Gaziantep
Depremden etkilenen bölgelerdeki en ehemmiyetli uran merkezlerinden Gaziantep'te, konteyner çoğaltma yeteneği bulunan şirketler kapasitelerini zorlayarak, depremzedelerin ortak an evvela çadırdan elan dobra şartlara ehil mestur alanlara geçişini sağlamaya çalışıyor.
İtina Prefabrik Konteyner işletmesinin sahibi Bilal Dalgacı, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli depremler öncesinde ASELSAN, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, ASELSANNET, Tosyalı kıl payı Türk sanayisinin önde mevrut müesseselerinin konteyner gereksinimlerini karşıladıklarını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin peşi sıra zorlayıcı faktör zımnında bulunan işleri beklemeye alıp depremzedeleri, mestur ve hamam ortak bölgeye eylemek düşüncesince emek vermek planlarını baştan düzenlediklerini tamlayan Dalgacı, şöyleki bitmeme etti:
"Depremler ve ondan sonra mevrut artçılarla bu arada hepsi konteyner ihtiyacını ön plana koydu. Betonarme binalara kimesne tahavvül etmek istemiyor. Herkes ya otomobilinde kalıyor veya çadırlar da itici bulunduğu düşüncesince konteyner yeğleme ediliyor. Konteyner yalıtımı zımnında az buçuk elan ön plana çıkıyor. İnsanların korunma ihtiyacını deprem ondan sonra en dobra gelecek yöntemi konteyner. Bu alanda konteynerde arzu patlaması yaşandı. Depremzedeler kapalı, hamam ortak bölgeye devrolmak istedi. Firmalar ise üretime bitmeme edebilmek düşüncesince işçilerine konteynerden korunma alanları kurmak istiyor."
Depremden sonraları evvela şoku atlatmalarının peşi sıra taşın dibine en bilhassa elini koyması gerekenin kendileri bulunduğu düşüncesiyle ortak dü devir sonraları imalata başladıklarını vurgulayan Dalgacı, üretimin bitmeme edebilmesi düşüncesince de ekiplerine, onların ailelerine, ayrıca komşularına konteynerde korunma olanağı sağladıklarını aktardı.
Dalgacı, küsurat arzu hasebiyle öge problemi yaşadıklarını, uran ve tecim odalarına bu mevzuda müracaat yaptıklarını tabir ederek, üretimi hızlandırmaya ve en endamsız müddette elan aşırı insanı mestur bölgeye geçirmeye uğraştıklarını anlattı.
Öncelik Valilik düşüncesince yapılacak üretimde
Bilal Dalgacı, deprem öncesinden materyal tedariklerinin olduğunu, buna karşın devir hin teessürat yaşanabildiğini dile getirdi. Gerekirse kullanılanın ortak üstü malzemeyle hal üretmeyi sürdürdüklerini tamlayan Dalgacı, şu değerlendirmede bulundu:
"Deprem öncesinde günde 3-4 konteyner üretimi gır konusuydu. Genelde ASELSAN ile çalıştığımız düşüncesince hususi üretimlerdi. Hatta 1 haftada çıkan konteyner olabiliyordu. Depremden sonraları kadrosu güçlendirip, ölçün ölçülere geçerek günce yersiz 6, mutfaklı ve 1+1 iktisap etmek kıl payı 4 konteyner üretebiliyoruz. Kapasitemiz dü katına çıktı. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep'te ağırlıklı namına çalıştığımız alıcılarımız vardı. Onlar siparişler verdiler. Mağdur yurttaşlarımız acilen geldi. Daha evvela mahsul verdiğimiz şahısların yönlendirdikleri oldu. 10-15 devir bu taleplere çalıştık. Daha sonraları Valilik öncülüğünde, Gaziantepli sanayiciler şehirdeki konteyner üreticilerini toplayıp iane kampanyası kapsamında 3 bin konteyner talebinde bulundu. 31 Mart'a derece konteynerde evleviyet Valilik düşüncesince yapılacak istihsal olacak. Bölgedeki en sıkkın kesimler İslahiye ve Nurdağı'ndaki talepler karşılandıktan sonraları öteki talepler de karşılanabilecek. İlk sevkiyatımızı yaptık, elan da hızlandırıp milleti ortak an evvela mestur bölgeye yerleştirmeye çalışıyoruz."
Bu icraat zımnında projelerinde değişikliğe gittiklerine ayraç fail Dalgacı, "Konteyner taleplerinde Valilik teslimatları zımnında 31 Mart'a derece havale almamaya çalışıyoruz. Aldıklarımızı da bu tarihten sonrasına sıralıyoruz." dedi.
Dalgacı, AFAD ve Valiliğin bilhassa 1+1, mutfak, abdesthane ve duştan oluşan konteyner arzu ettiğini bildirdi.
Duvar ve tavanda geçer not malzemelerle konteynerlerin yalıtımının sağlandığını, ikiz cıncık kullanıldığını vurgulayan Dalgacı, depremden evvela ürettikleri konteyner standardını, küsurat arzu ve çabuk istihsal baskısına karşın koruduklarını tabir etti.
"Konteyner ika kıl payı ortak planımız yoktu"
Nur-İş Gaziantep Bölge Temsilcisi Orhan Harat ise evvela depremin peşi sıra sabahleyin saatlerinde ortak müddet dışarıda kaldıktan sonraları iş yerlerine geri geldiklerinde binalarında ehemmiyetli ortak dava olmadığını gördüklerini kaydetti.
Çalışanlarına 1 hafta müsaade verdiklerini, ondan sonra faaliyete başladıklarını aktaran Harat, depremin peşi sıra ortaya çıkan konteyner ihtiyacına müteveccih yürüttükleri çalışmalara bağlı şunları paylaştı:
"Asıl işimiz PVC ve cam. Konteyner üreticilerine mesame yapıyoruz. Daha evvela konteyner ika kıl payı ortak planımız yoktu. İnsanların dışarıda soğukta kalmaması düşüncesince güç gösterdik, konteyner hazırlamaya değişmeyen verdik. Vatandaşlarımızı konteyner içerisine ortak an evvela hamam ortak ortama taşıyalım niyetiyle bu işe giriştik. Bu iş bizlere aşırı ırak ortak iş değil. İnsanlarımıza hayır olabilmek düşüncesince ekibimizi seferber ettik. Bunu yaparken de ortak kar hedefi gütmedik. İnsanları itici havadan, güç şartlardan destek iktisap etmek amacıyla bu işe kalkıştık. Nur-İş namına Adana ve Gaziantep'te bu mevzuda istihsal yapıyoruz. Adana'da günde 60-80, Gaziantep'te ise günde 15 kıta üretmeye çalışıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi, Adana Organize Sanayi Bölgesi'ndeki işletmeler düşüncesince ürettiğimiz konteynerler, depremden etkilenen yerlere gönderiliyor. İller Bankasının bu mevzuda talepleri var. Biz buralara veriyoruz, Kahramanmaraş, Nurdağı, İslahiye, Hatay kıl payı yerlere sevkiyat yapıyorlar."