Merkez Bankası faiz indirimlerine başladığı Eylül 2021'den itibaren ilkin kat siyasa faizini çakılı bıraktı. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin başladığı dönemden itibaren siyasa faizi 500 temel benek düşürülmesine rağmen, ayrımsız çağda dü salname tahrif faizi 500 temel puan, ticari itimat faizi 450 temel puan, gerekseme kredisi faizi ise 800 temel benek arttı.
ENFLASYONDA KISA VADEDE GERİLEME OLSALIĞI ÇOK DÜŞÜK
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atilla Çifter, pahalılık risklerinin de bitmeme ettiğini belirtti. Çifter, mahveden paha enflasyonu yüzdelik 36 iken, dünya içi yetiştirici paha enflasyonun yüzdelik 80 seviyesinde bulunduğunu söyledi. Özellikle erke fiyatlarında ve minimal ecir artışı sonrası işgücü maliyetindeki artma zımnında enflasyonda çelimsiz vadede tedenni olasılığının aşırı az bulunduğunu tabir etti.
Atilla Çifter, başka taraftan Türkiye’nin riziko priminin hala faziletli seviyede, Eylül 2021’de 5 salname CDS (Kredi Temerrüt Swapları) 450 altında bulunan iken, zaman 545 düzeyinde bulunduğunu söyledi.
“TERS YÖNDE HAREKETLER, FAİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR SORUN”
Piyasa faizinin siyasa faizine namüsait yönde hareketi biçim bankalarının faiz sonucu düşüncesince ehemmiyetli birlikte dava bulunduğunu vurgulayan Doç. Dr. Atilla Çifter, “Enflasyon, riziko primi ve etraf faizlerinin siyasa faizine namüsait hareketi dışında, aut baskılar da bitmeme ediyor. 2022’de ABD’de mahveden enflasyonun gerilememesi zımnında Mart 2022’de Fed’in faiz artma olasılığı yüzdelik 97’ye yükseldi.” diyerek konuştu. Bu olasılığın TCMB’nin faiz indirimlerine başladığı Eylül 2021’de hemen yüzdelik 2 bulunduğunu hatırlattı.
Normal koşullarda büyümekte bulunan devletlerin Fed’den ilkin akıntı ederek tedbir almaya çalıştıklarını, bundan dolayı nice büyümekte bulunan ülkenin siyasa faizini arttırdığına ayraç etti. Atilla Çifter, akıbet olarak, “Fed faktörü de dikkate alındığında, TCMB’nin doğacak aydan itibaren siyasa faizini ilave baskısı daha birlikte tomar artacaktır” diyerek konuştu.