Kayseri
Ana sınıfında nazarıitibar duyduğu masa tenisine 4. sınıfta okulda meydana getirilen seçmelerle başlamış olan Özge Yılmaz, katışıksız kanalıyla katılmış bulunduğu turnuvalarda rakiplerinin değme daim arkasında kaldı.
Daha 10 yaşlarındayken kurduğu hayallerinin bittiğini düşünen Özge Yılmaz'ın hayatı, ekip arkadaşının "sol elinle oyna" tavsiyesi üzerinde değişti.
Soyadı kadar yılmayarak masa topu sporunda adam olmak talip Özge Yılmaz, Kocasinan Belediyesi Spor Kulübünün sporcusu oldu.
Burada gösterdiği performansla dikkati çekici değerli oyuncu, henüz sonradan A Milli Takım'da ve para aktarımı bulunduğu Fenerbahçe Spor Kulübünde biçim terletti.
Sol kanalıyla oynadığı karşılaşmalarda rakiplerini ve seyircileri şaşırtıcı Özge Yılmaz, katılmış bulunduğu nice organizasyonda türlü dereceler elde etti.
Özge Yılmaz, 13-14 Ekim'de Romanya'da yapılacak Avrupa Takım Grup Elemeleri'nde Türkiye'yi başarıyla asimilasyon eylemek düşüncesince memleketi Kayseri'de egzersiz yapıyor.
Fenerbahçeli ulusal sportmen Özge Yılmaz, AA muhabirine, yaşamının şişman müşterek parçasını gerçekleştiren masa topu sporunu yapmaktan aşırı bahtiyar bulunduğunu söyledi.
Raketi sol eline alınca muvaffakiyet geldi
Raketi kullandığı elini değiştirince henüz değerli bulunduğunu tamlayan Özge Yılmaz, şunları anlattı:
"Normalde değme şeyi katışıksız elimle yapıyordum. Elemelerde hocamız, 'Kalemi ne elinizle tutuyorsanız o elinizle oynayın.' demişti. Sağ elimle oynayıp elendim. En andıran dostum solaktı, masa tenisine acemi başlamıştı, 'Gel, benim yanımda oyna.' demişti, ego de oynadım. Herkes şaşırıyor, 'Sen solak değil misin?' diyorlar, tansık kadar müşterek şey."
Özge Yılmaz, spor yaparken derslerini boşlama etmediğini, aşırı çalıştığını ve değerli bulunduğunu aktardı.
Herkese müşterek spor dalıyla uğraşmayı öneren Özge Yılmaz, şunları kaydetti:
"Masa tenisini öylesine oynuyordum, sonradan Kayseri'de basamak yaptım. Milli takıma tahavvül eylemek düşüncesince Türkiye Şampiyonası'na gittim. Orada da elleme müşterek basamak yaptım ve ulusal takıma girdim. Sonraki gayem Avrupa Şampiyonası oldu. İlk Avrupa Şampiyonası'nda üçüncü oldum. Benim düşüncesince aşırı elleme müşterek duyguydu, ilkler değme devir aşırı elleme oluyor. Sonra hem çiftlerde bununla beraber ferdide 7 Avrupa derecesi yaptım. Son 2 senemde de çiftlerde Avrupa şampiyonu olduk, adına müşterek de 21 gözyaşı altında Avrupa şampiyonu olduk. Bu henüz güzeldi. Çünkü zirveyi koruduğumuzu düşündük. En andıran sürede Romanya'da Avrupa Takım Grup Elemeleri var. Ülkemizi orada en elleme biçimde asimilasyon eylemek istiyorum."