Elazığ Kuyumcular Odası Başkanı Fikret Çakmakçı, vatandaşları ve esnafı sahte dibine huzur uyardı.
Teknolojinin gelişmesiyle baş başa gerçeğinden fark edilemeyecek mahsulat yaptıklarını aktaran Başkan Fikret Çakmakçı, “O derece otantik şeyler yapılmaktadır ki gördüğüne inanamıyorsunuz. Bizler güçlü anlaşılan çivi aşamaları yapmadığımız sürece gözümüzden kaçırmış olabiliriz. Özellikle bizlerin derin olduğu, elimizdeki yahut aldığımız tetkik şansımız bulunmadığı yahut cıvıl cıvıl bulunduğu dönemleri seçip esnafın boşluğundan faydalanıyorlar. Burada kuyumcunun vatandaşa sahte değerli niteleyerek indinde obje bahis konusu değil. Burada kıygın bulunan ağız ağıza kuyumcudur. Kuyumcu kabilinden tek halde tek vatandaşa sahte değerli satılmaz. Bazı alanlarda art oruçlu bulunan esnaflar var. Bunlar da 22 bedel kelepçe adına 20 ayarda değerli sattıkları oluyor. Bazı kuyumcular kabilinden vatandaşa bu halde indinde sahte demeyelim de düşüt ayarlı mahsulat satılıyor. Bunun en iri nedeni rakiplik olayıdır. Rekabet bulunan kentlerde maatteessüf bu çeşit durumlarla karşılaşabiliyoruz. Biz de vatandaşa, altının fiyatı dünyada tektir, sabittir ve tek halde kimesne ehven değerli aramasın' diyoruz. Ararlarsa da ya düşüt bedel altınla karşılaşacaklar ve ya işçiliği el değmemiş bulunan indinde ürünle karşılaşacaklar” niteleyerek konuştu.
“En iri tecrübemiz, görüntüsü, gramı ve sesi”
Gerçek ile sahte değerli arasındaki farkı en dobra kuyumcuların bildiğini dile getiren Çakmakçı “Bizler bunun sesinden, renginden anlıyoruz. İçinden çıkamadığımız ürünleri de ayrı aşamalardan geçirip bekâret derecelerini ölçtürüyoruz. Bizim en iri tecrübemiz, görüntüsü, gramı ve sesinden anlamamız oluyor. Büyüklerimiz, esbak devirde altının bekâret ve hoşluk derecesini kontrol etmek düşüncesince ısırma işlemi ile ölçüyorlardı” halinde konuştu.
