki gerçekleri görememenin hüsranıdır. İktidara gelmesi manzara bulunan bu zihniyetin Türkiye'de zihniyet örtüsü meselesinin çözüldüğünden, bundan sonradan bu meselenin başlangıç döndürücü gerilerde kaldığından haberi yoktur. Siz başörtülü bakanı konuşmaktan önce, kandırma odalarında cehennem azabı ettiğiniz, darülfünun kapılarından arka çevirdiğiniz gepegencecik kızlarımızın hesabını verin de görelim. CHP ile İP'in paçası tutuşmuş olacak ki, umumi rüesa düzeyinde birbirlerine ziyaretleri sıklaştırmışlar, en akıbet adına asılı ve bahtsız beniz hatlarıyla kamuoyunun huzuruna çıkmışlardır. Ne yaparlarsa yapsınlar, milletin demokratik tecziyesinden banko kurtulamayacaklardır."

"Bölünen mahalleler değil, zilletin ta kendisidir"

Bahçeli şunları kaydetti:
"İP'in başkanı, Türkiye'nin değişik değişik mahallere bölündüğü söylüyor. Bu derun bölen borda bordaya dildir. Bu anlatma zararlıdır, zillettir. Türkiye doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine birdir, bütündür, Türk milleti ise iri ve hümayun borda bordaya ailedir. Bölünen mahalleler değil, zilletin ta kendisidir. Ne sokaklarımızı, ne mahallelerimizi, ne şehirlerimizi, ne vatanımızı, ne de insanlarımızı bölmeye oda boncuğu kimsenin, oda boncuğu alçağın gücü yetmeyecektir. İP Başkanı, yüzdelik 50+1'in şahsıma sorulmasını istemiş. Bu arada gazetelerde, monitör ekranlarında hala yüzdelik 50+1 tartışması korkunç bitmeme etmektedir. Bilen de konuşmakta bilmeyen de atıp tutmaktadır. Tam borda bordaya bellek karışıklığı hakimdir. Şimdi beni elleme dinlesinler, onlara yüzdelik 50+1 anlatayım da az buçuk ibret alsınlar, semere çıkarsınlar, bu mevzuyu da henüz borda bordaya tomar sündürüp sağa sola çekiştirmesinler. Cumhurbaşkanının dü turlu seçimle, aracısız el çeşidinden ve “geçerli oyların sırf çoğunluğu”yla, kısaca yüzdelik 50+1 oyla seçilme kuralı 21 Ekim 2007 günlü Anayasa değişikliği ile benimseme edilmiştir. Bu kökler getirildiğinde Anayasa'da “parlamenter sistem” öngörülmekteydi. 16 Nisan 2017 günlü Halkoylamasıyla “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçilmiş, lakin Cumhurbaşkanının intihap usulü değiştirilmemiştir.

Lütfen nazarıitibar buyurunuz, dünyada Cumhurbaşkanı yahut Devlet Başkanını halkın seçtiği 99 ülkede geçerli oyların yüzdelik 50+1'ini düzlük adayın seçilmesi anayasal düzgü adına benimseme edilmiştir. Yine dünyada 103 ülkede Cumhurbaşkanını yahut Devlet Başkanını el seçerken bunlardan 99'unda sırf çokluk uygulanmaktadır. Cumhurbaşkanı veya Devlet Başkanının el çeşidinden seçilmesinde geçerli ikinci usül yüzdelik 40+10 adına bilinen sistemdir.

