Yaşam

Ukrayna'da savaştan kaçan fasile bombalama altındaki yolculuklarını anlattı

Harkiv'den eşi, kayınvalidesi ve 2 çocuğuyla Türkiye'ye dönen Hayrettin Büyükakkan, "12 saatlik yolu tahminî 24 saatte gelebildik. Ormanın içinde uyuduk. 52 değişik arama noktasından, silahlı kişilerin arasından korkarak geçtik." dedi.

Ukrayna'da savaştan kaçan fasile bombalama altındaki yolculuklarını anlattı
10-03-2022 12:18
Yalova

Rusya'nın saldırısı dolayısıyla Harkiv şehrinden Ukraynalı eşi, kayınvalidesi ve 2 çocuğuyla yola çıkarak Türkiye'ye mevrut Barbaros Hayrettin Büyükakkan, bombalama altındaki kentten dayanıklı kaçışlarını anlattı.

Türkiye'den 20 sene ilk idman düşüncesince Ukrayna'ya revan ve Harkiv şehrindeki müşterek fabrikada idareci kendisine fariza özne Büyükakkan'ın Ukraynalı ailesiyle kurduğu bahtiyar yaşamı, savaşın başlamasıyla hüzne dönüştü.

Savaştan en aşırı etkilenen kentlerden bulunan Harkiv'de, evlerinin yakınlarına bombalar düşmesiyle iri kaygı canlı Büyükakkan (51), eşi Yulia (35), kızları Almira (11) ve Nisa (5) ile kayınvalidesi lyida Ribalco (61) müşterek müddet binalarının altındaki sığınakta yaşamaya başladı.

Saldırıların artarak çoğalması ilişkin yanlarına biraz zerre pırtı alarak otomobille yola çıkan aile, 24 saatlik yolculuklarında akşam ormanlık bölgede konaklayarak Moldova üstünden Türkiye'ye ulaştı.

Büyükakkan'ın Yalova'daki ablasının evine sığınan aile, çelimsiz müddette savaşın sona ermesini ve Ukrayna'nın emektar günlerine dönmesini rüya ediyor.

"Allah'a aşırı şükür canımızı kurtardık"

Barbaros Hayrettin Büyükakkan, AA muhabirine, savaşın 4. gününde evlerinin yakınındaki binaların da saldırıda sadme almaya başlamasıyla korkularının arttığını söyledi.

Gece çabucak değişmeyen vererek yola çıktıklarını özetleyen Büyükakkan, "Çok ağır müşterek gezi yaptık. 12 saatlik yolu kısaca 24 saatte gelebildik. Ormanın içinde uyuduk. 52 ayrımlı arama noktasından, silahlı şahısların arasından korkarak geçtik. Moldova'ya girdikten sonraları her insanın bakış açısından yaşlar akmaya başladı. Allah'a aşırı şükür canımızı kurtardık." sanarak konuştu.

Şu anda tek şeylerinin olmadığını, gelişigüzel şeyi geride bıraktıklarını vurgulayan Büyükakkan, şunları söyledi:

"Her şeyimizi orada bıraktık. İki çocuğum mevcut ve onların okula gitmesi gerekiyor. Eşimin anası Ukrayna vatandaşı. Çocuklarımdan büyüğü 4. sınıfa gidiyor fakat Rusça terbiye bilimi bilimi almış olduğu düşüncesince Türkçe'ye nite devir yapacağız bilmiyorum. Ülkemize, devletimize yük iktisap etmek istemezdik fakat yalnızca müşterek otomobille gelebildik buraya. Çok dayanıklı müşterek proses geçirdik ve hala atlatamadık. Televizyondan izliyoruz, bulunduğumuz kent tarumar oldu. Hala bunun travmasını atlatmış değiliz. Allah'a şükür canımız esen ve buraya denli gelebildik."


"Biz burada güvendeyiz fakat nice dostum orada kaldı"

Ülkesinin hücum altında bulunduğunu gözyaşları içinde özetleyen Yulia Büyükakkan da "Kendi dostlarım düşüncesince aşırı üzülüyorum. Biz burada güvendeyiz fakat nice dostum orada kaldı. Ne gerçekleştirmek gerekiyor bilmiyorum. Herkes sulh istiyor. Ukrayna'nın emektar biçimine dönmesini istiyorum." dedi.

Damadı ve kızıyla Türkiye'ye sığınan lyida Ribalco ise yaşamış olduğu üzüntüyü dile getirerek, "İlk devir patlama sesleri duyduğum devir bomba bulunduğunu zannetmedim. Böyle müşterek obje olacağını on paralık kestirim etmiyorduk. Bir anda savaş çıkınca ne yapacağımızı şaşırdık. Ukrayna düşüncesince elden sulh yapılmalı, insanoğlu öldürülmemeli. Ülkenin emektar biçimine dönmesini diliyorum." ifadesini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?