İstanbul
Beykoz'daki fotoğraf platosunun sahibi Duran Gül, AA muhabirine, kısaca 35 senedir stüdyo fotoğrafçılığı yaptığını, doğayı ve insanı merkeze düzlük kareler döşemek düşüncesince plato kurmaya değişmeyen verdiğini söyledi.
Özellikle toplumsal medyada fotoğrafçılık anlayışının toy birlikte bölgeye kaydığına, sayısal fotoğrafçılığın ehemmiyet kazandığına ayraç fail Gül, bu kapsamda çadır fotoğrafçılığındaki sonuç trendlere de ilişkin kalmış olarak konseptlerini yenilediklerini belirtti.
Gül, "Çiftlerin değişik mekanlarda sıkıntısız fotoğraf taleplerine tığ fotoğrafçıların çözümü hususi platolar oldu. İnsanlar teceddüt ve değişiklikleri seviyor. Gelişen teknolojiyle fotoğraf ve videoteyp ekipmanlarımızı sonsuz yeniliyoruz." dedi.
Düğün fotoğraflarının 2000'lere derece az bütçeyle, ayrımsız kurum ve tekniklerle benzeri stüdyolarda çekildiğini hatırlatan Gül, alışılmış pozlarla çekilen bu fotoğrafların yerini konseptli çekimlerin aldığını anlatım etti.
Çiftlerin bundan sonra yabanlık nitelikleri ve zevklerine layıkıyla değişik mekan ve konseptler belirleyebildiklerini vurgulayan Gül, şu şekilde konuştu:
"Müşterilerimizden talip olursa, onlara hususi değişik konseptler de ekleyebiliyoruz mekana. Düğün fotoğrafçılığındaki sonuç trendlere ilişkin olarak, oyunluk dekorasyon ekibimizin hazırladığı konseptlerimizi sonsuz geliştiriyoruz. Çiftlerimizin en bahtiyar anlarını fotoğraflarken, yaratıcılık ve tutkuyla gökyüzünün ışığını sizin ışığınıza katarak en akıllıca hatırat yakalamaya çalışıyoruz."
Sosyal medyanın kendileri düşüncesince elleme birlikte farkındalık endüstrisi bulunduğunu ve teknolojiyi yakından izlem ettiklerini tamlayan Gül, yayla fotoğrafçılığının çoluk çocuk ve fotoğraf tutkunlarından iri istek gördüğünü söyledi.
Duran Gül, çadır fotoğraflarının ücretlerinin mekan sayısı ve tasrif süresine layıkıyla 800 ila 8 bin liralık ortada değiştiğini kaydetti.
Plato çekimlerine İstanbul dışından da uyanıklık var
Son 8 senedir fehva fotoğrafçılığı karşıcı Ramazan Bulut ise Türkiye'nin nice durumunda çekimler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Bulut, "Plato çekimleri adıyla maruf fehva çekimlerine çabucak İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde değil insanoğlu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de iri uyanıklık duyuyor. Başta çadır ve nişan denli hususi eyyam edinmek kıl payı eksiksiz anıları birbirinden elleme karelere yansıtarak toy nesillere elleme hatırat bırakıyoruz." dedi.
Türkiye'nin adeta birlikte platoyu andırdığını, başta zamanı ve gezinsel bölgelerin uyanıklık gördüğünü tamlayan Bulut, çadır evveliyat ve sonrasındaki anıları da kayda aldıklarını anlatım etti.
"Yeni soy sop fehva fotoğrafçılığını seçtik"
Nikahın arkası sıra platoya mevrut Havvanur Arslan, esbak dönemdeki, çoğu kez gelinin önde, damadın arkada bulunduğu kareler yerine, toy soy sop fehva fotoğrafçılığını seçtiklerini söyledi.
Damat İbrahim Arslan da "Mekan baş döndürücü çağcıl ve bizim Z kuşağı düşüncesince müstahzar denli adeta. Çekimlerde baş döndürücü eğlendik." diyerek konuştu.
Üç senedir evli Gülsüm ve Ali Başıbüyük ise 3 değişik konseptte çektirdikleri fotoğrafların baş döndürücü elleme birlikte hatırat bulunduğunu dile getirdi.
"Aynı ortamda değişik nice fotoğraf mümkün"
Arkadaşlarıyla hususi tasrif düşüncesince platoya mevrut Melissa Çavdar, özçekim odalarında tasrif yaptığını ve dostlarını etiketleyerek fotoğrafları paylaştığını anlattı.
Emre Akdoğan ise "3-5 değişik mekana kıymetlendirmek namına biricik mekanda en elleme konseptlerle hâlâ elleme fotoğraflar devri başladı." dedi.