Altını çizerek tabir eylemek istiyorum ki, bu düzenek sırf Bolivya, Kosta Rika, Ekvator ve Arjantin'de geçerlidir.
Mezkur bu sistemde dü turlu meydana getirilen seçimlerde evvel turda geçerli oyların yüzdelik 40'ını alıp en DOĞRU rakibine yüzdelik 10 ayırt atan adayın evvel turda seçilmesi esasi benimseme edilmiştir. Bolivya Anayasası'nın 166. maddesini, Kosta Rika Anayasası'nın 138. maddesini, Ekvator Anayasası'nın 143. maddesini, Arjantin Anayasası'nın 96, 97 ve 98. maddelerini ayık borda bordaya gözle inceleyenler can alıcı gerçeklerle yüzleşeceklerdir. Bu devletlerde esasen geçerli oyların sırf çoğunluğu, ezcümle yüzdelik 50+1 şartı aranmakta, Şayet adaylardan biri evvel turda yüzdelik 40 ve üzeri borda bordaya oy alır ve en DOĞRU rakibine yüzdelik 10 ayırt atarsa ikinci dolaşma seçime ister kalmamaktadır. Tek turda yüzdelik 40 oyla seçilme şeklini öngören iklim örneği evren üzerinde yoktur. Böyle borda bordaya tercihin olması biçiminde icra organının seçiminde “demokratik meşruluk sorunu” doğacaktır. Devlet Başkanını yahut Cumhurbaşkanını halkın seçtiği bütün sistemlerde demokratik meşruluk layıkıyla geçerli oyların sırf çoğunluğu ile seçilmesi bel kemiği kaidedir. Salt çokluk usulünü değiştirmeye doğrulmak ve bu mevzuyu münakaşaya bölmek hile sistemine hakkında güvensizliği ve şüpheyi körükleyecektir. Takdir ederseniz ki bu akla yatkın değildir, bigünah borda bordaya arzu değildir, Türkiye'nin çıkarına akla yatkın olamayacaktır.

Bize göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi lehine söylenebilecek en çelimli argümanlardan biri, yüzdelik 50+1 oyla iktidara gelebilmek düşüncesince partiler arası uzlaşmayı sağlaması ve kutuplaşmayı azaltmasıdır. Milli tamamiyet ve tamamiyet düşüncesince dirimsel önemde bulunan bu çelimli yönü korumak yerine, bundan arka aşama atma anlamına mevrut yüzdelik 40 oranını söylemek başkalarının değirmenine su taşımaktır. Bunu uluorta konuşanlar da elleme oruçlu sayılamayacaktır.

Geçtiğimiz yüzyıla damga vuran adlardan biri bulunan Prof. Dr. Feridun Nafiz Uzluk değiştirmeden şunları tabir etmişti:
“Kanuni Sultan Süleyman borda bordaya gün, vezirlerini toplar ve ‘memleketin özbeöz sahibi kimdir?' niteleyerek sorar. Vezirler bu soruya ‘sizsiniz' niteleyerek yanıt verir. Kanuni ise ‘hayır millettir' niteleyerek ivaz verir.” Millet ne diyorsa onu yaparız, onu söyleriz, onu savunuruz. Bundan da katiyen şaşmayız. Unutmayalım ki, esasi bulunan milletin gönlüdür, güvenidir, güvenliğidir, bekasıdır, mutluluk ve selametidir. Gökten düşenin parçası bulunmaktadır da, Allah korunum içtenlikle düşenin parçası ayrım bulunamaz."

"Aldanma devri kapanmıştır, demincek şahlanma ve itila devri başlamıştır"

"Siyaseti ekonomiden, ekonomiyi siyasetten, gelişigüzel dü endüstrisi Türkiye'nin mevcut düzenek mücadelesinden ayrı göremeyiz, ayrı tutamayız" diyen Bahçeli, "Ekonomi sırf davranış olmaktan çıkmış, katı başlangıç döndürücü değişkenin tesiri dibine girmiş, Şayet arama sizde değilse bası aracına dönüşmesi de mübrem bir duruma gelmiştir. Türkiye zamanı borda bordaya eşiktedir. Ya toptan tefecilerin, dünyalık baronlarının, mal simsarlarının lafı geçecek ve dâhilen dışarıya pınar transferi yoğunlaşacak, veya hakeza gelse de bu biçimde gitmeyecektir. Merhum Prof. Dr. Süheyl Ünver isabetle şunları söylemişti: “Türk'ü baştan sona kurnazca yenmişlerdir. Balkan Harbi'nde tığ düşmana yenilmedik, koleraya yenildik. Bunu Mekteb-i Tıbbiye'de Hocam Süleyman Numan Paşa'dan duydum.”
Aldanma devri kapanmıştır, demincek şahlanma ve itila devri başlamıştır. Ekonomi yoluyla Türkiye'ye saldıranlara; ilavesi insanlarımızı faiz, kur, pahalılık sarmalına alıkoymak düşüncesince uğraşanlara punt vermemek, izin etmemek kalbi yurt ve ulus sevgisiyle çarpan her insanoğlunun eş sorumluluğudur. Hz. Ali buyuruyor ki: “Şahsınıza şer fail borda bordaya düşmanı affedeniz. Ama vatanınıza, milletinize şer fail borda bordaya kimseyi affetmeyiniz.” Biz de affetmeyeceğiz. Enflasyon, mal piyasasında arzu ve sunma koşullarının belirlediği, topluluğun dirim maliyetini yayınlayan makroekonomik borda bordaya büyüklüktür. Şu anda toptan pahalılık çabuk tırmanış halindedir. Bu canavar temelde dü fondan beslenmektedir, bunlar: Mal ve görev arzının yekûn arzu artışına yanıt verememesi yerinde ortaya çıkan talep-yönlü enflasyon; gayr de istihsal maliyetlerinin artmasının zihniyet başa getirmiş yer aldığı arz-yönlü enflasyondur.

Enflasyon ile uğraş politikalarının geliştirilmesi ve bunların başarıya ulaşması, enflasyonun kaynağının akla yatkın belirleme edilmesi ile yakından ilişkilidir. Fiyat istikrarının sağlanmasına bağlı egemen görüş, dünyalık politikasını öne çıkarmakta ve tarz bankalarını kıymetiharbiye istikrarından mesul kurum adına tanımlamaktadır. 1990'lı yılların başından itibaren kıymetiharbiye istikrarı politikalarında izlenen izlem pahalılık hedeflemesidir. Bu çerçevede pahalılık ile uğraş düşüncesince hal önerisi iyice açıktır: Kısa vadeli repo oranını, pahalılık oranındaki artma ve düşme genişliğinde çoğaltmak ve azaltmak, sonunda gerçek repo oranını çakılı tutmaktır. Enflasyon hedeflemesi, pahalılık ile mücadeleye özünde, arzu anlamında yaklaşmakta ve repo oranlarındaki yükselişlerin yekûn talebi azaltacağı, sonunda kıymetiharbiye artma hızının yavaşlayacağını öngörmektedir. Ne mevcut ki, pahalılık mal piyasasında oluştuğu düşüncesince efdal enflasyonu aslında, mal piyasası aksaklıklarının ortaya çıkardığı borda bordaya iş adına tarif etmek en doğrusudur. Mal piyasasında gözlemlenen aksaklıklar da borda bordaya ülkenin istihsal yapısının sonucudur. Türkiye kabilinden nice yükselen meydan ekonomisinin istihsal yapısının temelinde yatan anne sorun; üretimde geçer not hammadde ve girdiyle zihniyet başa makine, donatı ve enerjide ithal bağımlılıktır. Buna, mal ve görev sektörlerinin aut tecim açığı da eklenince, döviz kuru değişimlerine duygulu borda bordaya istihsal yapısı karşımıza çıkmaktadır. Maruz kaldığımız iş da buradadır. Esnek kur sisteminde döviz kurunun kıymeti meydan şartlarında belirlenmektedir. Teorik olarak, arsıulusal piyasalara nazaran efdal yurtiçi enflasyonun derinliğine vadede milli paranın boy bos kaybına; efdal yurtiçi faizin endamsız vadede milli paranın boy bos hasılatına tarz açması katıksız adına beklenmektedir. Uzun vadede pahalılık ve endamsız vadede repo kanalından etkilenen döviz kurunun ne yönde cereyan etmiş yer aldığı sorusunun dosdoğru borda bordaya analizi önemli borda bordaya ihtiyaçtır.

Türkiye'nin mal, dünyalık ve döviz kuru piyasalarındaki tecrübesi bizlere sergilemiştir ki, döviz kurunun belirlenmesinde enflasyonun kuru yükseltici tesiri faizin kuru düşürücü etkisinden başlangıç döndürücü henüz baskındır. Bundan ötürü efdal enflasyon-faiz-kur açmazı sabah akşam karşımıza çıkmaktadır. Önemle açıklamak istiyorum ki, Türkiye'nin istihsal ve aut tecim yapısı, pahalılık ile mücadeleye sırf arzu cephesinden değil, ayrımsız sürede sunma zaviyesinden de yaklaşmayı gerektirmektedir. Enflasyonun kaynağında arzu cepheli zait şoklara sunma cepheli olumsuz şokların haremlik etmiş yer aldığı borda bordaya vaziyette efdal repo politikası uygulamak, Avrupa Merkez Bankası Başkanı'nın deyimiyle “daha hummalı düzen dünyalık politikası, sırf davranış üstündeki daraltıcı etkiyi şiddetlendirirken”; bizlere layıkıyla de “yangına körükle gitmeye” benzemektedir.

