Niş
Niş'teki spor salonu "engelleri" kaldırmayı hedeflemesinin beraberinde tekerli sandalyeli ve bedensel mânialı kâffesi vatandaşların salona girişini kolaylaştıran adımlar atıyor.
Merdivensiz, biricik bükülmüş ve tekerli sandalyeliler düşüncesince bedava girişleri bulunan spor salonuna, kâffesi "engellerine" karşın derneşik namına mevrut Vuk Jovanovic ve Andjela Djokic, mağaza hakkında görüşlerini AA muhabirine anlattı.
Niş Üniversitesi Gazetecilik Bölümü ikinci derslik talebesi Jovanovic, etraflıca senelerdir yüzme eğitimi aldığını ve masa topu oynadığını, bugünlerde ise "yeni birlikte deneyim" düzeltmek düşüncesince spor salonuna gelmeye başladığını söyledi.
Jovanovic, "Spor salonuna geçmiş el geliyorum. Engelli olduğum ve Serebral palsi (beyin felci) rahatsızlığım bulunduğu düşüncesince kâffesi yaşamım süresince canlı namına alıştırma yapıyorum. Egzersizlerimi aksatmamak benim düşüncesince ehemmiyetli zira bunu da birlikte çeşit rekreasyon namına görüyorum. Burada evimizdeymiş üzere birlikte hava yuvarı var. Hem şakalar yapmış olup bununla birlikte en önemlisi alıştırma yapıyoruz." dedi.
"Birlikte çalışıyor, gayret ediyor ve 'engelleri' aşıyoruz"
Bedensel mânialı Djokic ise ısrar ve sabırla egzersizlerini yaparak "engellerini" aşmaya çalıştığını söyledi.
Ekonomi lisesi mezunu 20 yaşındaki güre kız Djokic, "Bir aydır burada alıştırma yapıyorum. Fiziksel egzersizler benim düşüncesince baş döndürücü ehemmiyetli ve hem hareketlerim bununla birlikte sağlığım baş döndürücü hâlâ güzel bir duruma geldi. Değneklerime tutunarak öz başıma akım edebiliyorum. Daha evvela evde yapamadığım nice işi deminden yapabiliyorum. Bu, alıştırma yaptığım ve kendisiyle alım çalım duyduğum Milica Kostic sebebiyle oldu. Birlikte çalışıyor, gayret ediyor ve 'engelleri' aşıyoruz." diyerek konuştu.
Salonun hem sahibi bununla birlikte eğitmen İvan Popovic de bedensel engellilere misyon sağlayan spor salonu düşüncesi üstünde etraflıca senelerdir çalıştığını ve makul mekanı bulduğunda misyon vermeye başladıklarını kaydetti.
Popovic, "Sonunda hedefimize ulaşmayı başardık. Sabırlıydık ve makul noktayı arıyorduk. İlk hedefimiz, salonun, mânialı vatandaşların girişine makul olmasıydı. İkinci maksadımız ise hem mânialı bununla birlikte engeli sıfır kişilerin ferahça akım edebileceği birlikte toprak olmasıydı." ifadesini kullandı.
"Beni mânialı şahıslara ayrımlı birlikte gözle bakmaya motivasyon etti"
13 senedir bu rolü yürüttüğünü kaydeden Popovic, endamsız müddette mânialı vatandaşlarla çalışmaya başladığını ve egzersizler dışında müşahede engellilerle ayak topu oynadıklarını söyledi.
Popovic, "Hiç görmeyen ve ya az adım gören gençlerin, erke kırcı biçimde sahada akım ettiğini, ayak topu oynadığını, topun arkası esna koştuğunu gördüğümde o spora araklama oldum. Seyirciler kendilerine hezel yapıldığını düşünüyordu. Herkes 'Onlar görüyor mu?' diyerek soruyordu. O genişliğinde çevik, erke ve sahn doluydular ki, bu beni mânialı şahıslara ayrımlı birlikte gözle bakmaya motivasyon etti." diyerek konuştu.
Engelli vatandaşların, spor salonuna mevrut öteki müşterilerini da motive ettiğini kail Popovic, şu biçimde bitmeme etti:
"Bir çoğunun derneşik antrenmanları kaçırmadığını ve egzersizlere erke kırcı girdiğini gördüklerinde, mâniasız insanoğlu da antrenmanlara hâlâ birlikte tomar başlamak ve iri bulunduğunu düşündükleri problemlerini hatırlamamak düşüncesince motive oluyorlar."
Popovic, Görme engellilerle geçmiş el Litvanya'da çalışmaya başladığını, arkası esna tekerli sandalyeli basketbolcular ve otizmli çocuklarla çalıştığını ve fiziki egzersizin, cinsiyet, gözyaşı ve engel ayırt etmeksizin hepsi düşüncesince iri birlikte ehemmiyet taşıdığını söyledi.