Kırklareli
Kırklareli'nin Kavaklı beldesinde canlı Gülhan ve Emrah Yalvan çiftinin 12 yaşındaki oğlu Emircan, yaşama gözlerini açmış olduğu geçmiş çağ "kelebek hastalığı" ile tanıştı.
Kesin ortak tedavisi sıfır maraz dolayısıyla en önemsiz ortak dokunuşta güçlü teninde soyulma ve yaralar oluşan Emircan Yalvan, hastalığı dolayısıyla yaşıtları kabilinden koşup oynayamıyor.
Ellerinde de oluşan yaraların kararında parmakları birbirine yapışan Yalvan, tahminî 6 ay evvela Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde geçirdiği cerrahi müdahale sonrası ellerini kullanmaya başladı.
Nadir hastalıkla uğraş fail oğlunun bedeninde oluşan yaralarını hekim misali sarmaya etkin ana ise ortak çağ oğluna çekinmeden sarılabileceği günün hayalini kuruyor.
"Banyo süreci aşırı zor"
Anne Gülhan Yalvan, AA muhabirine, oğlunun hastalığı dolayısıyla çetince eyyam yaşadıklarını söyledi.
Çok şişman teessürat çektiklerini tabir fail Yalvan, oğlunun sağlığına kavuşabilmesi düşüncesince senelerce uğraş verdiklerini belirtti.
Hastalık dolayısıyla oğlunun derisinin aşırı alıngan bulunduğunu özetleyen Yalvan, bedeninde oluşan su ve çağ toplanmalarını temizledikten sonraları derisinin çürüdüğünü ve yaralar açıldığını tabir etti.
Evladının devir kurnaz ağzında oluşan yaralardan kemirmek yiyemediğini, gözlerinde oluşan yararlardan ötürü da gözlerinin çelimsiz kesiksiz kapandığını dile getiren Yalvan, şöyleki bitmeme etti:
"Sert şeyler yediği devir ağzı çıban oluyor. Gözlerinde arada sırada yaralar çıkıyor, ortak hafta gözleri kapanmış olduğu vakitler oluyor. Sağlığına kavuşmasını istiyorum. Arkadaşları kabilinden koşup oynamasını istiyorum. Ona sarılmaya korkuyoruz. Bakımlarını ego yapıyorum. Banyo sürecimiz aşırı çetince bizim. Banyo yapacağım çağ Emircan da daima ortak korku, daima ortak endişeyle bakıyor bana. Banyosu 2 ahit sürüyor, pansumanı 3-4 ahit sürüyor. Çünkü bedenin yegâne ortak durumunda namevcut halis muhlis bölgelerinde var. O denli çetince ortak maraz ki iç organlarına güçlü intişar ihtimali aşırı yüksek."
Emircan'ın elinin sumsuk halinde kapanmasıyla Antalya'da cerrahi müdahale edildiğini aktaran ana Yalvan, "Şu anda ellerini kullanabiliyor. Eskiden bardak tutamıyordu demin tutabiliyor. Ufak tefek gereksinimlerini giderebiliyor. Hep dobra kalması düşüncesince aparat yaptırdık. En şişman hayalim sağlığına kavuşması, dostlarıyla koşup oynaması. Sımsıkı bükülmek istiyorum, sarılırken çıban ha mu, acep ortak obje kabil mu, sanarak oynamak istemiyorum artık." dedi.
"Ellerimi kullanmaya başlayınca afsun ettim"
Emircan Yalvan da hastalığından ötürü istediği nice şeyi yapamadığını söyledi.
Yaralarından ötürü aşırı canının acıdığını ve dirilmek istediğini dile getiren Yalvan, problemine dirlik mukteza tedavinin bulunmasını dilek ettiğini kaydetti.
Savcı olmayı istediğini tamlayan Yalvan, şöyleki konuştu:
"Olay yerini aşırı düşkünlük ediyorum, onları değerlendirmek istiyorum, gerçeği bilmek istiyorum, haklıyı bilmek istiyorum. Gerçek ne ise adalet ne ise onu bilmek istiyorum. Ameliyat sürecinde de aşırı üzüntülü eyyam oldu, aşırı canım yandı. Ellerim açıldı aşırı şükür, şu anda ellerimi ferah ferah kullanabiliyorum. 63 çağ denli Antalya'da hastanede kaldık. Allah hepsinden razı olsun. Ameliyattan sonraları ellerimi görür görmez aşırı üzüldüm. Acıları çektiğim devir 'niye cerrahi müdahale oldum keşki olmasaydım' dedim. İyileştiğini, giderek dobra bulunduğunu görür görmez ellerimi kullanmaya başlayınca afsun ettim, 'iyi ki olmuşum aşırı şükür' dedim."