Van
Yüzölçümü itibarıyla Türkiye'nin en şişman ilçelerinden bir tanesi bulunan Gürpınar'da, bayanların toplumsal yaşama katılımını çoğaltmak ve sistem edindirmek gibi rustik bölgelerdeki mahallelerde 5 ADEM kuruldu.
Çeşitli bölgelerde terbiye programlarının düzenlenmiş bulunduğu merkezlere mevrut kadınlar, ehliyetli kuvvetli atölyelerde filografi, sedef hastalığı hastalığı kakma, ham oyma, rölyef, ahşap yakma, keçe, halı dokuma, giyim, dikiş-nakış, kılıç örgü, hulliyat tasarım, hediyelik yük ve kıraat değirmi kurslarına iltihak olanağı buldu.
Burada eli uz öğreticilerden el sanatlarının inceliklerini öğrenen kadınlar, icra ettikleri el emeği cezaevi nuru ürünleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı içerisinde oluşturulan El Sanatları Satış Ofisi'nde satarak gelire dönüştürmeye başladı.
Bu sayede hem sosyalleşen bununla beraber elde ettikleri gelirle ailelerine ulama sunan kadınlar, kaymakamlığın yardımıyla planlı seyahat ve etkinliklere de katılarak sosyokültürel açıdan da menfaatlerini geliştirdi.
"Artık ayaklarımız üstünde durabiliyoruz"
Kurslara eklenen üç bebek anası Zühre Değer, AA muhabirine, ADEM'ler yardımıyla hem sistem edindiklerini bununla beraber dünkü şeyler yapmayı öğrendiklerini söyledi.
Sosyal imkanların kısıtlanmış bulunduğu ilçede artık evvel evden çıkamadıklarını fakat biçim yardımıyla hayatlarının değiştiğini özetleyen Değer, şunları kaydetti:
"Burada öğrendiklerimle artık çelimli olduğumu ayırt ettim. Evde oturan değil, etkin birlikte iş adamı oldum. Yaptığım ürünleri satarak çıkar elde ediyorum. Çocuklarıma harçlık verebiliyorum. Burada hoppadak sistem öğrenmiyoruz, gezilere katılıyoruz, nice aktiflik yapıyoruz, tarihi artık dobra kullanıyoruz. Burası yardımıyla yaşamımız değişti. Ayaklarımız üstünde durabiliyoruz. İleride iş noktayı ayırmak istiyorum. Önceleri evden çıkamıyorduk, demincek işimiz mevcut ve artık çelimli olduğumuzu hissediyoruz. Artık kazançlı özgürlüğümüz var."
"Burası yardımıyla hayatım değişti"
Seda Üstünkol ise merkeze geldikten sonradan hayatında şişman değişikliklerin bulunduğunu tabir ederek, "El becerilerimi keşfettim. Bu derece dobra bulunduğunu bilmiyordum. Etkinlikler yapıyoruz. Gezilere, konferanslara katılıyoruz. Sosyalleştim, dost çevrem oldu. Motivasyonumuz arttı, yeteneklerimin farkına vardım. Gelir elde ediyorum. Kadınlar düşüncesince dört dörtlük birlikte ortam." dedi.
İki senedir merkezdeki kurslara eklenen Sümeyye Ayşin de "Burada yaptığım ürünleri satıyorum. Hem kendime bununla beraber aileme şişman faydam oldu. Kendimi sonsuz geliştiriyorum. Sedef kakmayı, el nakışlarını öğrendik. Hedefim dobra birlikte eli uz belletici olmak. Evde yersiz abur cubur oturuyordum, demincek işim var. Hayatım burada değişti." ifadesini kullandı.
"Kadın alın terini önemsiyoruz"
Kaymakam Fatih Kayabaşı, 2017'den buyana 5 merkezde dezavantajlı mahallelerde canlı bayanların kalkınması düşüncesince planların yürütüldüğünü belirtti.
Bugüne derece 5 bin kadının oluşturulan kurslardan yararlandığını aktaran Kayabaşı, şu halde bitmeme etti:
"Çok ayrışık el sanatları yapılmaktadır buralarda. Millet Bahçesi'nde artık evvel metruk birlikte binayı onlar düşüncesince satı ofisine dönüştürdük. Güzel birlikte halde tasarım edildi. Burada mamüllerin hem teşhirini bununla beraber satışını yapıyoruz. Ürettikleri ürünleri satarak hanımlarımıza dirimsel sağlamaya çalışıyoruz. Kadınların istihdamı dair aşırı birlikte tomar imkân namevcut gücün bu projenin avrat istihdamına ehemmiyetli birlikte bap olacağını düşünüyoruz. Amacımız plan kapsamında birlikte avrat kooperatifi açarak, onların toplumsal ve kazançlı kalkınmalarına artık birlikte tomar ulama sağlamak."