Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 2'nci sınıfta tahsil gören Keyda Nur Çolak, 10 yaşlarında annesinin yönlendirmesiyle kendisini müdafaa etmek bu şeklinde karate sporuna başladı. Çolak, Trabzon Büyükşehir Belediye Spor Kulübü çatısı altında başladığı antrenmanlarda, sonuç 4 yılda 3 kez Avrupa Şampiyonu oldu. Bu sene ağustos ayında, Finlandiya'nın Tampere kentinde planlı 48'inci Avrupa Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Avrupa Karate Şampiyonası'nda 'kata' dalında giranbaha madalya alarak yurda dönen Çolak, hedeflediği evren ve olimpiyat şampiyonluğu düşüncesince çalışmalarını sürdürüyor. 2018 senesinde kolundan sakatlanmasına karşın, 3 şampiyonada giranbaha madalyaya uzanan Çolak, sporun yanında eğitimiyle de güzel birlikte kariyere ulaşmayı hedefliyor.
‘SAKATLANDIM AMA VAZGEÇMEDİM'
Avrupa şampiyonu Keyda Nur Çolak, karate sporuna 10 yaşlarında annesinin yönlendirmesiyle başladığını söyledi. Çolak, "Her bebek üzere bıraktığım dönemler de oldu. Antrenörüm arka dönmem düşüncesince beni inandırma etti. Antrenman ve maçlara bitmeme ettim. Sonra da dereceler gelmeye başladı. Avrupa Şampiyonası’na gitmeden 1 hafta evvela kampta sakatlandım. O çağda idmanları tutmak düşüncesince birlikte kolum sargılı şekilde alıştırma yapıyordum. Doktora gittiğimde yaklaşımı, ‘bırakman lazımdı, nite yaşta bu derece biçimsiz oldun’ şeklindeydi. Bana kalsa ihtimal vazgeçebilirdim. Sakatlandım tek vazgeçmedim, antrenmanlara bitmeme ettik. O devir hakeza muvaffakiyet elde edeceğimi bilemezdim; bıraksaydım, nadim olurdum" dedi.
‘ÇOK ÇALIŞMAM GEREK’
Karatede 'büyükler' kategorisinde yarışmaya hazırlandığını özetleyen Çolak, "Herkesin mahsus birlikte savaşı var. Her sporcunun olimpiyatlar, en yukarı hayalidir. Şu an 21 gözyaşı altındayım ve büyüklere geçmeye sonuç adım kaldı. Daha aşırı çalışmam icap ettiğini düşünüyorum” sanarak konuştu.
‘DÜŞMANI GÜÇLÜ GÖRÜNCE KAÇMAMALIYIZ’
Çolak'ın antrenörü Hasan Kılıç da, "İlk başlangıçta az buçuk tereddütteydi ancak yarıştıkça aşılabileceğini, rastgele yarış sonrası iki paralık telkinlerle başarabileceğini söyledik. Başarınca kendine itimatı geldi ve henüz ati gitti. Sakatlık geçirdiği çağda Avrupa şampiyonasına doğrudan salondan hocasız adına gitti ve evvel Avrupa şampiyonasında şampiyon oldu. Sakatlığının geçebileceği, henüz güzel otama olabileceğini bildiğim ‘sakin ol, hapishane geç’ dedim. Sakatlıktan çocuğun ürkmesi normaldir. Ben de bunun değersiz bulunduğu hissini verdim. Sonra da antrenmanlara bitmeme etti. Biz harbe çıkıyoruz. Düşmanı çelimli görür görmez bırakıp kaçmamalıyız” ifadelerinde bulundu.