İstanbul
Marmara Denizi'nde araştırmalarda mevcut akademisyenler, suda müsilaj olduğuna bağlı rastgele birlikte bulguya rastlamadı.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu ve beraberindeki akademisyenler, Marmara Denizi'nde çalışmalarını sürdüren ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsüne ilgilendiren Alemdar-2 bahir bilimleri araştırı gemisinde, Marmara'daki umumi durumla alakalı matbuat mensuplarına açıklamada bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri koordinesinde dü enstitü kendisine çalışmalarda bulunduklarını özetleyen Gazioğlu, "Son bu müsilajla alakalı duyumlardan ve ihbarlardan sonradan esbak bakımından İstanbul Boğazı'ndan başlayarak güneye geçiş ettik. İstanbul Boğazı'nda aldığımız örnekleri çözümleme ettik. Daha sonradan güneyde Adalar etrafında aşina rutin istasyonlarımızı, ölçümlerimizi aldıktan sonradan Tuzla'ya geçiş ettik." dedi.
"Müsilaja bağlı birlikte bulguya rastlayamadık"
Sabah saatlerinde İzmit Körfezi'ne gittiklerini ve buradan da rutin istasyonlardan örnekleri aldıklarını aktaran Gazioğlu, "Bize sunulan, bizlere söylenen yahut ayraç edilen topu topu koordinatlara ve alanlara ziyaretlerimizi gerçekleştirdik ancak kayda bedel birlikte bulguya ulaşamadık. Bazı istasyonlarda su sütunu süresince alıcı görüntüleri de aldık. Fakat düpedüz burada da müsilaja bağlı birlikte bulguya rastlayamadık." sanarak konuştu.
Görülen şeyin çiçek tozu olup bulunmadığı araştırılıyor
Farklı şeylere rastladıklarını, bunların müsilajla ilişkilendirilemeyeceğini, çalışmalara bitmeme edeceklerini özetleyen Gazioğlu şöyleki bitmeme etti:
"Adalar'ın orada bazısı oluşumların olduğuna müteveccih bazısı ihbarlar var. Onları da ziyaretlerimizi gerçekleştireceğiz, var ise örneklerimizi alacağız. Bundan sonradan seyrimiz bu biçimde bitmeme edecek. Kamuoyuyla paylaşılan bazısı hususlar var. Bunların çiçek tozu olabildiği anlamında bazısı bulgular yalan konusu. Bizim İstanbul Üniversitesinde birlikte çiçek tozu laboratuvarımız var, burada aldığımız örnekleri oraya ulaştırmayı düşünüyoruz en endamsız sürede. Açıkçası bunun neticeleri da gelecek hafta mahsus olur. Hani bu mevzuda da he buymuş diyecek noktada değiliz."
Polenin tek riziko teşekkül etmediğini kail Gazioğlu, sudaki müvellidülhumuza oranına bağlı soruya şu cevabı verdi:
"Her şeyden evveli az buçuk birlikte tomar evveli kabullerimizi yapmamız lazım. Marmara Denizi aşırı dobra birlikte noktada değil. Evet oksijenle alakalı hala başağrısı yalan konusu. Bunun doğrusu birlikte yılda tahsil edilen epeyce tedbire karşın çözülmesini durmak az buçuk manzara ürünü. Çok tedarik var, aşırı infaz var, aşırı değişmeyen var. Ancak bu kararların birlikte senede yaşama geçmesi ve buranın baştan rehabilite olması aşırı kabil gözükmüyor. Uzun yıllara mebni birlikte otama olacak. Ancak müvellidülhumuza değerlerimiz, bulduklarımız aşırı dobra neticeler değil."
Denizlerde müvellidülhumuza seviyesi önemlice düzeyde
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden Doç. Dr. Mustafa Yücel de dü üniversiteden uzmanların birlikte senedir dönüşümlü kendisine Marmara'yı görüşme ettiğini, İstanbul Boğazı'nı aşırı kalın izlem ettiklerini, sonuç zamanlarda en dobra biçimde çalışılmış birlikte data setine eş olduklarını söyledi.
Oksijen azlığı problemininin denizin en iri sorunlarından birisi olduğuna ayraç fail Yücel şu değerlendirmede bulundu:
"Oksijen sabık yıla uyarınca maatteessüf şimdi dobra değil. Her şeyden evveli bunu ortaya koymalıyız. İzmit Körfezi'nde aşırı ağır birlikte müvellidülhumuza azlığı hala bitmeme ediyor. Bunu tığ dü üç hafta eski açıklamalarımızda da belirtmiştik, bu körfezin derin suları maatteessüf müvellidülma sülfürle bundan böyle sene boyu ciltli durumda. Biraz talihsiz birlikte yerde, bu coğrafi kendisine da o anlamda da kabil ancak müvellidülhumuza azlığı maatteessüf sabık yıla uyarınca şimdi dobra değil. Sistem hâlâ aşırı ciddi, nitrojen ve fosfor yükleriyle dü canlı durumda, bunun hakkıyla altını çizmemiz gerekiyor. Aslında yüzeyde müsilajın görülmesi, polenin görülmesi bunlar ehemmiyetli elbette ki halkımız aşırı kırılan bu konularda. Ama denizin görünmez öğeleri aşırı aşkın kırılan faziletli durumda. Bunları nite azaltacağımızın esasen az buçuk hakkında kelle yormamız gerekiyor."
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Hasan Örek ise müsilajın ortaya çıkmasında hararet ve yel etkilerini değerlendirerek "Şimdi şimdi evveli meydana getirilen çalışmalara uyarınca müsilaji gerçekleştiren türlerin mahsus birlikte sıcaklıkta yaşadıkları biliniyor. Bunlar çoğu kez ne aşırı sıcak, ne aşırı ilgisiz sever türler. Bunun haricinde da rüzgarların ilkin su kütlelerinin hareketlerinde tesiri var." dedi.
Müsilajın şimdi aşırı akışmaz sularda bulunduğunun söylendiğini kaydeden Örek, bunu destekleyecek data tabanını Marmara Denizi'nde meydana getirmeye çalıştıklarını, olgunlaştığı devir kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti.