Kelkit kaza merkezinde canlı 5 bebek sahibi İsa (79) ve Zekiye Çakır (68) çifti, evliliklerinin 57'inci senesini doldururken, sevgilerini de evvela günkü kabil koruyor.
Evlilikleri süresince Sevgililer Günü'nü daim baş başa nâkil çift, bu yıl da bu hususi haset birbirleriyle geçirecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Zekiye Çakır'ı evvela görmüş olduğu anda halk ozanı bulunduğunu kail İsa Çakır, evlenmeden evvela Zekiye Çakır'ı görebilmek düşüncesince ağaçların üstüne çıktığını, şiirler okuduğunu ve evlendikten sonradan da herhangi müşterek sabahleyin uyandığında toy nişanlanmış kabil sevgisinin taravetli kaldığını söyledi.
Zekiye Çakır ise, eşinin marazlı yahut morali sinirli bulunmadığı senelerde namına günde 100 defa “seni seviyorum” söylediğini ve daima iyi laflar söylediğini dile getirdi.
“Sevgim sabahtan kalktığımda güya baştan nişanlanmış kabil oluyor”
Zekiye Çakır ile evlenebilmek düşüncesince aşırı güçlük çektiğini dile getiren İsa Çakır (79), “Yaşım 18 iken eşime halk ozanı oldum. Vermediler, aşırı güçlük çektim. En böylelikle kardeşi etmen ha ve aldım. Almanya'ya götürdüm. Daha sonradan esasen Kelkit'e arka geldim. Yaş geldi, yaşlılık başladı, kilometreyi doldurdum. Nasıl sevmem, evvela gördüm halk ozanı oldum. Genç yaşlarımda, müşterek koz ağacına çıkardım evleri görünürdü, kapının önüne çıksın da göreyim diyerek neler çektim. Mektuplar yazdım, şiirler okudum. Eşimi bana müşterek müddet vermediler, işi namevcut sigortası namevcut bu bakamaz diye. Yaşı da benden küçüktü. Eskiden tarlalardan çükündür toplardılar, aktüel eşim de gitti o vakitler nişanlıyız bunun fotoğrafını çektim, orada müşterek insan görmüş gitmiş çav vermiş. Annesi de demiş ki helali çeksin size ne. Bizim evliliğimiz 60 yıla dayandı, o gün bugündür acıklı kalkmamıştır eşime. Yoksulluk da göstermedim. Allah'ım bizi Sevgililer Günü'ne kavuştursun, ego eşimi aşırı seviyorum. Hala da sevgim sabahtan kalktığımda güya baştan nişanlanmış kabil oluyor. Her sabahleyin namaza kalkar, kalkmadığı devir müşterek obje mi ha diyerek endişelenir kalkar bakarım. O da bu hizmeti, hürmeti bana senelerce gösterdi. Paramı pulumu daim ona denyo ettim, ego tek şeye karışmam, o cebime 500 TL harçlığımı koyar ego kahvehaneye masraf çayımı içerim. Hiçbir şeyine karışmam, onun da geçinme hakkı var” dedi.
“İyi zamanlarında günde 100 el ‘Seni seviyorum' der”
Eşinin namına tek devir fukaralık yaşatmadığını ve namına günde 100 el “seni seviyorum” söylediğini tabir fail Zekiye Çakır ise “Biz evleneli 57 yıl oldu, 1965'de evlendik. 5'inci ayın 18'inde evlendik hatırlıyorum ben. O gün bugündür müşterek aradayız. Beni 13 yaşlarında nişanladılar. 15 yaşlarında da evlendik. Cahillik vardı o zaman, halas namevcut gelmişim. Eskiden civar mevcut adap var. Ben bu insanla durmuyorum dersem korkardım. Sevdim onu. 6 parça çocuğum oldu. 60 yıl bu arada yaşadık neredeyse. Bana fukaralık ve müzayaka göstermedi. Kimse enjeksiyon lif bulamazdı çaker çuvalla vardı. Beni istemeden aşırı şiirler yazdı, bizim oradaki cevize çıkıp okurdu. Şimdiki kabil evlendin sonradan yüzük oyunu oyunu attım, durmuyorum olmaz. 5 yıllık evliydik Almanya'ya gitti, malcılık yaptı. Beni kadın etmedi. 1973 senesinde beni yanına aldı 3 çocukla Almanya'ya. O devir Almanya 3 çocuktan müşterek tomar almadığı düşüncesince müşterek çocuğumuzu burada bırakmıştım, onu özledim 1 yıl geçmeden arka döndüm. 1 yıl sonradan bu kalktı 18 tonluk müşterek şimendifer vagonu tuttu Almanya'da ne mevcut ise koltuğa varana denli beni Türkiye'ye getirmiştir 74'te. Bana iyi laflar söyler. İyi zamanlarında günde 100 el seni seviyorum der. Ufak tefek şeyler bizde de olmakta yayımcı ki. Bütün Türkiye'de, etraflı İslam aleminde her insana talih dilerim. Ufak şeylerden birbirlerine darılmasınlar, yüzük oyunu oyunu attım ayrıldım gittim demesinler. O devir o yuva güzelleşiyor, dallanıyor budaklanıyor” biçiminde konuştu.
Uğur Bulut
