İstanbul
Dünya Şehircilik Günü kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde mevcut kesim temsilcileri, yapım imalinde betonsuz uygulamaların beklenir olduğunu, sürdürülebilir birlikte mekân düşüncesince bundan böyle acemi şekillerinin oluşturulması icap ettiğini kaydetti.
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Genel Sekreteri Haldun Ersen, küresel ısınmaya ilişkin dünya değişikliğinin topu topu dünyayı ve Türkiye'yi afetlere ve göçe açıkça bir duruma getirdiğini, başta şehirleri gözdağı fail dünya değişikliğine huzur çabuk önlemler katılması icap ettiğini söyledi.
Dünyada karbon salımının yükselmesinin dünya değişikliğini gerçekleştiren en ehemmiyetli sorunlardan birisi şekilde insanlığın karşısına çıktığını dile getiren Ersen, kişilerin ve öteki canlıların ölümüne, tabiat ananın tahribine, milyonlarca insanoğlunun huruç etmesine illet bulunan bu iş düşüncesince tedbir kabul etme tarihi geldiğini, devletlerin Paris İklim Anlaşması'nı mecburi birlikte kez haritası şekilde benimsemesi icap ettiğini anlattı.
Ersen, akıbet zamanlarda karbon salımının artmasıyla illerde dünya kalitesinin düşmesinden, ısının artmasından, iri düşkün ve sellerin yaşanmasından bahsederek, karbon salımının yükselmesinin zelzele risklerini de artıracağını vurguladı.
Önlem alınmaması biçiminde devletlerin millî geleceklerini ve sürdürülebilirliklerini zorlayabilecek durumlarla karşılaşabileceklerini kaydeden Ersen, şu detayları verdi:
"Paris İklim Anlaşması kapsamında konutlarda ve binalarda kullanılması müstelzim sürdürülebilir ve karbon salımı bağan materyallerin üretilmesi ve kullanılması baş döndürücü ehemmiyetli olacak. Yapılan incelemelerde hane ve çatı üretiminde makbul materyallerin hep karbon salımının yüzdelik 40'ını oluşturduğu görülmektedir. Beton alegori seçenek materyal üretimi yahut karbon salımı bağan beton üretimi dair Ar-Ge çalışmalarının acemi çağda henüz da gelişeceği görülmektedir. Özellikle şehirlerin gelişiminde çevresel sürdürülebilirlik ve kentsel inkılap konusu henüz da ehemmiyetli bir duruma gelecektir."
"Kentsel inkılap kullanılmamış karbon hedefine ulama sağlayacak"
Haldun Ersen, kentsel inkılap ile şehirciliğin birbirinden hür düşünülemeyeceğini belirterek, bu çerçevede kentsel inkılap yasasının rötuşlu edilmesi, çevresel sürdürülebilirlik mevzusunun bakma ve evcil yönetimler düzeyinde baştan ele katılması icap ettiğini söyledi.
Çevresel sürdürülebilirlik ve erke verimliliği sağlayıcı kentsel dönüşümün karbon salımı bağan konutlarla Türkiye'nin 2053'teki kullanılmamış karbon hedefine iri ulama sunacağını dile getiren Ersen, bu süreçte Paris Anlaşması'na yoğun düzen sıkıya ilişkin kalmanın öneminden bahsetti.
Ersen, "Kamu binaları ve konutlarda karbon salımının azaltılması şartıyla yaşama geçirilecek planlar desteklenmeli. Kentsel inkılap yasası çevresel sürdürülebilirlik ve karbon salımı bağan binaların üretimi şeklinde rötuşlu edilmeli." diyerek konuştu.
"Maharet ev yapmakta değil doğaya saygıda"
Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün ise Türkiye'deki hane üretiminin ve mimarinin bundan böyle değişmeksizin biçimine geldiğini, metropoller ve üreticiler değişse de "betonun" değişmediğini söyledi.
Herkesin ev yapabileceğini, bunun beceri olmadığını dile getiren Özgün, "Asıl beceri şehirlerimize ve kentçilik anlayışına hürmet duyarak, toprağa, hayvanlara ve bitkilere dokunca vermeden hane üretebilmek." dedi.
İstanbul'da milyonlarca insanoğlunun evinde balkonun fark bulunmadığını, pencerelerden yeşil hesabına tek obje görülemediğini özetleyen Özgün, "Betona boğarak şehirlerimize çıyanlık ediyoruz. Eskiden herhangi birlikte şehrin, herhangi birlikte semtin, herhangi birlikte ayrıca mahallenin kendine anlaşılan birlikte karakteri, üslubu, rengi, kokusu, özetle şahsiyeti vardı." diyerek konuştu.
Özgün, Türkiye'de 20 milyona DOĞRU hane bulunduğunu kaydederek, laflarını şu biçimde sürdürdü:
"Bu konutlardan dönüştürülmesi gerekenlerin sayısı 7 milyona yakındı. Az da olsa birlikte bölümü dönüştürüldü. Yani hep stokun 3'te birinin yıkılması gerekiyor. Yık-yap, yık-yap nereye genişliğinde bu biçimde bitmeme edeceğiz? Uzmanlarının iri bölümü betona 60 sene dirim biçiyor. Hiçbir demirli beton çatı geleceğe kalıt kalamayacak. İleride kimesne 21. çağ mimarlığından yalan edemeyecek. Geleneksel yapım teknikleri ve saf malzemelerle ev etme hesabına eğilmeliyiz. Bu mevzuya ilginin artacağını düşünüyorum."
"Betonarme binaların ekonomilere milyarlarca dolar ziyanı var"
Selman Özgün, demirli beton binaların endamsız ömürlü olması ve art dönüştürülememe basamak sorunun bulunması zımnında herhangi birlikte sene memleket ekonomilerine milyarlarca dolar dokunca verdiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Betonun art dönüşümü de yok. Bu gidişle topraklarımızın sonsuz bucaksız birlikte moloz yararsız döküm alanına tahavvül ihtimali var. Tek çözüm, art dönüştürülebilir saf malzemelerle inşaata yönelmek. Sürekli yap-yık modeli kazançlı zayi demektir. Hangi memleket bu basamak kazançlı kayba dayanabilir? Her sene ömrü dolan 500 bin konutun yıkılması gerekiyor. Ömrümüz yapmış olup yıkmakla geçebilir mi? Diğer yapım malzemeleri ile karşılaştırdığımızda minimum ömürlü materyal beton. Dünyada betonun kapladığı alan, yeşil alanları geçti. Artık betondan vazgeçmeli, seçenek ürünlere yönelmeliyiz."
"Geleceğin binalarında beton olmayacak"
Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, yatırımcının konuta ayn açısının ve sektörden beklentilerinin değiştiğini belirterek, henüz az katlı, bahçeli, enli balkonlu, doğaya dokunca vermeyen yahut ziyanı minimal ölçüye indiren materyallerin kullanıldığı binaların bundan böyle istem göreceğini söyledi.
Bundan sonraları binalarda betonun henüz az kullanılacağını yahut on paralık kullanılmayacağını, çeliğin henüz birlikte tomar yeğleme edileceğini dile getiren Özyurt, "Çelik evlere akla yatkın gidişat var. Çevreci sistemler, ayıklama sistemleri, çağ panelleri, prefabrik, çabuk ve kazançlı çözümlerle hane üretilecek." diyerek konuştu.
Özyurt, akıbet çağda tüketicinin talebinde yaşanmış bulunan değişikliğin kentçilik açısından da müspet birlikte evolüsyon bulunduğunu kaydederek, "Bahçeli, henüz az katlı, balkonlu, peyzaj sektörü ve seyir parkurları mevcut planların henüz baş döndürücü yeğleme edilmesi kentçilik açısından da dobra gelişme." açıklamasında bulundu.
Sektörde yaşanmış bulunan sayısal gelişmelerden bahseden Özyurt, şu ifadeleri kullandı:
"Sektör gelecekte bilgelik kurguyu benzeyen gelişmelere oyunluk olacak. Örneğin, yapım atıklarıyla altın birlikte pınar görüntülemek rüçhan olacak. Organik atılan ve mantar hastalığı hastalığı sporlarıyla yetiştirilebilecek yapılış malzemeleri geliştirilmesi ve emektar soy sop birlikte yapının atığının baştan kullanılarak, acemi soy sop yapılar düşüncesince malzemeye dönüştürülmesi beklenir olacak. Plastikten sürdürülebilir metodlar tekvin etmek düşüncesince plastik atıkları kullanan devletler var. Hollanda'da plastik atıklarından çiftteker yollarının yapılması konuşuluyor, ayrıca denemeler başladı."