Türkiye’nin en emektar bebek hastanesi Sarıyer Şişli Etfal Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Çocuk Hematoloji ve Onkoloji servisinde dokunmabana tedavisi gören çocuklar, “hastane odasından çıkan konuşma eserleri ile” müşterek de işporta açtı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü projesi ile “hastane okulu”nda, alışılagelen eğitimlerinden de yoksun kalmadan tedavilerini sürdüren çocuklar, müşterek taraftan da tuvallere düşlerini boyayarak otama zorlukları ile giriş etmeye çalıştı.
Yaşları 5 ila 15 ortada mütebeddil onlarca çocuğun elinden çıkan resimler, şifahane ortamında müşterek sergiye dönüştü. Sergi açılışına ise Hastane Başhekimi Prof. Dr. hür Yiğit, Sarıyer Kaymakamı Mehmet Özer ile Sarıyer İlçe Milli Eğitim yetkilileri katıldı ve küçüklere maneviyat verdi.
"SADECE DOKTORLAR DEĞİL ÖĞRETMENLER DE ÇOCUKLARIMIZIN HİZMETİNDE"
Hamidiye Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. hür Yiğit, işporta açılışından sonraları meydana getirdiği Şişli Etfal’in kısaca 120 sene geçmiş bebek hastanesi yerine II. Abdülhamit devrinde hususi yerine ayrıntılar düşüncesince oluşturulan müşterek şifahane olduğuna ilgi çekerek “Çocuk kan bilimi ve onkoloji kliniğinde otama gören evlatların etkinliği düşüncesince müşterek araya geldik. Çocukların kişi elleriyle bitirdikleri resim sergisinden örnekler gördük. Hematoloji ve onkoloji bölümlerinde bebek hastalarımız etraflıca müddet hastanede kalabiliyorlar. Yani elden otama olup taburcu olamıyorlar. 1 ay 2 ay hastanede kalmaları gerekebiliyor. Ama bu süreçte başta meslek çağındaki yada meslek evveliyat çağdaki evlatlarımızın müşterek halde eğitimlerinin de bitmeme etmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının meydana getirdiği müşterek protokolle bu çocuklarımız aha bu etkinliklerden faydalanabiliyorlar. Bu tören düzeni sebebiyle bizim hastanemizde yalnızca etibba çalışmıyor, öğretmenlerimiz de bu evlatlarımızın hizmetinde oluyor. Biz, ‘bir kod öğretenin kırk sene kölesi olan’ müşterek anlayıştan mevrut müşterek toplumuz. Dolayısıyla burada da evlatlarımızın eğitimi-öğretimini sağlıkları elverdiği seviyede bitmeme ettirmeye çalışıyoruz. Bunun düşüncesince Milli Eğitim’deki arkadaşlara da teşekkürname ediyorum” dedi.
“ZORLU TEDAVİ SÜREÇLERİNİ BU SAYEDE DAHA İYİ ATLATTILAR”
Çocuk Hematoloji Onkoloji Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Zeynep Yıldız Yıldırmak ise kan bilimi onkoloji bölümünün kısaca 25 senedir ihtimam sağlayan kırkyıllık müşterek klinik olduğuna ayraç ederek şunları söyledi: “Hastane sınıfını da 2019 senesinde açtık. Sürekli bizde bulunan müşterek derslik öğretmenimiz var. Öğretmenimiz sebebiyle evlatlarımızın eğitimi tıkır tıkır sürebiliyor. Çünkü lösemili, solid tümörlü hastalarımız mevcut ve kemoterapileri giriş döndürücü etraflıca sürebiliyor. 3, 4 ay, bazı bazı 6 ay derin otama alması müstelzim hastalarımız oluyor. Bunlar bu sürenin elden tamamını hastanede geçiriyorlar arada 1-2 devir eve gitseler bile. Zaten eve gitseler de bu evlatları meslek ortamına sokmamız giriş döndürücü hazırlop olmuyor zira muafiyet sistemleri cılız bulunduğu için, alelhusus de bu pandemi devrinde on paralık gönderemiyoruz. O sebeple bu evlatların hastanede eğitimlerinin sürmesi giriş döndürücü şişman kazanım sağlıyor. Bu sergideki resimleri öğretmenimizle giriş başa yaptılar. Onlar teknikleri geliştirerek çocuklarımıza öğretti. Ama herhangi müşterek devir hazırlop olmadı, alışkanlık alternatifleri sonsuz açıkça olmakta bu çocukların. Bazen yazar kullandıkları ellerde alışkanlık yolu oluyor, gayrı ellerini kullanarak fırçayı tuttular. Plastik çatal, el teli, kulak pamuğu üzere değişik malzemeler kullanarak bu resimleri yaptılar. Ama bütünü de giriş döndürücü keyifle, beğeni alarak yaptı. Sıkıntılı otama süreçlerini bu sayede elan iyi atlattılar.”