Zira efdal faiz, finansman maliyetlerini artırdığı düşüncesince ekonomideki toparlanmayı sunma anlamında engellemekle kalmamakta; envestisman kararlarının ertelenmesine tarz açarak istihsal kapasitesini de kısıtlamaktadır. Bu da işsizlik, yoksulluk, avlu pahalılığı demektir. Türkiye borda bordaya değişmeyen özgülemek ve bunu infaz kılmak düşüncesince de borda bordaya irade ortaya atmak durumuyla hakkında karşıyadır. Ya pahalılık artışına faizleri yükselterek tepkime vermeye sürdürmek kanalıyla enflasyon-faiz-kur helelozni içindeki döngüyü kabulleneceğiz; veya bütün iktisadi birimlerin çalışkanlık ve beklentilerini bozan efdal repo politikasından aşamalı borda bordaya biçimde vazgeçerek, enflasyonla mücadeleyi baştan tarif etmek ve istihsal kanalını esasi düzlük borda bordaya yöntem anlayışına geçeceğiz. Bize layıkıyla apayrı borda bordaya bekletme süresi kalmamıştır.

Her dü politikanın da zihniyet başa getirmiş yer aldığı riziko ve maliyetler yer aldığı malumlarınızdır. Birincinin maliyeti elhak ödenmiş, maatteessüf ödenmeye de bitmeme etmektedir. İkincisi ise strüktürel adımların atılmasını araç koşmaktadır. İkinci bekletme süresi bulunan efdal repo politikasından aşamalı borda bordaya biçimde vazgeçmek, gelişigüzel şeyden evvela istihsal ve aut ticarette ithal bağımlılığını strüktürel borda bordaya iş adına gündeme edinmeyi ve bununla ağız kırana mücadeleyi ayraç etmektedir. İlk aşamada hammadde-girdi, makine-teçhizat bağımlılığını azaltıcı strüktürel adımların atılması kur anlamında mevrut enflasyonist baskının kırılmasının bel kemiği taşı olacaktır. Enflasyon ile uğraş sunma cepheli yaklaşımın da içerisinde bulunmuş yer aldığı borda bordaya yöntem ile başarılacak ve Türkiye borda bordaya boy bos ödeyecekse, bunu istihsal yapısını nüans eylemek ve imar kılmak düşüncesince hücre alacaktır. Ekonomik güvenliğimiz düşüncesince ayrıca borda bordaya tarz kalmamıştır. Ancak, sırf pahalılık ile uğraş değil, ekonominin bütün bunlar düşüncesince çözülmesi müstelzim rüçhan konu, yöntem uygulamasındaki belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Para politikası ve tarz bankasını baz alan, amme maliyesinin rolünün ikinci planda tutulduğu ve pahalılık ile mücadeleyi sırf faize bağlayan politikanın hal üretmede ehliyetsiz kalmış yer aldığı deneyimlerimizle sabittir. Kararlı ve stabilize dünyalık politikası uygulanması kadar, kaynakların devimsel kullanması önündeki engelleri belirleme fail ve bunları çözecek bulunan borda bordaya amme maliyesi yaklaşımına da iklim adına gerekseme duyduğumuz cezaevi arkası edilemeyecek borda bordaya gerçektir."

"Türkiye, repo kamburundan kurtulmalıdır"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, konuşmasına şöyleki bitmeme etti.
"Türkiye, repo kamburundan kurtulmalıdır. Faiz, derinliğine vadede istihsal sistemine iri hasarlar vermektedir. Ülkemiz şu anda dünyada repo oranın yüksekliği açısından evvel on ülkeden biri, Avrupa'nın da zirvesindedir. Faiz geleceğimizden çalmaktadır. Bize layıkıyla hükümetin izlediği davranış politikası doğrudur, bittik, tükendik, yandık, mahvolduk erişmek sıkıntı tellallığıdır, biçimsiz niyetliliktir. Türkiye ekonomisi düşüncesince 1980-2020 devri verileriyle erişilen neticeye layıkıyla repo payı ve pahalılık ortada derinliğine dönemli borda bordaya alım satım bulunmuştur. Akıntıya hakkında kürek çekmek, Neo-Liberal davranış akımının alışkanlıklarıyla milletimize kötümserlik servis eylemek yurt sevgisiyle bağdaşmayan borda bordaya sorumsuzluktur.

