Bingöl
Çetin şita koşullarının can alıcı bulunduğu Bingöl'ün Karlıova ve Yedisu ilçelerinin efdal kesimlerindeki köylerde canlı besiciler hayvanlarının bakımı düşüncesince dondurucu soğukla savaşım ediyor.
Adını karla ciltli müşterek ova olmasından düzlük ve senenin 6 kocaoğlan şita koşullarının hâkimiyet sürdüğü Bingöl'ün 1940 rakımlı ilçesi Karlıova ile 1788 rakımlı Yedisu ilçesinde yaşayan, kucak ve inatçı yetiştiricileri ağırbaşlı şita şartları zımnında dayanıklı eyyam yaşıyor.
Dondurucu soğukların yaşamı aksi etkilediği yerleşme yerlerinden Karlıova'nın Toklular ve Yedisu'nun Elmalı köylerindeki besiciler düşüncesince dayanıklı emek günün önce ışıklarıyla başlıyor.
Yaz aylarında brandaların dibine istifledikleri saman, yonca ve otları çuvallarla sırtlarında taşıyarak ahırlara ulaştıran besiciler, ahırların kapısını biriken karları temizleyerek açabiliyor. Hayvanların bakımlarını özne besiciler, sürüye bu şita eklenen kuzularla da yakından ilgileniyor.
İşlerinden arta artan yıllarda at binen besiciler kaza ve şehremaneti yardımı ile gelişigüzel sene yazları planlı at yarışlarına kar üzerinde hazırlanıyor.
"Kar yağışı bizi bahtiyar etti ancak mobilyasız antipatik var"
Toklular köyündeki besicilerden 57 yaşındaki Şahin Değirmenci, AA muhabirine, dedesinden artan hayvancılık mesleğini sürdürdüklerini, geçimlerini bu biçimde sağladıklarını söyledi.
Gün süresince karla savaşım ettiklerini dile getiren Değirmenci, Karlıova'da bu sene şita mevsiminin güç geçtiğini belirtti.
Değirmenci, "Hayvanlarımızı sınamak düşüncesince 150 mt. ileriden samanı sırtımızda taşıyarak ahırın önüne getiriyoruz. Kış burada 6 ay sürüyor. Geçen sene iklim sıcaklığı sıfırın altında 7 dereceyi buluyordu. Bu sene akşam olunca eksiklik 20-22'yi buluyor. Hayvanlarımıza sınamak ve rızkımızı tashih etmek düşüncesince savaşım ediyoruz. Kar yağışı bizi bahtiyar etti ancak mobilyasız antipatik var. Artık dayanamıyoruz. Hayvanlar da dayanamıyor bu soğuğa." diyerek konuştu.
"Hayatımda hakeza müşterek antipatik görmedim"
Burhan Dursun da sabahın önce ışıklarıyla hayvanların yanına gittiklerini anlatım ederek, alanda antipatik havanın can alıcı bulunduğunu aktardı.
Dursun, "Hayatımda hakeza müşterek antipatik görmedim. Otları, yemleri, arpaları sırtımızda taşıyarak hayvanlarımıza getiriyoruz. 'Koyun malikleri zengindir.' diyorlar ancak kimesne kesinlikle külfet çektiğimizi bilmiyor." dedi.
Ömer Değirmenci de hayvanları düşüncesince mütekait koşullarla savaşım ettiklerini belirtti.
"Zorlukları yaşayana sormalı" diyen Değirmenci, tipi olduğunda yolların kapandığını, ulaşımda da meşakkat yaşadıklarını aktardı.
Hayvanları ile köprüyü aşıp, 1,5 kilometre kere yürüyor
Yedisu'nun Elmalı köyünden besici Nihat Salık ise inatçı ve koyunlarını Perisu Çayı üstündeki kara kara tahta köprüden geçirerek ormana götürüyor.
Karla ciltli yollarda ilerleyen, kara kara tahta köprüden hayvanları ile yegâne esna şeklinde geçmeye etkin Salık, eriştiği ormanda inatçı ve koyunlarını meşe ağaçlarının yaprakları ile besliyor.
Salık, arazisinin ortasından Perisu Çayı'nın geçtiğini belirterek, "Elmalı köprüsünü aşıp 1,5 kilometre piyon kendisine hayvanlarımı çalmak zorundayım. Köprü kara kara tahta bulunduğu düşüncesince hayvanat geçe riziko oluşturuyor." ifadesini kullandı.