“BU RESİMLERİ YAPARKEN TEDAVİNİN TÜM ACILARINI UNUTTULAR”
Hastanenin derslik öğretmeni Simge Tüzün ise şu detayları verdi: “20 salname öğretmenim, şifahane sınıflarında 2,5 senedir fariza alıyorum. Ben resim öğretmeni değilim. Sınıf öğretmeni yerine görevlendirdim. Ama çocuklarımıza bu resimleri yaptırabilmek düşüncesince hususi olara videolar izledim ve öğrendim, elan sonraları onlara da öğrettim. Çocukların elbette ki otama süreçlerinden çevre bulantıları, ağrıları vs oluyordu. Ama bu resimleri yaparken hepsini unuttular ve giriş döndürücü afiyet aldılar. Aslında bu resimlerde sohbet, muhabbet, kahkahalar ve nikbet var, icat etmek var. Çocuklarla derslerimizi başüstüne yapıyoruz ancak öğüt gerçekleştirmek istemedikleri devir da bugün yaptığımız üzere resimler, oyunlar, konuşma etkinlikleri üzere icraat da yapıyoruz. Biz gerçekte onlar düşüncesince hayatla müşterek bağ, hariç ile müşterek kelep oluşturuyoruz.”
“HASTANE OKULU SAYESİNDE ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANIYORUM”
4 sene geçmiş bire müşterek koridorlarda aylarca otama gören 19 yaşındaki Sevgi Akçay, demincek üniversiteye hazırlanıyor. 5 sene devam eden kan kanseri tedavisinin arkası sıra sağlığına munsap Akçay, “Ben de 4 sene geçmiş buradaki hastalardan biriydim. O vakitler okula gidemediğim düşüncesince buradaki hocalardan hususi eğitimler aldım. O sayede şu an darülfünun sınavına hazırlanıyorum. Bazen 6 ay süresince hastaneden on paralık çıkmadan otama gördüğüm vakitler oldu. Muhtemelen o vakitler terbiye almasaydım elhak okula gidemiyorum, şu anda üniversiteye hazırlanamazdım. Odama yapıt defter fark sokamıyordum mikrop kapacağım diye. Çok zor başüstüne ancak müşterek halde hakkıyla terbiye alabildim” dedi.
OKUMA YAZMAYI HASTANE ODASINDA ÖĞRENDİ
Sergide çizdiği resimlere Sarıyer Kaymakamı ile giriş başa icra vekili kan kanseri hastası 8 yaşındaki Zeynep Akcam ise hastanedeki öğretmeni sebebiyle kıraat yazmayı söktüğünü söyleyerek “Okuma yazmayı burada hastanede öğrendim. Resim yapmayı da giriş döndürücü seviyorum. Simge öğretmenim bana herhangi müşterek şeyi öğretti. Derslerimden arka kalmıyorum. Büyüyünce bebek doktoru iktisap etmek istiyorum. Eskiden hoca iktisap etmek arzu ederdim ancak burayı görür görmez içime müşterek tandans doğdu, bebek doktoru olmaya değişmeyen verdim” dedi.