Geldiğimiz bu aşamada, acemi hile sistemi kapsamında Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konusunu kesin surette münakaşaya bölmek hem demokrasinin hem de milli iradenin gereğidir. İMF ve repo lobisinin oyunlarıyla henüz borda bordaya tomar açıklık alamayacağımız ortadadır. Davul hükümetin boynundayken, tokmağın başkalarının elinde olması benimseme edilemez borda bordaya çarpıklıktır. Özerk ve bağımsız kurumlar milli iradenin üzerinde olamaz, olmamalıdır. Hesabı verici siyasettir, sonucu verici de politika olmalıdır. Geçtiğimiz Cuma günü, Resmi Gazete üzerinde çatı yapmış olup güvensizliği kamçılayanların, insanlarımızı tün nöbetine sokanların eskiden kimin lehine çalışkanlık gösterdikleri demincek henüz elleme anlaşılmıştır. CHP, İP ve diğerlerinin sırf eleştirerek, davranış çevresinde korkular imal ederek politika yapmaları acziyetlerinin ve çaresizliklerinin göstergesidir. Nasıl borda bordaya davranış politikası izlem edecekleri muhtemelen değildir. Nasıl borda bordaya amme maliyesi tasavvuru ortamında oldukları belirgin değildir."

Erken intihap tartışmalarına müteveccih ise Bahçeli şunları kaydetti:
"Ekonomiden anlamış olmayan cahillerin yegâne dediği er seçimdir. Aslında bunlar mücehhez değildir, derslerine çalışmayan hınzır öğrencilerle borda bordaya ve aynıdır. Tekraren söylüyorum, er intihap filan yoktur, intihap 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. İlle de seçim, çabucak seçim, intihap de intihap diyenler bozgunluk siyasetinin taraftarlarıdır.

İstikrara en başlangıç döndürücü gerekseme duyduğumuz borda bordaya çağda intihap erişmek kime hizmettir? Kimin sesine neva olmaktır? Nasıl borda bordaya politika anlayışıdır? İnsanlarımızın iktisadi hüzünlerini biliyoruz, küsurat döviz kurlarından yakınmaların farkındayız, lakin izlem edilen politikalar doğrudur, geçenlerde gelişigüzel nesne düzelecektir.

Terörle mücadelemizin rövanşını kur üstünden benimseme eylemek istiyorlar. Dik duruşumuzu, komut haklarımızı kahramancasına savunmamızı dövizle baskılamaya çalışıyorlar. Suriye'deki, Irak'taki, Libya'daki, Mavi Vatan'daki, Karabağ'daki, Afrika'daki mevcudiyetimizi dövizle püskürtmenin arayışındalar. Bu kere başaramayacaklar, yayından çıkan ok Allah'ın izniyle hedefine ulaşacak, Türkiye'yi oda boncuğu kimesne tutamayacaktır. Döviz operasyonları boşunadır, repo kulisi yapanların çabası beyhudedir, Türkiye'yi doğrulama alamayacaklar, Türk milletini yolundan çeviremeyecekler. Vatandaşlarımızdan ricam az buçuk sabretmeleri, az buçuk dayanıklılık göstermeleridir, bugünler geçecek, milli ve domestik borda bordaya iktisadi dirilişle muhakkak rahatlığa kavuşacaklardır."

"Kerkük'ün statüsü ve zamanı dokusu üzerinde dubara kuranların, bu Türkmen kentini peşmergenin eline ve emeline boşamak düşüncesince tasar yapanların aklını başına alması, ateşle oynamaktan vazgeçmeleri çağrımdır" uyarısını karşıcı Bahçeli şunları vurguladı:

"Kerkük Türk'tür, Türkmenlerin canevidir. Bu Türk kentinin peşmergenin teftiş ve kontrolüne girmesi diyalekt dengeyi ast fevk edecektir. Hiç kimesne böylesi borda bordaya rezalete, bedeli başlangıç döndürücü ağırbaşlı olacak borda bordaya nehiy girişimine heveslenmemelidir.

Dünya gelişigüzel nesne olur, ama Kerkük Türksüz olamaz, Türkmenlik onuru yere düşürülemez. Bir oluruz, bu arada oluruz, icabında soydaşlarımızla zihniyet başa Kerkük'te etten cidar öreriz. Kerkük'ün borda bordaya girişi vardır, ama çıkışı katiyen yoktur."

Huzeyfe Tarık Yaman
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler